Şehrin kalbinde bir getto ve sakinleri… Öteki Konya!
10 yıldır aramızda olan burada doğan, büyüyen, evlenip nüfuslanan, çalışma hayatının önemli unsuru olan hatta mezarları bile artık burada olan göçmenler… Tarihi kent merkezinde gettolaşan, zaman zaman asayiş olaylarıyla gündeme gelen sıklıklı ötekileştirilen Suriyeliler…
Çatışma, şiddet ve zulüm sebebiyle zorla yerlerinden edilen ve hayata tutunmak için göç yolunu seçen Suriyeliler ülkelerindeki iç savaşın başladığı 15 Mart 2011’den bu yana “göçmen” statüsüyle dünyanın dört bir ucuna dağıldı. Mayıs 2011’den bu yana sayıları 4 milyonu bulan göçmenlerin durağı ise Türkiye oldu. Geçici koruma statüsündeki komşularımızdan on binlercesinin yolu da Türkiye’ye düştü.
KONYA’DA GETTOLAŞMA
Konya’daki Suriyeli konukların ikamet noktası ise tarihi kent merkezi oldu. Kentsel dönüşümü bekleyen bu bölgedeki konutlar ilk dönem Suriyelilere peynir ekmek gibi kiralandı. Herkes mutluydu. Ev sahibi atıl durumdaki evi hem de iyi bir fiyata kiralamış, göçmenler ise başlarını sokacak bir yuva bulmuştu. Şükran Mahallesi, Şems, Ferhuniye Mahallesi, Zafer’in bir bölümü ve Eski Garaj civarındaki Suriyeli sayısı hızla artarken, buranın yerleşik sakinleri de yavaş yavaş muhitlerini terk etmeye başladı. Sonuç itibariyle Konya kent merkezinde göçmenlerden oluşan bir getto (bir kentin herhangi bir azınlıkça yerleşilen bölümüne genel olarak verilen ad) oluştu. Bu getto bölgesinde zamanla asayiş olayları da patlak verse de Suriyeli konuklar gerek Konya ekonomisine gerekse de işgücü açığının kapanması noktasında ciddi katkılarıyla dikkat çektiler. Konya’da doğdular, Konya’da iş, aş sahibi oldular, burada evlenip nüfuslandılar hatta mezarları bile artık burada.
Peki bu 10 yıl nasıl geçti. Suriyeli konukların geri dönme hayalleri var mı? Konya’da ne yiyip ne içerler, kültürlerini bu topraklara aktarabiliyorlar mı, sıkıntıları, beklentileri neler?
Sizleri “Öteki Konya’nın sakinleri” ile tercüman olmaksızın tamamen Türkçe konuşarak yaptığımız röportajlar…
“BİZİ KENDİ AKRABAMIZI ÖLDÜRMEYE ZORLUYORLAR”
8 yıldır Konya’da yaşayan Hasan Abdullah, Konya’ya Suriye’den geldi. Savaşlardan kaçan Hasan Abdullah, “Savaştan dolayı Konya’ya geldim. Konya’ya daha önceden gelen arkadaşlarım vardı. Konya’nın güzel bir şehir olduğunu söylediler. Ben de Konya’ya geldim. İstanbul’da akrabalar vardı fakat oranın çok pahalı olduğunu duydum. Bu nedenle Konya’ya gelme kararı aldım. İslam burada daha güzel. Konyalılar İslam’ı çok güzel yaşıyor. Benzer sözcüklerimiz var bundan dolayı Türkçeyi çabuk öğrendim. Bizler Türklerle çoğu konuda aynıyız. Burada bir fabrikada çalışıyorum. Bizlere iyi davranıyorlar fakat haklarımızı tam alamıyoruz. Sigorta yapmıyorlar. Gidemeyeceğimiz de bildikleri için bu şekilde davranıyorlar” dedi. Yemeklerinin benzer olduğunu söyleyen Hasan Abdullah, “Burada olan birçok yemek bizde de var. Şerbetli tatlılarımız neredeyse aynı. Bu nedenle yemeklerine de kolay alıştık. Bazen Türk komşular yemek gönderiyor. Yerken kendi aramızda konuşuyoruz. Bizim yemekle tadı aynı diye. Türkiye’yi seviyoruz. Savaş biter ve Esad giderse Suriye’ye ancak o şekilde döneceğim. Yoksa Türkiye’den ve Türklerden oldukça memnunum. Türkler bizi eleştiriyor. Memleketlerine dönüp savaşsınlar diyorlar. Ben Suriye’de askerdim. Firar ettim. Çünkü beni kendi akrabamı öldürmeye zorladılar. Şu an dönersek Esad biz hapse atacak. Esad gidene kadar dönmeyi düşünmüyorum. Şartlarım uyar uymaz da Türk vatandaşlığına başvuracağım” şeklinde konuştu.
SİGORTA YOK, MAAŞ EKSİK ÖDENİYOR
18 yaşındaki Velid ise 4 yıldır Konya’da yaşıyor. Savaştan kaçarak Konya’ya gelen Velid, Türkleri sevdiğini ve Konya’ya alıştığını kaydetti. Velid, “Babam çalışmıyor ben aileme bakıyorum. Fabrikada çalışıyorum. Maaşımızı tam vermiyorlar. Asgari ücret altında veriyorlar. Sigortamızı kesinlikle vermiyorlar. Türk vatandaşlığı almayı düşünüyorum. Uzun sürüyor ama ben istiyorum. Tabii ki Suriye’de savaş biterse dönmeyi düşünüyorum. Orası benim memleketim sonuçta. Kimse vatanını, evini bırakmak istemez. Biz de istemedik. Şartlar bizi bu noktaya getirdi. Ama savaş bitmez ve Esad gitmezse kesinlikle dönmem. Türk vatandaşlığı alır ve Konya’da yaşamaya devam ederim. Umarım savaş biter bizler de kendi evlerimize gidebiliriz” dedi. Konya’nın her açıdan rahat bir şehir olduğunu vurgulayan Velid, “Konya güzel bir şehir. İbadetimizi rahat yapabiliyoruz. Müslümanlığı güzel yaşıyorlar. Yolları düz ve kolay öğrendim. Her yere gidip gelebiliyorum. Yemeklerimizin bazıları benziyor. Pilav, salata dolma bizde de var. Türklerden tek isteğim hakkımızı versinler. Biz zaten zor geçiniyoruz. Türklerin yaptığı işin aynısını yapıyoruz ama az maaş alıyoruz. Tek isteğim maaş konusunda adaletli davranmaları” ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.