TSE Başkanı Şahin: TSE 67 yıldır Türkiye’nin rekabet gücünü artırıyor

TSE, standardizasyon konusunun önemine dikkat çekmek ve katılımcılarını konu hakkında bilgilendirmek hedefiyle “Standartlara Yön Ver!” farkındalık kampanyası kapsamında düzenlediği bilgilendirme seminerleri dizisine devam ediyor. İlki 30 Haziran’da Ankara’da düzenlenen bilgilendirme seminerlerinin ikincisi Konya’da gerçekleştirildi. TSE’nin, 67 yıldır Türkiye’nin rekabet gücünü artırırken, ulusal ve uluslararası düzeyde ticareti kolaylaştırdığını belirten TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, “Toplumumuzun yaşam düzeyini yükseltmek amacıyla standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerini tarafsız, bağımsız, etkin ve güvenilir bir şekilde sürdürmektedir. Enstitümüzün hizmetleri, çeşitlilik arz etmekle birlikte en temel faaliyeti standardizasyon çalışmalarındaki koordinasyon rolüdür. TSE, ülkemiz sanayisinin gelişmesine yönelik faaliyetleri ile piyasayı dengelemektedir. Güncel ihtiyaçlara karşılık hazırlanan standartlarla ürün ve hizmetlerin şartlarının belirlenmesinde TSE ekonomimiz için stratejik öneme haiz milli ve köklü bir kurumdur. Enstitümüz; 1956 yılından beri Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı (ISO) ve Uluslararası Elektroteknik Komisyonu’nda (IEC) Ülkemizi temsil etmekte, paydaşlarımızın bu kuruluşlardaki çalışmalarda yer almasında köprü görevini üstlenmektedir” dedi.

“TSE markası, tüketiciler tarafından tanınmakta, bilinmekte, kalite ve güvenin garantisi olarak algılanmaktadır”
TSE’nin, 2012 yılından beri de ülke adına Avrupa Standardizasyon Kuruluşları olan Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) ve Avrupa Elektroteknik Standardizasyon Komitesi’nin (CENELEC) tam üyesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Adem Şahin, “TSE, bahsettiğim uluslararası kuruluşlara üyeliği gereği standardizasyon faaliyetlerini uluslararası prensipler çerçevesinde tarafsız ve şeffaf biçimde yürütmektedir. Ahilik Teşkilatı, Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisab Kanunnameleri gibi tarihindeki köklü geleneklerinden güç alarak hizmet veren enstitümüzün temel misyonları arasında ürün ve hizmet güvenliğini sağlamak da yer almaktadır. Enstitümüz; standardizasyon çalışmalarıyla üreticilere ürünlerinin ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğu için rehberlik etmektedir. Belgelendirme çalışmaları ve TSE marka sistemiyle ise tüketicilere standartlara uygun, kaliteli ve güvenilir ürünler sunulmasının teminatı olmaktadır. TSE tarafından belgelendirilen binlerce firmanın on binlerce ürünü üzerinde yer alan TSE markası, tüketiciler tarafından tanınmakta, bilinmekte, kalite ve güvenin garantisi olarak algılanmaktadır. Yerli ve milli yetkinliklerin oluşması gibi hizmetler sunan enstitümüz; aynı zamanda üretici ile tüketici arasında güven ilişkisini sağlamakta, gerektiğinde hakemlik görevini üstlenmektedir” ifadelerini kullandı.

“Yapılacak iş birliği sanayicimize bilgi transferini sağlarken, yüksek katma değerli üretimin önünü açacaktır”
Günümüzde refah düzeyi yüksek, kalkınmış ülkelerin, tümünün ortak özelliğinin teknolojiyi üretme ve bunu pazarlayabilme kapasitesine sahip olduğunu ifade eden Adem Şahin, “Teknoloji dünyasındaki gelişmeler ülkeler arasındaki sınırları pratik olarak ortadan kaldırmış, küreselleşme sonucu tüm dünya artık herkes için büyük, ama zorlu bir pazar haline gelmiştir. Bu yarışta güçlü bir şekilde ayakta kalmak ve iş hacimlerini büyütmek için tüm işletmelerin standart hazırlama çalışmalarını yakından takip etmeleri olmazsa olmazlardan olmuştur. Standartların oluşturulduğu uluslararası masalarda, dünyadan, ilgili alanda faaliyet gösteren uzmanlar bir araya gelmekte ve ortak akılla uluslararası standartları belirlemektedirler. Bu masalara katılım sağlayan sanayiciler kendilerini geliştirmekte ve dünya ile entegre ve nitelikli ürünler üretebilmektedirler. Burada ince bir nüans bulunmaktadır: Hazırlanmış standardı okuyup anlamaya çalışıp sonrasında da standarda uygun üretmek önemlidir. Standardın hazırlandığı masalarda bulunup, her satırı ‘ne amaçla yazıldığını’ kavramış olarak üretmek, standart yayınlandığında bu standarda uygun üretebilir durumda olmak çok daha kıymetlidir. Sanayicisinin uluslararası standardizasyona katıldığı bir ülkede en çok hedef kitlesi yani tüketiciler rahat edecektir. Zira standartlara tam anlamıyla hakim üreticiler; standart dışı üretimi yadırgayacak bilinçte olacak ve piyasaya uygun ürünler arz edecektir. Standartların hazırlandığı masalarda olmanın sanayicimize rekabette öne çıkmalarının ve kalıcı olmalarını sağlayacağı kanaatindeyiz. Saydığım ve sayamadığım nedenlerle sanayicilerimiz ve üniversitelerimizin standart hazırlama çalışmaların yapıldığı ayna komitelerle yakın bir diyalog, etkileşim ve iş birliği içerisinde olması temennimizdir. Yapılacak iş birliği sanayicimize bilgi transferini sağlarken, yüksek katma değerli üretimin önünü açacaktır. Tüm bu çalışmalar da insanlık yararına ürünlere dönüşecektir” şeklinde konuştu.
TSE’nin tüm paydaşlarının standardizasyon süreçlerine dahil edilmesi ve standartlara görüşlerinin yansıması için çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Şahin, “Enstitümüzce koordine edilen ayna komitelerde standartlara katkı sunabilecek tüm paydaşlar bir araya gelerek ülkemizin ortak görüşünü oluşturmaya katkı sunmaktadırlar. Ayna komitelerin oluşturduğu uzlaşılmış kararlar uluslararası standart teşkilatlarına ülke görüşümüz olarak iletilmektedir. Sanayicilerimizin, üniversitelerimizin ve tüketici birliklerinin; ayna komitelerde bulunması ile standartların daha kapsayıcı olarak hazırlanacağına inanıyoruz” diye konuştu.

“Standardizasyon konularında bir farkındalık oluşturmak hepimizin ortak bir hedefi ve çalışma konusu olmalıdır”
Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk de Tüm Türkiye’de standardizasyon konularında farkındalık oluşturmak amacıyla gerçekleştirilen “Standartlara Yön Ver” seminerlerinin ikincisinin Konya’da düzenlenmesinden duyduğu mutluluğu ifade ederek, “Ulusal standardizasyon kuruluşumuz olarak TSE’nin ülkemizdeki pek çok sektörden paydaşlarının küresel gündemi takip ederek ilerlemesini ve bu şekilde sağlanan ekonomik büyüme ile uluslararası pazarda etkinliği artıracak ulusal ve uluslararası standartların paydaşlarca geliştirilmesi için gereken koşulları oluşturmaya yönelik hedeflerini izlemekte ve desteklemekteyiz. Ancak bu şekilde ürettiğimiz ürünlere katma değer oluşturarak ihracat potansiyelimizi artıracağımızın farkındayız. Ülkemizde özellikle standartların kullanımının artırılması, standardizasyon konularında bir farkındalık oluşturmak ve dijital dönüşüm çağı içerisinde olduğumuz şu günlerde ülkemizi bu yarışta ön saflarda yer almasını sağlamak hepimizin ortak bir hedefi ve çalışma konusu olmalıdır. Bu yolda birlikte ve paydaşlarımızın katkı ve katılımları ile ortaya koyduğumuz hedef ve vizyon çerçevesinde yürümemiz gerekmektedir” dedi.
(FÇ-AH-HA-Y)