Tuz Gölü’ne taşınan sular flamingo ölümlerini önledi
Her sene Ankara, Konya ve Aksaray sınırları içerisinde yer alan Tuz Gölü’ne yavrulamak için gelen, yerel adıyla ‘Allı Turna’ olarak bilinen flamingo sürüleri, bu sene de aynı bölgeye göç etti. Geçtiğimiz yıl, Konya’nın Cihanbeyli ilçesi Gölyazı yöresinde küresel ısınmayla birlikte göl suyunun çekilmesine bağlı olarak yeterli besin bulamayan yavru ve yetişkin flamingolar, ölü olarak bulundu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, flamingo ölümlerinin bu sene yaşanmaması için sıcaklıktan kuruyan kanallara 4 kilometrelik boru hattıyla su taşıdı. Taşınan su sayesinde bölgede su birikintileri oluşturularak, flamingo yavrularının uçma ergenliği dönemine sağ salim gelmesi ve flamingo ölümlerinin önüne geçildi.
“Susuzluk nedeniyle hiç ölüm olmadı diyebiliriz”
2000 yılından beri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Tuz Gölü'nde düzenli koruma, izleme çalışmaları yapıldığını ifade eden proje koordinatörlerinden Prof. Dr. Ahmet Karataş, “Bu yıl da önceki yıllarda olduğu gibi flamingolar ve diğer su kuşları başta olmak üzere yine Bozkır Kartalı ve Toy gibi soyu azalan, giderek tükenen kuş türlerimizin korunmasına yönelik izleme, araştırma çalışmalarımız devam ediyor. Geçtiğimiz yıl kuraklık nedeniyle toplu flamingo yavru ölümleri olmuştu. Bu dünyamızın genel bir problemi, küresel iklim değişikliği, kuraklaşma ülkemizde de özellikle Tuz Gölü havzasında oldukça hissedilir şekilde kendini gösteriyor. Kuraklığa bağlı olarak giderek azalan susuzluk nedeniyle bu gibi canlı ölümleri ister istemez oluyordu. Bu yıl Bakanımız Murat Kurum'un talimatlarıyla proje çerçevesinde sayımları yaptık. Öncelikle yavru ölümleri olmasın diye 4 kilometrelik bir boru hattıyla Tuz Gölü'ne su getirdik. Şu an flamingoların ürediği yerdeki yavrular büyük ölçüde çıktı. Bu yıl ölümler büyük ölçüde önlenmiş oldu. Yani susuzluk nedeniyle hiç ölüm olmadı diyebiliriz. Ancak bölgemizde sulu tarımın yoğun olarak yapılması, mısır, ayçiçeği ve şeker pancarı gibi artan kuyu sayısıyla beraber susuzluk giderek artıyor. Civardaki barajlardan yine can suyunun daha çok salınması, önümüzdeki yıllar benzer durumların yaşanmaması için bakanımızın da talimatıyla yeni alternatif çözümler üretiliyor. Dilerim bundan sonraki yıllarda da flamingolarımız ve su kuşlarımız ölmeden gelecek nesillere yetecek kadar bir popülasyonla varlıklarını sürdürecek. Filamingolarımız da bir bakıma bu yıl küllerinden yeniden doğdu. Dilerim sonsuza kadar bütün canlılarla beraber onlar da yaşar” dedi.
“Yavru sayımız 10 bine yaklaştı”
Prof. Dr. Ahmet Karataş, Tuz Gölü'nde flamingoların ilk defa 1969 yılında Avrupalı kuş gözlemcileri tarafından ürediğinin ispat edildiğini belirterek, “1970’li yıllarda düzensiz birkaç yıl aralıklarla sayımlar sürdü. 10 bin, 15 binlere kadar vardığı görüldü. 2000 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Tuz Gölü'nde 2000 yılından beri daha düzenli sayımlar yapılıyor. Ama özellikle 2009-2010’dan itibaren her yıl uçaktan sayımlar dahil modern usullerle çok daha titiz çalışmalarla sayımlar devam ediyor. Ben önceki birkaç yılda da sayımlarda bulundum. Elimizde yine verilerimiz var. Bazı yıllar 10 binin altına düşse de genellikle 10-15 bin, 17-18 binlere kadar çıkmıştır. Geçtiğimiz yıl kuraklık fazlaydı. Belki onun etkisinden, belki hayvanların iyi beslenmemesi de faktör olabilir. Yavru sayısı yaklaşık 3 bindi. Maalesef geçen yıl yavruları bu susuzluktan dolayı kaybetmiştik. Bu yıl alınan tedbirlerle beraber bakanımızın da talimatlarıyla çalışmalar çok daha titiz bir şekilde devam ediyor. Yavru sayımız 10 bine yaklaştı. En son uçma aşamasında veya uçmaya yakın olan yavruları hava fotoğraflarından tek tek saydığımızda 9 bin 371 olarak net bir rakam söyleyebilirim. Bu yıl alınan tedbirlerin en önemlisi kuyu sularıyla beraber 4 kilometrelik bir su borusu döşendi. Su, Tuz Gölü'nün ana göl aynası kısmına kadar ulaşıyor şu anda. Flamingolar da orada besleniyor. İlk uçan yavrularla erginleri arka tarafta görebilirsiniz. Önümüzdeki yıllar daha kalıcı bir çözüm üretilmesi için bakanlığımızca çalışılıyor” şeklinde konuştu.
Şu anda Tuz Gölü havzasında bol miktarda su kuyusu olduğunu kaydeden Ahmet Karataş, “Kullanılmayan iki tane kuyunun bakımı yapıldı. Onlardan önce 3 kilometre sonra 4 kilometreye çıkan bir boru hattıyla buraya kadar geldi. Saatte 10 ton olarak su veriliyor. Bu su, şu anlık yeterli görünüyor ama önümüzdeki yıllarda daha kalıcı bir çözümün olması gerekiyor. Özellikle Konya kanalından can suyu olabilir. Aksaray tarafından Uluırmak'taki Mamasın Barajı gibi diğer su kaynakları da biraz daha can suyunu artırırsa sanırım sıkıntılar büyük ölçüde azalır” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.