Konya Akşehir'deki Doğrugöz Mahallesi'nde oturan Mehmet Tural, 1 Nisan'da ortadan kayboldu. Tural'dan haber alamayan yakınları, kayıp başvurusunda bulundu. O dönemde jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmada Mehmet Tural'ın herhangi bir izine rastlanmadı. Tural'ın annesi Melahat Tural da oğlunun bulunması için Müge Anlı'nın Tatlı Sert adlı televizyon programına çıktı. Bu sırada Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Mehmet Tural'ın bulunması için Konya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekiplerini görevlendirdi.
Kendini İstihbaratçı Olarak Tanıttı
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma sürerken; Tural'ın, sosyal medyada tanıştığı bir kadına evlilik vaadiyle yaklaşık 200 bin TL para ve 160 bin TL değerinde altın gönderdiği, ardından kendisini 'istihbaratçı' olarak tanıtan Kenan Yılmaz'dan yardım istediğini belirlendi. İstanbul'da yaşayan, Mehmet Tural'ın kaybolduğu gün memleketi Akşehir'in Değirmen Köy Mahallesi'nde olduğu ve Tural ile son görüşen kişi olduğu anlaşılan Yılmaz da televizyon programındaki canlı yayınlara katıldı.
Canlı Yayında Gelen İtiraf
Günlerdir televizyon programındaki canlı yayınlara katılarak Mehmet Tural'ı öldürmediğini söyleyen Kenan Yılmaz, dün yayında suçunu itiraf etti. Yılmaz, "Aramızda arbede yaşandı. Silahı elinden almanın derdindeyim. O anda bir refleksle ben onun boğazına yapıştım. Silahı bana doğru, yüzüme çevirmeye çalışıyordu. Ben de namluyu dışa doğru çevirmeye çalışırken silah patladı" dedi.
"Ateş Ettikten Sonra Yuvarlandı"
Canlı yayında Konya polisi tarafından gözaltına alınarak, olay yerine getirilen Kenan Yılmaz, burada savcı ve polislere Tural'ı öldürdüğünü itiraf etti. Yılmaz, "Maktulle arabadan indik. Burada uçurumun kenarında durduk. 'Kadını niye getirmedin, niye böyle yaptın?' dedi ve tartıştık. Bana, 'ayıp ettin, terbiyesizlik yaptın' dedi. 'Tamam hocam, ayıp ettim' dedim. Eşimle ilgili küfürlü konuştu. Ben de sinirle belimdeki silahı çıkarttım. Tabanca 2015- 2016 yıllarında alınmış, kurusıkıdan bozma bir tabancaydı. Mermiyi namlunun ağzına verirken tabancayı gördü. Arkasını dönüp koşmak istedi. Ben 1 el ateş ettim. Ateş ettikten sonra buradan yuvarlandı. Ben ittirmedim, kendisi düştü. Cep telefonunun ışığıyla baktığımda, oradaki odun parçasına takıldı. Zikzak yaparak yavaş yavaş aşağı indim. Yanına indiğimde ölüydü, hareketsiz yatıyordu. Üstündeki çantayı çıkarıp, kenara koydum. Siyah bir ceketi vardı, üstünü örttüm. Taşlardan da alıp 4-5 tanesini üstüne kapattım. Sonra yukarı çıkıp arabama binip, çektim gittim" dedi.
"Parayı Harcadım"
Mehmet Tural'ın çantasında para olduğunu bildiğini belirten Kenan Yılmaz, "Çantanın içerisinde para olduğunu daha önce konuşmuştuk. Miktar olarak 200 bin lira biliyorum. O yüzden ceplerini araştırmadım, sadece çantayı aldım. Cep telefonu, çantanın içerisindeydi. Çantayı yanıma alarak arabama geldim. Arabamla buradan ayrıldım. Cep telefonunu yolda suya attım. Arabayla köye doğru indim. Soğuk hava deposunun arka tarafından silahı imha etmeye çalıştım. Kabzası plastikti onu kırdım. Sonra paketleyip toprağa gömdüm. Çantadaki parayı da harcadım" diye konuştu.
"Suç Aletini Babası Saklamış"
Polis, Yılmaz'ın gösterdiği yerde mermi saplanmış bir kafatası ile geçen süreç içinde vahşi hayvanlar tarafından parçalandığı üzerine durulan kemikleri incelenmek üzere kriminal laboratuvara götürdü. Kenan Yılmaz'ın suç aleti tabancayı da saklaması için babası Dursun Yılmaz'a verdiğini itiraf edince baba Yılmaz da gözaltına alındı. Kenan Yılmaz ile babası Dursun Yılmaz, bugün adliyeye sevk edildi
