Küresel otomotiv sektörü içten yanmalı motorların geleceğini tartışırken, Kawasaki dikkat çekici bir hamleyle sahneye çıktı. Japon motosiklet üreticisi, Ninja H2 modelini temel alarak geliştirdiği hidrojenle çalışan motosiklet prototipini tanıtarak önemli bir ilke imza attı.
İki tekerde yeşil dönüşüm
Kawasaki'nin bu girişimi, Honda, Yamaha, Suzuki ve Toyota gibi Japon devleriyle birlikte yer aldığı HySE (Hydrogen Small mobility & Engine technology) konsorsiyumu kapsamında geliştirildi. Amaç, küçük hacimli mobilite araçlarında hidrojen teknolojisinin uygulanabilirliğini test etmek. Söz konusu konsorsiyumda ilk somut örnek ise Kawasaki'nin bu prototip modeli oldu.
Ninja h2’den ilham aldı
Geliştirilen prototipin kalbinde, Ninja H2’nin 998 cc’lik süper şarjlı, sıralı dört silindirli motorunun hidrojenle çalışan bir versiyonu yer alıyor. Motor, silindirlere doğrudan hidrojen enjekte edecek şekilde yeniden tasarlanırken, hidrojenin ortaya çıkardığı güce karşı ekstra olarak kuvvetlendirilmiş.
Elektrikli gibi temiz benzinli gibi keyifli bir model
Bu motorun en dikkat çeken özelliği, karbon salımı açısından geleneksel yakıtlı motorlara kıyasla oldukça temiz olması. Elektrikli motorlar gibi çevreci olan hidrojen sistem, yanma sonucu egzoz salınımında dışarı su buharı atıyor. Sadece motor yağının çok az miktarda yanması nedeniyle eser seviyede CO₂ üretimi söz konusu. Öte yandan benzinli motorların çalışma sesi ve titreşimi, elektrikli motorlarda yer almasa da, hidrojen sistem motosiklet sürücülerinin aradığı sürüş keyfini tamamen sağlar nitelikte.
Pistte boy gösterdi
2030'lu yılların başlarında hidrojenli motosiklet modellerini ticarileştirmeyi planlayan Kawasaki, bu hedefe ulaşmak için hidrojen altyapısının yaygınlaşmasını ve dolum istasyonlarının günlük hayata entegrasyonu yakından izliyor.
Türkiye gazetesi
