KONYA HABER
Konya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara
BBN Haber Bilim ve Teknoloji Türkiye yapay zekâ eğitiminde sınıfta kaldı

Türkiye yapay zekâ eğitiminde sınıfta kaldı

“Türkiye’nin yapay zekâ eğitiminde karnesi zayıf. 25 bölümün 18’inde profesör bulunmuyor. 13 bölümde doçent yok. 5 bölümde yalnızca bir öğretim elemanı var. Artık bir eşikteyiz, ya makinelerin hizmetkârları olacağız ya da bu dönüşüme yön vereceğiz.”

KAYNAK: BBN
Okunma Süresi: 2 dk

Ülkemizde üniversitelerde açılan yazılım ve yapay zekâ temelli programların bulunduğu program sayısı 25’e ulaşırken öğretim görevli sayısının yeterliliği de gündemde.

Bu yıl 50 üniversitede daha dijital ve yapay zekâ tabanlı programlar açılması planlanıyor. Peki bu programlar gerektiği gibi dolduruluyor mu?

Bu sorunun cevabını Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi ve Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu verdi. Pehlivanoğlu TED’in “Öğrenme mühendisliği” temasıyla düzenlediği 6’ncı Uluslararası Eğitim Forumu’nun açılışında “Türkiye’de yapay zekâ alanında 25 üniversitede bölüm var. Ancak 18 bölümde profesör, 13 bölümde doçent yok, 5 bölümde yalnızca bir öğretim elemanı görev yapıyor. Bu tablo bize gösteriyor ki; alan açmak kadar, nitelikle doldurmak da gerekli” dedi.

KÂĞITTAN DEĞERSİZ DİPLOMALAR MI?

Yapay zekânın hayatın her alanını biçimlendirdiğini aktaran Selçuk Pehlivanoğlu şunları söyledi: “Artık bir eşikteyiz ya kendi ellerimizle geliştirdiğimiz, bize çok benzeyen makinelerin hizmetkârları olacağız ya da bu dönüşüme yön vererek, insan merkezli sistemlerin kurucuları hâline geleceğiz. Güçlü, bağımsız ve üretken bir ülke bırakmak, ancak bugün alacağımız kararlarla mümkündür. Ve bu ancak, doğru planlama, bilimsel temelli strateji geliştirme ve hesap verebilirlik ile başarılabilir. Aksi hâlde, altındaki kâğıttan daha değersiz diplomalarla hem evlatlarımıza hem de ecdadımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getirememiş oluruz.

LÜKS MÜ MECBURİYET Mİ?

Bu büyük dönüşümün merkezinde ise hiç kuşkusuz öğretmenlik mesleği yer alıyor. Bugünün dijital çağında, öğretmen yeterliliklerini yeniden tanımlamak zorundayız. Artık öğretmenlerimizin; yapay zekâ okuryazarlığı, makine öğrenmesi, derin öğrenme ve ileri düzey veri analiz becerileriyle donatılmış olması bir lüks değil, bir zorunluluktur. Çünkü yapay zekâyı kullanmakla onu geliştirmek ve onu öğretmek arasında çok büyük bir fark vardır. Bugünün dünyasında eğitim fakülteleri sadece mezun veren yapılar olmamalı; dünyaya yön verecek, kültürel değerleri taşıyan, dünya öğretmenleri yetiştiren stratejik merkezler hâline gelmelidir.” Türkiye Gazetesi

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *