Dünya sosyal medyaya önlem alıyor!

Dünya sosyal medyaya önlem alıyor!

“Uluslararası Karşılaştırmalı Olarak Yeni Sosyal Medya Yasası” isimli çalışmasında yeni sosyal medya düzenlemesini ve dünyadaki örneklerini açıklayan Prof. Dr. Levent Eraslan, yaşanan olumsuz durumların önüne geçebilmek adına düzenlemeye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiyor

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan; AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan, sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren yeni sosyal medya yasasını diğer ülkelerdeki yasalarla karşılaştırdı. Eraslan, “Uluslararası Karşılaştırmalı Olarak Yeni Sosyal Medya Yasası” isimli çalışmasında sosyal medya platformlarının olumsuz etkilerini engellenebilmesi amacıyla birçok ülke farklı girişimlerde bulunulduğuna dikkat çekiyor.

“Sosyal medya şirketlerinin vergi ödememek ya da yayınlanan içerikler için sorumluluk almak istememek gibi sebeplerle temsilcilik oluşturmaya sıcak bakmaması doğruluk payı olmayan bilgilerin milyonlarca kullanıcıya ulaşması, toplumsal olaylarda yayınlanan içeriklerin keyfi olarak sansürlenebilmesi, müstehcen/genel ahlak kurallarına aykırı içeriklerin yayınlanması gibi zararlı paylaşımların dolaşıma sokulmasının önüne geçmeyi zorlaştırmaktadır” diyen Eraslan, “Bu sebeple ülkemizde de yaşanan olumsuz durumların önüne geçebilmek için sosyal medyaya yönelik yeni kanun teklifi hazırlanmaktadır. Diğer ülkelerde de benzer durumlar yaşanmakta, paylaşılan zararlı içeriklerin toplum huzurunu engellemesinin önüne geçmek adına birçok ülkede çeşitli yasa, yasa önerileri ve raporlar yayınlanmaktadır” dedi.

Eraslan dünyanın önde gelen ülkelerinde uygulanan ve düzenlemeleri devam eden sosyal medya yasalarını da şöyle özetliyor:

FRANSA

Fransa’nın Enformasyonun Manipüle Edilmesine Karşı Mücadele Kanunu gereğince;

- Sosyal medya platformlarının sponsorlu içerikler hakkında hesap vermeleri gerekir.

- Belli bir sayıda bağlantının üstüne çıkan mecraların Fransa’da yasal bir temsilci bulundurmaları gerekir.

- Şirketlerin algoritmalarını kamuya açmaları gerekir.

- Platformlar, seçimlerden önceki üç aylık dönemde kullanıcılara dürüst, açık ve şeffaf bilgi sunmalıdır.

- Ulusal önem arz eden, platformlara promosyon amacıyla para veren kişilerin kimlik bilgilerini açıklamalıdır.

- Kişisel verilerin nasıl kullanıldığı ve şahısların promosyon amacıyla ne kadar para verdikleri de kamuoyuna duyurulmalıdır.

ALMANYA

Almanya, 2017 yılı itibariyle artan aşırı sağcı propaganda ile ırkçı ve nefret söylemleriyle mücadele amacıyla hazırlanan ve 1 Ekim 2017’de yürürlüğe giren Sosyal Medya Platformlarında Hukuki Uygulamanın İyileştirilmesi Yasası uygulanmaktadır.

Oluşturulan yasanın temel amaçları sosyal ağlardaki nefret söylemi ve yalan haberlerle mücadele etmek, sosyal ağ platformlarını hesap verebilir hale getirmek ve gerekli hallerde platformlara ceza yaptırımında uygulamaktır.

Almanya’da Uygulanan Sosyal Medya Platformlarında Hukuki Uygulamanın İyileştirilmesi Yasası gereğince;

- Şirketler kullanıcıların şikâyetlerinin efektif biçimde değerlendirilmeli ve işleme konmalıdır. Yasa, sosyal medya platformlarını, kullanıcıların şikâyetini aracısız ve kolay yoldan ulaştırabileceği bir sistem kurmakla yükümlü kılmaktadır.

- Platformlara bildirilen şikâyetlere en kısa zamanda yanıt vererek (suç teşkil ettiği belli ise 24 saat içerisinde, yetkili birimlerin incelemesinin ardından 1 hafta içerisinde) içeriğin silinmesini veya engellenmesini zorunlu kılınmıştır.

- Sosyal medya şirketleri tarafından oluşturulan rapor internette herkese açık biçimde yayınlanmalıdır. Raporun her 6 aylık dönemin ardından bir ay içerisinde Resmi Gazete veya sosyal medya hesapları aracılığı ile halka açık hale getirilmelidir.

- Sosyal medya şirketleri ülke için atadıkları temsilcileri kendi hesapları üzerinden belirtmelidir.

- Mahkeme kararı alınması durumunda herhangi bir vatandaşın sosyal medya şirketinden bilgi talep etmesi halinde suçlunun bilgileri mağdur olan vatandaşa verilmelidir.

-Propaganda, şiddet, çocuk pornografisi gibi içeriklerin polis ofisine bildirilmesini zorunlu kılan güncelleme suçluların IP adresi ve bağlantı noktası numarasının verilmesini de öngörmektedir.

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

Sosyal medya şirketlerinin yükümlülüklerine yönelik atılan kritik bir adım, ABD Başkanı Donald Trump tarafından 28 Mayıs 2020 tarihinde imzalanan Başkanlık Kararnamesidir.

Kararnamede sosyal medya şirketlerinin ifade özgürlüğüne engel olduğu ve kasıtlı olarak platformda yayınlanan içeriklerin görünürlüğüne karar verdikleri iddia edilmiştir. Sosyal medya şirketlerinin kendilerine uygun olmayan içeriklere izin vermedikleri ve halkın neyi görüp görmeyeceğine karar verici durumda oldukları ileri sürülmüştür.

• Var olduğu iddia edilen bu düzende sosyal medya şirketleri tarafından sunulan platformların, görüşlerin çeşitliliğine ve farklı yaklaşımlar arası açık tartışma ortamına aykırı bir konum aldıkları ileri sürülmüştür.

• Bu sebeple sosyal medya platformları tartışma ortamına uygun olmayan bir mecra olarak değerlendirilmiş, sosyal medya platformlarının klasik editör veya yayıncı olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

• Sosyal medya şirketlerinin 230. Madde kapsamında taciz, şiddet ve genel ahlak kurallarına uygun olmayan vb. paylaşımlarda iyi niyetli müdahaleler yapabilmesi dışında keyfi müdahaleler de yapabilmesinin yanıltıcı bir durum olduğu da ifade edilmiştir.

 İNGİLTERE

İngiltere’de doğrudan sosyal medya şirketlerine karşı bir yönetmelik bulunmamaktadır. Ancak gündelik hayatta suç teşkil eden durumlar, online platformlarda da suç kapsamında değerlendirilmektedir. İngiltere Dijital, Kültür, Medya ve Spor Komisyonu, sosyal medyanın ülkenin siyasi süreçlerine dahil olması ve azınlık kesime karşı nefret söylemi ve şiddetin artmasına yol açmasına yönelik incelemeler başlatmış, raporunda yalan haber yerine mezenformasyon ve dezenformasyon kavramlarının kullanımının daha uygun olduğunu belirtmiştir. Bunun sebebi ise “yalan haber” kavramının siyasi anlamlar taşıdığının düşünülmesidir. Raporda özellikle Facebook gibi sosyal medya şirketlerinin kişisel verileri kâr amacıyla kullanmaları eleştirilmiş, bu verilerin siyaset kampanyalarında kullanılmasının önüne geçilmesi gerektiğine değinilmiştir. Sosyal medya platformlarının yayımlanan içeriklerden sorumlu olduğu belirtilerek teknoloji şirketlerinin yükümlülüklerinin belirlendiği bir “teknoloji şirketi” kategorisinin oluşturulması gerektiğine değinilmiştir.

TÜRKİYE (Kanun Teklifi)

Almanya modeli örnek alınarak geliştirilen yasa teklifinin detayları ise kamuoyunun büyük bir kısmı tarafından bilinmektedir. Türkiye oluşturduğu yasa ile özellikle sosyal medyada yer alan asılsız haberler, propaganda, terör söylemi, şiddet, çocuk pornografisi ve nefret söylemlerinin önüne geçmeyi hedeflemektedir. İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi gereğince;

- Sosyal ağ sağlayıcıları, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırmak zorunda olacaktır. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen ve erişim engelleme veya içerik çıkarılması kararlarının uygulanmasına ilişkin rapor bildirimi yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere para cezası verilebilecektir.

- Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları, Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu olacaktır. Yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcısının internet trafiği bant genişliği önce yüzde 50, daha sonra yüzde 95’e kadar daraltılacak.

- Kişiler tarafından da sosyal ağ sağlayıcılarına içerik kaldırılması ya da erişim engellenmesi başvurusu yapabilecek ve sosyal medya platformları bu başvurulara belirlenen saat içerisinde olumlu ya da olumsuz yanıt verilmek zorunda olacaktır.

- Başvuruları yanıtsız bırakan ağ sağlayıcılara para cezası verilebilecek.

Hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla saptanan içerik, sosyal ağ sağlayıcıya bildirilecek, bildirime rağmen belli bir saat içinde gereğini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların karşılanmasından sorumlu olacaktır.

- Sosyal medyada yer alan hukuka aykırı içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi için şirketlerin Türkiye’de temsilci bulundurmaları,

- Hesapların gerçek kimlikleri üzerinden açılması zorunluluğunun getirilmesi, sahte hesapların engellenmesi,

- Kişilik haklarının ihlali ve özel hayatın gizliliğinin ihlali durumunda yapılan başvuruların 48 saat içinde cevaplandırılması yükümlülüğü getirilmesi,

- Sosyal medya platformlarına içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasına ve başvurulara yönelik yapılan işlemlere ilişkin olarak 3 ve 6 ayda raporlama yükümlülüğü konulması planlanmaktadır.

- Düzenlemede temsilci atamamakta direnen şirketlere yaptırım açısından bant kısıtlamasına dönük bir düzenlemenin yer alması planlanmaktadır.

- Mahkeme kararı ile içerikleri kaldırmayan sosyal medya ağlarına kademeli bir para cezası da getirilecektir. Sosyal ağlar içeriğin kaldırılmasına ilişkin başvurulara 48 saat içinde cevap verilmediği takdirde 5 milyon TL, raporlar ve istatistiki bilgi verilmediğinde 10 milyon TL, verilerin Türkiye’de barındırılmadığının tespit edilmesi halinde ise 50 milyon TL para cezası öngörülmektedir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.