ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Alcatraz’ın “hukukun, düzenin ve adaletin sembolü” olacağını belirtti. Bu planın, federal mahkumlar ve göçmen gözaltı sisteminde yapılmak istenen daha geniş kapsamlı planlarının bir parçası olduğu belirtiliyor.
Filmlere konu olan tarihi hapişshane
Alcatraz, 19. yüzyılın ortalarında askeri bir cezaevi olarak kuruldu ve daha sonra yüksek güvenlikli bir hapishane olarak faaliyet gösterdi. 1934 ile 1963 yılları arasında faaliyette bulunan hapishane, Al Capone ve “Makineli Tüfek” Kelly gibi ünlü suçlulara ev sahipliği yaptı. Ortalama 260-275 mahkum barındıran cezaevinde genellikle başka cezaevlerinde kurallara uymayan ya da kaçma riski yüksek suçlular tutulmaktaydı.
Hapishanede mahkumlar tek kişilik hücrelerde tutuluyor, günlük programları sıkı kurallarla yönetiliyordu. Mahkumlara sadece yemek, giyecek, barınma ve sağlık hizmeti tanınıyor, diğer tüm imkanlar ayrıcalık sayılıyordu.
Kaçış hikayesi filmlere konu oldu
Alcatraz’dan kaçmanın neredeyse imkansız olduğu düşünülüyordu. Soğuk su ve güçlü akıntılar nedeniyle kaçış girişimleri genellikle başarısız oldu. Ancak 1962’de John Anglin, kardeşi Clarence ve Frank Morris’in kaçışı, cesetleri bulunamadığı için hala tartışmalı bir konu olmaya devam ediyor. Bu olay, Alcatraz’dan Kaçış (Escape from Alcatraz) adlı filme de konu olmuştu.
Yeniden açma planı
Trump’ın Alcatraz’ı yeniden açma planı, bugün de ciddi maliyet ve lojistik zorluklar barındırıyor. Ancak Trump, sembolik değeri nedeniyle bu projeyi önemsiyor. Projeyle ilgili ayrıntılar ve uygulama takvimi henüz netlik kazanmadı.
Cezaevleri Bürosu’ndan bir sözcü ise yaptığı açıklamada, “Başkanlık emirlerinin tamamına uyulacaktır” dedi. ntv
