Okumuyorlar, aşıları yok, aç ve sefiller: Dünyadaki her 6 çocuktan 1'i çatışma bölgeside

Okumuyorlar, aşıları yok, aç ve sefiller: Dünyadaki her 6 çocuktan 1'i çatışma bölgeside

473 milyondan fazla çocuk, diğer bir deyişle dünya genelindeki yaklaşık her altı çocuktan biri, çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşıyor. Bir çoğu da kaçırılıp savaşlarda ve organ mafyası tarafından kullanılıyor.

Çocuklar dünya nüfusunun yüzde 30'unu oluşturuyor, ancak ortalama olarak mülteci nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ını ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin yüzde 49'unu temsil ediyorlar.

Savaşlar, bölgesel çatışmalar ve diğer çatışma bölgelerinde en çok etkilenenler çocuklar.

Tahmini rakamlara göre, günümüzde giderek daha fazla sayıda çocuk ya çatışmalı bölgelerde yaşıyor ya da çatışmalar ve şiddet nedeniyle göç etmek zorunda kalıyor.

REKOR SAYIDA ÇOCUĞUN HAKLARI DA İHLAL EDİLİYOR

Söz konusu çocuklar yaralanıyor, okula gidemiyor, aşılarını kaçırıyor, aşırı derecede yetersiz besleniyor ve hatta bazıları hayatlarını kaybediyor. Bu sayının giderek daha da artması bekleniyor.

Çatışmalar ayrıca temiz su, gıda ve sağlık hizmetleri de dahil dünya genelindeki temel ihtiyaçların karşılanmasını da güçleştiriyor.

473 milyondan fazla çocuk, diğer bir deyişle dünya genelindeki yaklaşık her altı çocuktan biri, çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşıyor.

MİLYONLARCA ÇOCUK YERİNDEN EDİLDİ

Son 20 yılda Milyonlarca çocuk çatışma ve şiddet nedeniyle yerinden edildi. Ukrayna, Suriye, İsrail, İran, Haiti, Lübnan, Myanmar, Filistin Devleti ve Sudan da dahil olmak üzere birçok yerde yaşanan çatışmalardaki artış eğilimi, ileride daha da fazla göç yaşanacağına işaret ediyor.

KIZ ÇOCUKLARI BÜYÜK RİSK ALTINDA

Çatışma ortamlarında tecavüze ve cinsel şiddete ilişkin bildirimlerin artması nedeniyle, kadınlar ve kız çocukları için durum özellikle endişe verici bir seviyeye ulaştı.

Açlık ve sefaletin yanı sarı çatışmalar, çocukların ruh sağlığı üzerinde de yıkıcı etkiler yaratıyor. Şiddet, yıkım ve sevdiklerinin kaybı, çocuklarda depresyon, kabus, uyku güçlüğü, agresif veya içine kapanık davranışlar, üzüntü ve korku gibi çeşitli tepkilere neden olabiliyor.

Fotoğraf: unicef.org

Kaynak:Abdulğani ÇİFTÇİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.