"Türk dostlarımızın çabalarına büyük önem atfetmekteyiz"
Lavrov, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanı Külliyesi’nde yapılan görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Mevkidaşı Çavuşoğlu'yla Ukrayna'dan tahıl ürünlerinin sevk edilmesi konusunu ele aldıklarını, Batılıların bunu bir "facia" olarak göstermeye çalıştıklarını belirten Lavrov, Ukrayna tahıl ürünlerinin piyasadaki payının sadece yüzde 1 olduğunu, dolayısıyla herhangi bir gıda krizinin buradan kaynaklanmayacağını vurguladı. Lavrov, "(Karadeniz koridoru için) Türk dostlarımızın çabalarına büyük önem atfetmekteyiz, çok kıymetlidir Türk mevkidaşlarımızın çabaları." dedi. Rusya deniz kuvvetlerinin ve Karadeniz filolarının Ukrayna sularından boğazlara kadar insani koridorlar açtığını belirten Lavrov, şunları söyledi: "Ukrayna tarafı mayınsızlaştırma faaliyetlerine hazırsa biz de buna hazırız. Türk askeri makamlarıyla da bu süreçlerin detaylarını görüşmekteyiz. Bizim tarafta herhangi bir engel yok, biz herhangi bir engel oluşturmuyoruz gemi probleminde, gemi çıkışlarında. Bir kez daha Türk mevkidaşlarımıza burada anlayışlarından dolayı teşekkür ediyoruz."
"Biz her gün tahıl koridorlarını açmaktayız"
Lavrov, Ukrayna tahıl ürünlerinin sevkiyatıyla ilgili Rus tarafının payına düşen çalışmaları ve adımları attığına işaret ederek "Biz her gün tahıl koridorlarını açmaktayız ve Ukrayna limanlarından çıkan gemilerin güvenliğini her şekilde sağlamaya hazırız, bunu Türk mevkidaşlarımızla el ele yapmaya hazırız." ifadesini kullandı.
Ukrayna'nın limanlarını mayınlardan temizlemesi ve gemilerin limanları serbest bir şekilde terk etmelerinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Lavrov, şöyle devam etti:
"29 Mart'ta Ukrayna heyeti, İstanbul'da başka şeyler söyledi. Fikirlerini sürekli değiştirdiklerine tanık oluyoruz. 2 aydır top Ukrayna tarafında, nisanın ortasından bu yana defalarca tutumlarını değiştirdiler. İstanbul'da 'anlaştığımız konularda gerekli adımları atacaklarına' dair söz verdiler. Nisanın ortasında biz kendi taslağımızı verdik, yazılı taslak hazırladık karşılıklı olarak tekliflerimizi içeren fakat o zamandan bu yana onlardan herhangi bir cevap alamadık. Askeri harekatlarımızın hedeflerini kamuoyu çok iyi biliyor ve bu hedeflere ulaşacağız."
"Suriye meselesiyle ilgili iş birliğimize devam edeceğiz"
Lavrov, Suriye'nin kuzeyine yönelik Türkiye'nin olası askeri harekatına ilişkin soru üzerine, 2019'da İdlib'i kapsayan bölgenin terör örgütlerinden ve tehdidinden temizlenmesine yönelik bir mutabakat zaptı imzalandığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
"Ayrıca Türk dostlarımızın dış güçler tarafından sınırlarında oluşturulan tehditlerle ilgili hassasiyetlerini dikkate alıyoruz. ABD, gayrimeşru şekilde orada bir örgütü besliyor ve biz buradaki hassasiyetlerinizi anlıyoruz. Çünkü Rusya'yla ilgili de aynı şekilde dış aktörler, aynı faaliyetlerde bulunuyorlardı. Bu tehditlerin sınırlarımıza dayandığını çok iyi biliyorsunuz. Dolayısıyla Suriye meselesiyle ilgili iş birliğimize devam edeceğiz."
Lavrov, Suriye Anayasa Komisyonunun çalışmalarına da değinerek, sürecin yavaş ilerlediğinin ancak tarafların yapıcı olmaya çalıştığının altını çizdi.
Batı ülkelerini ve ABD'yi eleştiren Lavrov, şunları kaydetti:
"Batılı partnerlerimiz ve ABD'li partnerlerimiz şöyle açıklama yaptılar; Esed rejimi, Suriye'yi yönetirken biz herhangi bir şekilde uyguladığımız kısıtlamaları kaldırmayacağız. Orada birtakım sosyoekonomik problemler var ve yığın gibi artıyor. Uluslararası toplum bu problemleri çözmek yerine tam tersine oradaki şartları daha da ağırlaştırıyor. Halbuki Suriye'nin toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını sağlamaları lazım."
Lavrov, ABD'nin Suriye'yi kısıtlamalarla boğduğunu ve burada insani yardımların doğru düzgün yapılamadığını belirtti.
"Gemilerin serbest şekilde çıkmasını sağlamakla ilgili tüm gerekli adımları atarız"
Rus ordusunun Ukrayna limanları temizlendiği takdirde buraya saldırıp saldırmayacağına ilişkin güvence vermesine yönelik soru üzerine Lavrov, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Devlet Başkanı Putin, bunu sözlü olarak dile getirdi. Biz, bu güzergahların güvenilir şekilde işlemesini sağlamaya hazırız. Yani Ukrayna, limanlarını mayınlardan temizlerse, biz hiçbir şekilde askeri harekatımızı kötüye kullanmayacağız ve gemilerin oradan serbest bir şekilde çıkmasını sağlamakla ilgili tüm gerekli adımları atarız."
Çavuşoğlu ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Lavrov, ülkeler arasındaki ilişkilerin olgun bir partnerlik sürecinden geçtiğini söyledi.
Lavrov, ilişkilerin hızlı gelişmesindeki lokomotifin, liderler arasındaki diyalog olduğuna işaret ederek, son dönemde iki liderin 9 kez telefon görüşmesi yaptığını aktardı.
Hükümetler ve kurumlar arasındaki görüşmeler için fikir alışverişinde bulunduklarını vurgulayan Lavrov, sıradaki görüşmenin Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin 9. Toplantısı olduğunu bildirdi.
İki ülke arasındaki yatırım ve ticaret hacminin geçen yılın ocak-mart ayına kıyasla 2 misli arttığına dikkati çeken Lavrov, ticaret hacminde 14 milyar dolara ulaşıldığının, ticareti milli paralarla yapmak için ciddi bir potansiyelin bulunduğunun altını çizdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2019'da bir rekor kırdık, 7 milyon vatandaşımız Türkiye'yi ziyaret etti. 2021'de de 4 milyon Rus turist Türkiye'ye geldi. Enerji alanındaki stratejik projelere de büyük önem atfediyoruz. Akkuyu Nükleer Güç santralini kurmaya devam ediyoruz. Rus doğal gazının Türk akımı üzerinden Türkiye'ye sevki devam ediyor. Bütün bu adımlar, planlı şekilde atılıyor."
"Askeri harekatla ilgili bilgi verdim"
Görüşmede, uluslararası konularda ilgi odaklarının Ukrayna olduğunu aktaran Lavrov, "Ülkemizin güvenliğini tehdit eden problemler oluştu. Sınırımızda güvenliğimizle ilgili endişelerimiz var. Sayın Bakan'a askeri harekatla ilgili bilgi verdim. Biz sivillere olabildiğince en az seviyede hasar vermeye özen gösteriyoruz. Amacımız, Donetsk ve Lugansk cumhuriyetlerindeki Rus vatandaşlarını korumak." diye konuştu.
Lavrov, ikili görüşmede gündeme gelen diğer konular hakkında da bilgi vererek, şu ifadeleri kullandı:
"Suriye meselesini ele alma fırsatını bulduk. Astana Formatı çerçevesinde faal bir şekilde el ele çalışmaktayız. Astana formatındaki sıradaki toplantı, temmuzda Nur Sultan'da yapılacak. (Suriye'deki) Anayasa Komitesinin toplantısı yapıldı, Cenevre'de sona erdi, neticeleriyle ilgili fikir alışverişinde bulunduk. Güney Kafkasya'da nasıl çalışabileceğimiz görüştük. Orada 3+3 formatı kurmaktayız. Moskova'daki ilk toplantıya Gürcü mevkidaşlar katılamadı. Fakat her zaman Gürcistan'a kapımız açık. İkinci toplantı en kısa zamanda yapılacaktır.
Diğer bir konu da Orta Doğu konusu. Çetin bir konu, uzun zamandır çözüm bekleyen bir konu. Her iki ülke de İsrail ve Filistin'in doğrudan görüşme yapmasını istiyor. Ancak birtakım güçler bu konuda suni engeller oluşturuyor. Mevcut statükoyu korumak isteğindeler."
"Montrö Sözleşmesi'ne harfiyen uymak zorundayız"
Lavrov, Libya konusunda Türkiye'yle bazı görüş ayrılıklarının bulunduğunu ancak buna karşılık her konuyu ele alışta dost bir partner olarak karşılıklı saygı çerçevesinde hareket edebilme yetisine sahip olduklarını belirtti.
Karadeniz'deki güvenliği sağlamak açısından her iki ülkeye de sorumluluk düştüğünü vurgulayan Lavrov, "Montrö Sözleşmesi'ne harfiyen uymak zorundayız. Türkiye'nin bu konudaki katkılarını takdir ediyoruz. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, 30. yılını kutluyor. Biz, yapıcı şekilde çalışmasından yanayız." diye konuştu.
Lavrov, BM'nin inisiyatifiyle İstanbul'da yapılması düşünülen toplantıya ilişkin "Samimi olmak gerekirse bu, sembolik bir adım olur. Göstermelik bir şeydir. Bu konunun çözümü için Ukrayna'nın limanlarını terk etmelerini sağlamaları lazım." ifadelerini kullandı.
BMGK'nin Suriye'yle ilgili olarak bir yıl önce aldığı kararla sosyal altyapının kurulması gerektiğine dikkati çeken Lavrov, bunun gerçekleşmediğini ve uluslararası toplumun biraz daha faal olması gerektiğini dile getirdi.
"Tahıl da serbestçe gideceği yere sevk edilebilir, Rusya tarafından buna bir engel yok"
Lavrov, Ukraynalı bir gazetecinin "Rusya, tahıl dışında çaldığı başka neyi satabildi?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Sürekli nerede ne çalabiliriz' diye endişe ediyorsunuz, sizce herkes bunu mu yapıyor? Biz resmen duyurmuş olduğumuz hedefleri yerine getirmekle uğraşıyoruz: Ukrayna'nın doğusunu Neo-Nazi rejiminin baskısından kurtarmak. Bununla uğraşıyoruz. Tahıl da serbestçe gideceği yere sevk edilebilir, Rusya tarafından buna bir engel yok. Bunun gerçekleşmesi için Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, eğer orada hala bir şeyler yönetebiliyorsa, Ukrayna ve yabancı gemilerin Karadeniz'e çıkmasına yönelik talimat vermesi gerekiyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.