Konya'da yer alan bu müzeyi görmek için binlerce kilometre yol yapan var! Çoğu Konyalı içini bilmiyor

Konya'da yer alan bu müzeyi görmek için binlerce kilometre yol yapan var! Çoğu Konyalı içini bilmiyor

Konya'nın tam merkezindeki bu etkileyici müzeyi görmek için yabancı turistler binlerce kilometre yol kat ediyorken, şehrin sembolik yapılarından biri olan bu müzenin içine birçok Konyalı bir kez dahi girmedi.

Konya sahip olduğu kültürel mirasından dolay çok sayıda müzeye ev sahipliği yapıyor. Bu müzelerin bir bölümünün girişleri ücretliyken büyük bir bölümününse girişleri ücretsiz. Bugün Konya'nın en merkezi noktasında bulunan Karatay Çini Eserler Müzesi'nin geçmişine ve koleksiyonuna yakından bir bakış atacağız.

Picture background
KARATAY ÇİNİ ESERLER MÜZESİ'NE NASIL GİDİLİR?


Otobüsle çarşıya giden hemen hemen herkesin yanından geçtiği Karatay Çini Eserler Müzesi şehirdeki ulaşımı en rahat müzelerden birisi olmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Alâeddin Tepesi'nin kuzey eteğine elli metre mesafede yer ala medrese binasında yer alan müze, Osmanlı ve Selçuklu döneminden pek çok çini, cam ve alçı esere ev sahipliği yapıyor.

Picture background
KARATAY MEDRESESİ’Nİ DÖNEMİN EN ÜNLÜ MİMARI İŞNA ETMİŞ


Karatay Çini Eserler Müzesi’nin tarihi neredeyse 800 yıla dayanıyor. Müzenin binası olan Karatay Medresesi kompleksi, Selçuklu Sultanı İkinci İzzeddin Keykâvus döneminde vezir olan Emir Celâleddin Karatay tarafından o günün ünlü mimarlarından Şamlı Muhammed bin Havlan el-Dımışki’ye inşa ettirilmiştir. Anadolu Selçuklu’larının başkentinin tam kalbine inşa edilen bu medrese, “kapalı avlulu medrese” plan türünü yansıtıyor; tek eyvanlı, tek katlıdır ve duvarları taş, kubbe ve tonozları tuğladan inşa edilmiştir. Giriş kapısı gök ve beyaz mermerden olup, üzerinde özellikle ayet ve hadis kabartmaları yer alıyor.


KONYA’NIN EN SEMBOLİK YAPISI UZUN SÜRE ATIL KALMIŞ


Yaklaşık 600 yıl boyunca Konya’nın ilim hayatına önemli katkılar sunan Karatay Medresesi, 19’uncu yüzyılın sonlarına gelindiğinde atıl bir vaziyette kaderine terk edildi. Uzun bir süre kimse tarafından kullanılmaması sebebiyle kısmen harap ve sahipsiz hale gelmiş bu sembolik tarihi yapı, Cumhuriyet dönemine gelindiğinde tekrardan şehrin kültür hayatına kazandırıldı. Dönemin Kültür Bakanlığı tarafından 1954’te gerçekleştirilen kapsamlı bir restorasyona giren Karatay Medresesi, kısa bir süre sonra Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin sergilendiği Karatay Çini Müzesi olarak geri kazandırıldı.

karatay-medresesi-mimari-ozellikleri.webp

MÜZENİN GENİŞ BİR KOLEKSİYONU VAR


Karatay Çini Müzesi Selçuklu dönemi çini sanatının en başarılı örneklerini bünyesinde barındırıyor. Müzenin en önemli parçaları ise Kubadâbâd Sarayı kazılarından elde edilen çok renkli, yıldız ve haç temalı çini panellerdir. Bu eserler, mavi, turkuaz, mor ve yeşil tonlarının zarif kombinasyonuyla figürlü saray sahneleri, çift başlı kartal, padişah portreleri gibi insan, hayvan ve mitolojik figürleri içeriyorlar. Müze koleksiyonu yalnızca Selçuklu ile sınırlı kalmıyor; sergi İznik ve Kütahya ustalarının elinden çıkmış Osmanlı dönemi çini ve seramikleri de içeriyor.

Picture background
Türkiye vatandaşları için Müzekart ile ek bir ücret vermeden girmek mümkünken yurt dışından gelen yabancı ziyaret 3 Avroyu gözden çıkarması gerekiyor.

Picture backgroundPicture background

Kaynak:Olcay Kurt

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.