Her 10 çocuktan 8’inin evinde ders çalışabileceği alan yok

Her 10 çocuktan 8’inin evinde ders çalışabileceği alan yok

TÜİK'in verilerine göre her 10 çocuktan 8’inin evinde ders çalışabileceği uygun bir alan bulunmuyor. Ayrıca, çocukların yüzde 81,1’inin yaşına uygun kitaplara erişimi yokken, yüzde 81’i oyuncak eksikliği yaşıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı "Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu" araştırması, ülkedeki çocukların ekonomik koşullardan nasıl etkilendiğini gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, çocukların önemli bir kısmı yeterli beslenme, eğitim ve sosyal faaliyetlere erişimde neredeyse ulaşamıyorlar.

Çocuklar beslenemiyorlar

TÜİK verilerine göre, çocukların yüzde 23,1’i maddi yetersizlik nedeniyle düzenli olarak et, tavuk veya balık tüketemiyor. Ayrıca, yüzde 10’u ekonomik nedenlerle yeterince taze meyve ve sebze yiyemiyor. Günde en az bir kez sebze-meyve tüketebilen çocukların oranı yüzde 86,7 olarak belirlenirken, bu durum ekonomik sıkıntı içindeki ailelerde çocukların sağlıklı beslenme hakkına ulaşmakta zorlandığını ortaya çıkardı.

Eğitimde eşitsizlik derinleştikçe derinleşiyor

Çocukların eğitim ortamları da ekonomik koşullardan doğrudan etkileniyor. Araştırmaya göre, her 10 çocuktan 8’inin evinde ders çalışabileceği uygun bir alan bulunmuyor. Ayrıca, çocukların yüzde 81,1’inin yaşına uygun kitaplara erişimi yokken, yüzde 81’i oyuncak eksikliği yaşıyor. Bu durum, eğitimde fırsat eşitsizliğinin yalnızca okul içinde değil, ev ortamında da kendini gösterdiğini ortaya koydu.

Sosyal hayaya katılım

Çocukların sosyalleşme ve kültürel aktivitelere katılımı da ekonomik duruma bağlı olarak değişiyor. Araştırmaya göre, çocukların yüzde 22,2’si maddi imkansızlıklar nedeniyle tatil yapamıyor. Paralı okul gezilerine katılabilen çocukların oranı yüzde 55’te kalırken, yüzde 18,7’si ekonomik nedenlerden dolayı bu tür etkinliklerden mahrum kalıyorlar.

Uzun vadede risk

Araştırma sonuçları, çocuk yoksulluğunun yalnızca maddi eksiklikten ibaret olmadığını, sağlıktan eğitime, beslenmeden sosyal yaşama kadar birçok alanda fırsat eşitsizliğini artırdığını gösteriyor. Bu durumun uzun vadede toplumdaki eşitsizlikleri daha da derinleştireceği ve çocukların gelecekteki eğitim ve kariyer fırsatlarını olumsuz etkileyeceği ifade ediliyor.

Kaynak:BBN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.