Geçtiğimiz 2024 yılında gerçekleşen olayda 8 Haziran’da ÖSYM tarafından düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) sırasında yaşanan bir olay, sınav salonunda büyük aksaklıklara neden oldu. Sınav esnasında bir öğrencinin epilepsi krizi geçirmesi üzerine oturum bir süreliğine durduruldu. ÖSYM yönetmeliğine göre bu tür durumlarda sınav süresine ekleme yapılması gerekirken, salon görevlileri tarafından yalnızca 15 saniyelik bir süre ilavesi yapıldı. Bu sürenin yetersiz olduğunu düşünen öğrenciler ve veliler duruma itiraz etti. Gelen şikâyetler üzerine harekete geçen ÖSYM, yaşanan mağduriyeti telafi etmek amacıyla öğrencilere ek puan verilmesi ya da eş değer sınavın tekrarı seçeneklerini sundu.
"30 DAKİKALIK BİR KAYIP YAŞANMIŞ"
Kızının sınavda yaşadığı mağduriyeti dile getiren Murat Akpınar, 8 Haziran’da gerçekleştirilen Temel Yeterlilik Testi (TYT) sırasında yaşananları şu sözlerle anlattı, “Kızım yaklaşık 40 kişilik bir salonda sınava girdi. Sınav esnasında bir öğrenci epilepsi krizi geçirmiş. Kan kusarak yere düşen öğrenci kasılmalar yaşamış. Gözetmenler ve salon başkanı müdahale edemeyince erkek öğrencilerden yardım istemişler. Hemen 112 aranmış, ambulans gelmiş ve müdahale sınav salonunda gerçekleşmiş. Ardından öğrenci dışarı çıkartılmış ve salon temizlenmiş. Tüm bu süreç yaklaşık 30 dakika sürdü. Bu olaydan sonra ÖSYM yönetmeliğini inceledik. Yönetmeliğe göre böyle durumlarda yaşanan zaman kaybı kadar sürenin sınav sonuna eklenmesi gerekiyor. Ancak salon başkanı ve gözetmenler sadece 15 saniyelik bir ek süre tanımış. Bu kadar ciddi bir aksaklığa karşılık bu sürenin verilmesi kabul edilemez.” dedi.
"ÖSYM ÇOCUKLARIN HAKLARINI TESLİM ETTİ"
Hak aramanın ve mağduriyet varsa üstüne gitmenin her öğrenci ile velinin görevi olduğunu belirten Akpınar, “Biz veliler olarak öğrenir öğrenmez hakkımızı arama yoluna gittik. ÖSYM’nin il koordinatörüyle görüştük ve bize çok yardımcı oldu. Genel amaçlı dilekçemizi yazdık. Daha sonra bunun bir görev ihmali olduğunu da düşündük. Bu sebeple savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bundan sonra hiçbir çocuk bizim çocuğumuz gibi mağdur olmasın. Çünkü bir çocuğun yetişmesi kolay değil. Kaybolacak bir sene az bir süre de değil. Biz bu süreci başlattıktan sonra ÖSYM 5 Temmuz'da yönetim kurulunu topladı. Yönetim kurulu, başvurularımızı değerlendirip haklı buldu. Çünkü yönetmelikte çok açıktı bu mesele. Bu sebeple de salonda bulunan öğrencilere iki tercih sundu. Ek puan ve eş değer sınav tekrarı. Bizim çocuğumuz ve bir arkadaşı eş değer sınav tekrarını tercih etti. Hak aramak, mağduriyet varsa üstüne gitmek her öğrenci ve velinin görevi. Ülkemizde kurumların güvenilirliği noktasında ÖSYM’ye de teşekkür etmek isterim. Çünkü çocukların haklarını teslim ettiler. Biz süreci başlattığımızda örnek bir olay var mı diye baktık fakat benzer hiçbir şey bulamadık. Bizim yaşadığımız bu durum emsal oldu” şeklinde konuştu.
