Küresel piyasalarda gözler merkez bankalarına çevrildi

Küresel piyasalarda gözler merkez bankalarına çevrildi

Küresel pay piyasaları, enflasyon ve resesyon ikilemi arasında bu hafta karışık bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler başta Avrupa ve Japonya merkez bankalarının faiz kararları başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.

Dünya genelindeki enflasyonist baskılar ve şahin para politikaları tahvil piyasalarında satış baskısının derinleşmesine sebep olurken, ABD'de tahvil faizleri 12 haftadır yükselmeye devam ediyor.

Buna göre, ABD'nin 10 ve 5 yıllık tahvil faizi 2007'den bu yana görülen en yüksek seviyeleri test ederken, makroekonomik verilerde resesyon endişelerini destekleyen işaretler çoğalıyor.

ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosunun getirisi arasındaki fark geçen hafta yaklaşık 20 baz puan azalarak 23 baz puana inerken, 3 aylık hazine bonosunun getirisinin 10 yıllık tahvil faizinin üzerine çıkması halinde ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yaptığı çalışmalara göre ülke ekonomisinin 6 ila 18 ay arasında resesyona girebileceği tahmin ediliyor.

Ülkede konut piyasasına ilişkin veriler yavaşlamanın belirginleştiğine işaret ederken, yüzde 6,94'e yükselen 30 yıllık mortgage (konut kredisi) faizleri son 20 yılın zirvesinde.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek ayki toplantıda 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, bankanın aralık ayında da 75 baz puan faiz artıracağına ilişkin beklentiler artan resesyon endişesi sonrası güç kaybetti.

Hafta başında Fed'in yüzde 75 ihtimalle Aralık'ta da 75 baz puan faiz artıracağı fiyatlanırken, dün San Francisco Fed Başkanı Mary Daly'nin açıklamaları sonrası bu ihtimal yüzde 50'ye geriledi.

Daly, dünkü konuşmasında Fed'in faiz oranlarını çok keskin bir şekilde artırarak ekonomiyi "zorunlu olmayan bir gerilemeye" sokmaktan kaçınması gerektiğini ve faiz artışlarının hızını yavaşlatmaktan bahsetmeye başlamanın zamanının geldiğini belirtti.

Öte yandan, ABD medyasında Fed'in gelecek ayki toplantıdan sonra faiz artırım hızına ilişkin değerlendirmelerde bulunacağına ilişkin haber akışı da beklentilerdeki değişimde etkili oldu.

Brent petrolün varil fiyatı bu hafta yüzde 1 değer kazanarak 91,6 dolara çıkarken, altının ons fiyatı da Fed'in ultra şahin politikalarına son verebileceği ihtimaliyle yükselerek haftayı yüzde 0,9 artışla 1.658 dolardan tamamladı.

ABD'de bilanço sezonu başladı

ABD'de pay piyasaları bu hafta hem beklentilerden iyi gelen şirket karlılıkları, hem de Fed'in ultra şahin para politikasında sona yaklaşıldığına ilişkin beklentilerle alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta yoğunlaşacak şirket bilançolarındaki sonuçlar ile birlikte başta perşembe günkü büyüme verileri olmak üzere makroekonomik verilerin piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.

ABD'de hafta boyunca şirketlerin 3'üncü çeyrek şirket finansal sonuçları takip edilmeye devam edilirken, bilançolarını açıklayan bankaların karlılıklarının gerilemesine karşın piyasa beklentilerini aşması sonrası risk iştahının güçlendiği görüldü.

Elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın geliri bu yılın üçüncü çeyreğinde 21,5 milyar dolara yükselmesine rağmen piyasa beklentilerinin gerisinde kaldı. Küresel internet televizyon ağı Netflix'in abone sayısı, bu yılın ilk iki çeyreğinde yaşanan kayıpların ardından üçüncü çeyrekte 2,41 milyon artış gösterdi.

Öte yandan, Fed'in, Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Bej Kitap" raporunun ekim sayısında ABD'li şirketlerin zayıflayan talebe ilişkin artan endişelerle ekonomik görünüm konusunda daha karamsar hale geldiği bildirildi.

Ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, sanayi üretimi, eylülde aylık bazda yüzde 0,4 artarak piyasa beklentilerinin üzerinde yükseliş kaydetti.

New York Fed imalat endeksi ise ekimde eksi 9,1 değerine gerileyerek sektörde piyasa beklentilerinin üzerinde daralma olduğuna işaret etti.

ABD'de ikinci el konut satışları, artan mortgage (konut kredisi) faiz oranları ve yüksek konut fiyatlarının etkisiyle, eylülde aylık yüzde 1,5 azalarak düşüşünü 8'inci aya taşıdı.

Bu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi haftalık yüzde 4,74, Nasdaq endeksi yüzde 5,22 ve Dow Jones endeksi yüzde 4,89 yükseldi.

24 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Chicago ulusal aktivite endeksi ile imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI, salı tüketici güven endeksi ve Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba toptan stoklar ve yeni konut satışları, perşembe dayanıklı mal siparişleri ile cuma kişisel gelirler, kişisel harcamalar, bekleyen konut satışları ve Michigan tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.

Avrupa'da gözler ECB'ye çevrildi

Avrupa'da devam eden enerji tedarik sıkıntılarına İngiltere'deki siyasi belirsizlik eklense de pay piyasaları haftayı yükselişle tamamlarken, gelecek hafta gözler perşembe günkü Avrupa Merkez Bankası'nın faiz kararı (ECB) ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın konuşması başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin faizleri 75 baz puan artıracağı öngörülürken, Lagarde'ın toplantı sonrası yapacağı konuşmada vereceği mesajlar varlık fiyatları açısından önem taşıyor.

Hafta içinde İngiltere Başbakanı Liz Truss'ın istifa etmesinin ardından siyasi gelişmeler gündemin odağına yerleşti. Ülkede, iktidardaki Muhafazakar Parti'de yeniden başlayacak liderlik yarışı kapsamında eski Başbakan Boris Johnson ve eski Maliye Bakanı Rishi Sunak'ın adaylar arasında yer alması bekleniyor.

İngiliz tahvil piyasalarında yaşanan dalgalanma da geçen hafta itibarıyla durulurken, İngiltere Merkez Bankası (BoE), kasım ayı başından itibaren 80 milyar sterlinlik İngiliz devlet tahvilinin satışına başlamasına karar verildiğini bildirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.