Güldal, bu yıl ülke genelinde bereketli bir hasat sezonunu geçirildiğini anlattı.
Marta kadar kuraklık riski olduğunu belirten Güldal, şunları kaydetti:
"Bahar aylarında gelen yağışların istikrarı hububat üretiminde Türkiye'de son yılların en yüksek rekoltesine ulaşmaya vesile etti. Bu çok büyük memnuniyet verici bir durum. Biz de bu noktada TMO olarak alım fiyatlarının açıklanmasıyla hasat yapılan bölgelerde alım yerlerimizi açtık. Sürekli yeni depo alanları oluşturuyoruz, 4 milyon ton TMO'nun depolama kapasitesine ek olarak 3 milyon ton lisanslı depolardaki kapasiteyi de TMO'ya tahsis ettik. 3 milyon ton civarında olan açık yığın sahasını planladık. Toplamda 10 milyon ton ürünü stoklayabilecek hazırlığımızı yaptık."
Güldal, hububat alımında TMO ve piyasalar arasında 1500 ile 2 bin lira arasında fiyat farkı olduğunu ifade ederek, bir yılın emeğinin 2 bin lira farkla ticarete konu edilmesinin kabul edilebilir bir yanının olmadığını söyledi.
Türkiye'nin hububat rekoltesinin ülkenin ihtiyacına cevap verdiğini vurgulayan Güldal, "Biz ilk baştan beri söylüyoruz, üreticimizin ürettiği ve kayıtlı olan tüm ürünü almaya hazırız. Üreticilerimizin fiyat farkını dikkate alarak bize sabırlı olarak satmaya devam etmesini istiyoruz. Piyasaların da bir süre sonra bizim fiyatlara geleceğini düşünüyoruz." dedi.
Tahıl koridorunun Rusya tarafından askıya alınmasına ilişkin de Güldal, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Buğdayın, arpanın ve hububatın dünya için önemi biliniyor. Bizim için hasat dönemi olduğu için çok önemli bir gelişme olduğunu değerlendiriyorum. Tahılın ne kadar önemli olduğunu Rusya-Ukrayna savaşı çıkınca başta Afrika ülkeleri olmak üzere Avrupa ülkeleri de gördü. Şu anda üreticilerimizin mahsulü en değerli ve bol zamanda tahıl koridoruyla ilgili böyle bir gelişme de mutlaka iç piyasadaki üreticilerimizi ve ticaretimize katkı sağlayacak."
