Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, asgari ücrete ara zamla ilgili değerlendirmelerde bulundu. BloombergHT’ye konuk olan Prof. Dr. Selva Demiralp, gündemin sıcak konularından asgari ücret artışını enflasyon beklentileri ışığında değerlendirdi. Mevcut enflasyon görünümünün ücret artışlarını ötelemeye imkân tanımayacak kadar yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Selva Demiralp, özetle şunları aktardı, “Düşük gelir grupları gelirlerinin çoğunu kiraya, gıdaya, ulaştırmaya harcadığı için onların sepetindeki ağırlıklandırma çok daha yüksek. Her ne kadar mevcut manşet enflasyon oranı 75,5 olsa da, ki 75,5 de çok yüksek bir rakam, vatandaşın hissetmiş olduğu enflasyonun üç haneli olduğunu görüyoruz. Bu kadar yüksek bir enflasyon ortamında asgari ücrete bir düzenleme yapılmamasını doğru bulmuyorum.
Asgari ücret artışı enflasyonu artırır mı?
Literatüre baktığınız zaman enflasyondan ücretlere, ücretlerden enflasyona bir geçişkenlik var. Ama esas nedenselliği araştırdığınızda enflasyon arttığı zaman ister istemez bunun tüm ekonomiye sirayet ettiğini görüyoruz. Ve tüm dünyada da enflasyona paralel şekilde ücret artışları geliyor ki reel ücretler düşmesin. Ücret artışlarından enflasyona bir geçişkenlik var mı? Evet, var. Ama bu bire bir değil. Çünkü bir kere maliyetlerin tamamı ücretlerden gelmiyor. Özellikle sermaye yoğun olan sektörlerde ya da imalat sanayiinde, yani emek yoğun olmayan sektörlerde ücretlerin artışının bire bir enflasyonu etkilemesini beklemiyoruz. Eğer rekabetçiliğiniz yüksekse, verimliliğiniz yüksekse bu ücret artışlarını absorbe edebiliyorsunuz ve enflasyona yansıtmıyorsunuz.
Ücretlere enflasyon paralelinde zam yapılmalı
Mevcut enflasyonun yüzde 38’lere düşeceğine inanmadığım için bizim tahminlerimiz yüzde 50’lere daha yakın. Bu ortamda ben asgari ücrete, buradan zincirlerleme olarak diğer ücretlere, gerçekleşecek enflasyon paralelinde, reel ücretleri koruyacak bir zemin hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. Neticede enflasyon problemi çok ciddi politik hataların sonucuydu. Ama bu hataların bedelini vatandaş reel alım gücü düşürülerek ödememeli. Bu bedel tüm topluma yayılmalı.”
