
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, rekor fiyatlara rağmen altına olan talep patlaması, piyasada ciddi bir arz sorununa yol açtı. İstanbul Altın Rafinerisi'nde yaşanan bir soruşturma sonrası üretimin yavaşlaması ve talebin zirve yapmasıyla, özellikle yatırımcıların en çok tercih ettiği 1 gramlık külçe altınlar adeta karaborsaya düştü. Birçok kuyumcunun, kar marjı daha yüksek olan bilezik ve takı gibi ürünler dışında, çeyrek, yarım ve cumhuriyet altını gibi yatırım amaçlı ürünlerin satışına yanaşmadığı belirtiliyor.

Bu altın çılgınlığı sadece Türkiye ile sınırlı değil. Başta Avustralya, Japonya, Vietnam ve Hong Kong gibi ülkeler olmak üzere dünyanın birçok metropolündeki altın satış merkezlerinde de benzer şekilde uzun kuyruklar oluştuğu bildirildi.

Hafta içinde gram altın 5.900 TL, uluslararası piyasalarda ons altın ise 4.300 doları aşarak yeni rekorlar kırmıştı. Piyasalarda, bu sert yükselişin devam edip etmeyeceği konusunda uzmanlar ikiye bölünmüş durumda:
Bir kesim, jeopolitik riskler ve merkez bankası alımlarıyla rallinin süreceğini, KCM Trade analisti Tim Waterer'in ifadesiyle ons altında 4.500 dolar hedefinin "çok uzak olmadığını" düşünüyor.
Diğer kesim ise bu yükselişin bir "manipülasyon" olabileceği ve kısa vadede sert bir kâr satışı yaşanabileceği konusunda yatırımcıları uyarıyor. İstanbul Portföy'den Berk Dinçtürk, "Amerika altının önünü bilerek açıyor olabilir, ancak bunun sonu gelebilir," dedi.

Küresel merkez bankalarının altın alımını hızlandırması, yükselişin ana nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Bu alımlarda ilk 10'da yer alan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) da rezervleri bu yükselişle büyük değer kazandı. TCMB'nin elindeki yaklaşık 617 tonluk altın rezervinin değeri 84 milyar doları aştı.