
Türkiye'de milyonlarca vatandaş, her geçen gün artan hayat pahalılığı, fahiş kiralar ve eriyen maaşlarla boğuşurken, Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) gelen son veriler, ekonomide bambaşka bir "pembe tablo" çizdi.

TÜİK'in açıkladığı bu yılın ikinci çeyrek (Nisan-Haziran) büyüme verilerine göre:
Ekonomi Büyümesi: Türkiye ekonomisi %4.8 oranında büyüdü.
Kişi Başı Yıllık Gelir: 17.174 Dolara (yaklaşık 704 bin TL) yükseldi.
Bu Hesaba Göre Kişi Başı Aylık Gelir: Yaklaşık 58.000 TL!

TÜİK'in bu "zenginleşme" tablosu, sokaktaki gerçeklikle taban tabana zıt bir durumu ortaya koyuyor. Milyonların yaşadığı gerçek hayat ise şöyle:
Asgari Ücret: 22.000 TL seviyesinde ve büyükşehirlerde kirayı bile karşılamıyor.
Emekli: Etin, meyve-sebzenin tadını unutmuş durumda. En düşük emekli aylığı, açlık sınırının bile altında.
Dar Gelirli: Milyonlarca insan, temel gıda maddelerine ulaşmakta bile zorlanıyor.

Peki, vatandaş fakirleşirken, kağıt üzerindeki bu "zenginlik" nasıl ortaya çıkıyor? Eleştirmenlere göre formülü basit:
Yüksek enflasyon ile TL bazında şişen rakamlar, baskı altında tutulan ve gerçeği yansıtmayan düşük dolar kuru ile çarpılıyor. Bu da, dolar bazında kişi başı gelirin yapay olarak çok yüksek görünmesine neden oluyor.
Korkusuz Gazetesi yazarı Firuze Şenavcı'ya göre, TÜİK'in bu verileri, "derinleşen krize gözlerini yumarak, ekonomide pembe bir tablo çizmek ve gerçekle alay etmek" anlamına geliyor.