
Milyonlarca vatandaşın sosyal güvenlik haklarını korumak amacıyla denetimlerini sıklaştıran Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bu denetimleri engellemeye yönelik girişimlere karşı da yaptırımlarını netleştirdi. 30 yıllık SGK Başmüfettişlik tecrübesiyle konuyu kaleme alan İsa Karakaş, bilinçsizce yapılan bir engellemenin faturasının çok ağır olabileceğini belirtti.

İsa Karakaş, SGK denetimini engellemenin iki farklı aşaması ve cezası olduğunu belirtti:
1. Denetime Mâni Olmak (Belge Vermemek, Zorluk Çıkarmak): Eğer bir işveren veya çalışan, SGK müfettişinin istediği belgeleri vermez, iş yerine girmesine izin vermez veya görevini yapmasını zorlaştırırsa;
Ceza: O yıl geçerli olan brüt asgari ücretin 5 katı, yani 130.027 TL idari para cezası.
2. Cebir veya Tehditle Engellemek (Fiili Direniş): Eğer denetimi engelleme eylemi, SGK müfettişine karşı bir fiziksel direniş (cebir) veya tehdit içerirse, cezalar katlanıyor:
Para Cezası: Brüt asgari ücretin 10 katı, yani 260.055 TL idari para cezası.
Hapis Cezası: Bu para cezasının yanı sıra, Türk Ceza Kanunu'nun 265. maddesi uyarınca "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile yargılanma.

Karakaş'ın en önemli uyarısı ise cezanın muhatabıyla ilgili oldu.
Bu cezalar, sadece işverene veya iş yeri sahibine değil, denetimi bizzat engelleyen şahsın kendisine kesilir. Yani, patronunun talimatıyla veya kendi inisiyatifiyle müfettişe zorluk çıkaran bir çalışan, bu devasa para ve hapis cezalarıyla doğrudan kendisi karşı karşıya kalabilir. Eğer birden fazla kişi bu suçu işlerse, her birine ayrı ayrı ceza uygulanır.

Uzmanlar, SGK denetimlerinin sadece "sigortasız işçi çalıştırma" ile sınırlı olmadığını hatırlatıyor. Müfettişler aynı zamanda, maaşların SGK'ya eksik bildirilmesi veya prim günlerinin eksik yatırılması gibi durumları da inceliyor. Bu tür usulsüzlükler de hem idari para cezalarına hem de şirketin devlet teşviklerinden mahrum kalmasına neden olabiliyor.