
Türkiye'de gayrimenkul piyasasında yıllardır süren "düşük tapu beyanı" dönemi, hem geleceğe hem de geçmişe yönelik atılan adımlarla resmen sona eriyor. 2026'dan itibaren rayiç bedellerin 15 kata kadar artırılacağının açıklanmasının ardından, şimdi de geçmişe dönük bir vergi denetimi başlatıldı.
Gelir İdaresi Başkanlığı, son 5 yıl içinde yapılan tüm konut satışlarını mercek altına aldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ortaklaşa yürüttüğü çalışmada, şu ana kadar 7 milyondan fazla konut satışı tek tek incelendi.
İlk Etap: Denetimlerde ilk aşamada şüpheli görülen 100 binden fazla taşınmaz için işlem başlatıldı.
Resmi Yazılar: Bu işlemler için hem mülkü alan kişiye hem de satan kişiye, durumu açıklamaları için resmi bildirimler gönderilmeye başlandı.
Hedef Milyonları Bulacak: İncelemeler devam ettikçe, uyarı gönderilen işlem sayısının milyonu geçmesi öngörülüyor.

Peki, Maliye'den bu yazıyı alan bir vatandaşı ne bekliyor?
İnceleme: Yetkililer, satılan taşınmazın gerçek değerini; konumu, yaşı, büyüklüğü ve emsallerini dikkate alarak hesaplıyor.
Savunma Talebi: Eğer tapuda beyan edilen rakam, bu hesaplanan gerçek değerin altında kalıyorsa, alıcı ve satıcıdan bu durumla ilgili savunma talep ediliyor.
Faizli Ceza: Usulsüzlük, yani vergi kaçırıldığı kesinleştiğinde ise, gerçek değer ile beyan edilen değer arasındaki fark üzerinden hesaplanan tapu harcı farkı, yasal faiziyle birlikte hem alıcıdan hem de satıcıdan tahsil ediliyor.

Hükümet, 2026 yılından itibaren belediyelerdeki rayiç bedelleri 10 ila 15 kat artırarak, gelecekte yapılacak satışlarda düşük beyan imkanını zaten ortadan kaldırmıştı. Şimdi başlatılan bu geriye dönük operasyon ise, geçmişte yapılan usulsüzlüklerin de cezasız kalmayacağını net bir şekilde ortaya koyuyor.