Cem Garipoğlu'nun mezarında ilginç detay! İslami usule rastlanmadı
Cem Garipoğlu'nun mezarından kefen çıkmadı. Münevver Karabulut Ailesi'nin avukatı Rezan Epözdemir, ''Mezardan kefen çıkmadı. Kafatası ve kemikler dağınıktı. Ceset bütünlüğü yoktu. Garipoğlu ailesinden kimse gelmedi. Bunlar tutanağa geçildi" dedi.
İstanbul'da 17 yaşındaki Münevver Karabulut'u, 15 yıl önce vahşice öldüren ve 10 yıl önce cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu'nun mezarı bugün açıldı. Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlu'nun ulaştığı fethi kabir tutanağında ise oldukça ilginç detaylar var. Tutanağa göre mezarda kefen bulunamadı ve bir plastik poşete rastlandı.
CEM GARİPOĞLU DETAYLARI
17 yaşındaki Münevver Karabulut, 3 Mart 2009’da Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Cem Garipoğlu 197 gün sonra teslim olunca tutuklanmıştı. 24 yıl hapis cezası verilip Silivri Cezaevi’ne konan Garipoğlu’nun 10 Ekim 2014’te hücresinde ölü bulunduğu açıklanmıştı. Ancak Garipoğlu’nun ölmediği ve kaçırıldığı önü sürülüyor. Bu nedenle mezarının açılması ve feth-i kabir (cesedin mezardan çıkarılıp otopsi yapılması) işleminin uygulanması isteniyordu. Bu yöndeki başvurular sürekli reddediliyordu.
Son olarak Silivri başsavcılığı, Garipoğlu’nun otopsi kaydını istemişti. Otopsi görüntülerini izleyecek bilirkişi heyetinin hazırlayacağı rapora göre Garipoğlu’nun mezarının açılıp açılmayacağına karar verilecekti. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, 26 Eylül’de Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasına karar verildiğini duyurmuştu.
KEFEN VE İSLAM
Sözlükte “örtmek” anlamına gelen kefn masdarından gelmektedir. Cenazenin kefenlenmesi işlemine de tekfîn denilir. Ölen kimsenin yıkanıp genelde beyaz olan temiz bir beze sarılarak gömülmesi çevre temizliği, sağlık, insan saygınlığının korunması, ölünün yakınlarının hâtıralarına saygı, ölümün hatırlanması gibi hikmetler taşıdığından hemen bütün din ve medeniyetlerde cenaze kültünün önemli bir öğesini teşkil eder. Grek-Roma dünyasında, erken dönem Hinduizm’inde, Yahudilik ve Hıristiyanlık’ta cenazenin yıkandıktan sonra kefenlenip gömüldüğü, kefen olarak genelde beyaz keten bezin kullanıldığı, bazan da ölünün elbisesiyle defnedildiği bilinmektedir (bk. CENAZE; DEFİN). İslâm öncesi Arap toplumunda Sâmî geleneğin devamı olarak ölünün kefenlenip gömülmesi âdeti yanında elbisesiyle gömülmesi âdeti de vardı. Kefen için genelde Yemen mâmulü pamuklu beyaz bez kullanılır, elbise ile defnedildiğinde ise ölenin konumunu ve ona saygıyı temsilen elbisenin yeni ve pahalı kumaştan olması tercih edilirdi (Cevâd Ali, V, 160-161). İslâm döneminde cenazenin elbiseyle gömülmesi âdeti kaldırılarak hem ölüye saygıyı içeren hem de israf ve gösterişi önleyen sade bir kefenleme usulü getirilmiştir.
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.