Bir süre önce Ayasofya Camii'nde yaşanmıştı, tarihi caminin kapıları, duvarları zarar görmüştü. Son olarak Süleymaniye Camii’ndeki tarihî taş süslemelerin güvenlik görevlileri ve kameralara rağmen yerinden sökülüp götürülmesi, Konya'da içerisinde nadide tarihî nesne ve hatta çeşitli sanat eserlerinin bulunduğu camilerinin durumunu gündeme getirdi.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan camiler Konya'da da bulunuyor.
CAMİLER KORUNUYOR MU?
Camileri, ibadet için gelen vatandaşların yanı sıra günlük yüzlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
Bu yüzden güvenlik yeterli olmuyor. Kimi camilerde güvenlik görevli bulunmuyor veya görevlerini aksatabiliyorlar. Camilerin gece güvenliği ise neredeyse yok.
Öte yandan mabetlerde yeterli sayıda güvenlik kamerası bulunmuyor. Örneğin iddiaya göre Süleymaniye Camii gibi bir mekânın bile sadece giriş çıkışları kayıt altına alınıyordu. Bazı tarihî camilerde güvenlik mesuliyeti de din adamlarına yükleniyor.
Bütün bunlar gündüz bile kültürel mirasları tehditlere karşı açık hâle getiriyor. Geçmişte birçok camiden eserlerin çalınıp yapılara zarar verilmesi ise menfi durumu teyit ediyor.
Tarihî mabetlerde güvenlik zaafı var! Selatin Camilerindeki acı tabloyu uzmanlar anlattı - 1. Resim
VİTRİNDE TUTULACAK ESERLERİN ÖNEMİNİ HİSSEDİLİYOR MU?
Camilerde yer alan eserlerin ihtişamını ve güzelliğini kanıksanmış durumda. İnsanlara adeta gündelik hayatın parçası gibi geliyor. Dünyanın farklı bir yerinde olsa korunaklı müze vitrinlerinde, alarm altında tutulabilecek kadar nitelikli eserlerin önemini belki de bazen hissedilmiyor. Uzmanlara göre halk olarak bu hatalar yapılsa bile idarecilerin kendini bu durumdan ayrıştırabilmesi gerekior.
ÇOK YÖNLÜ NİTELİĞİ OLAN MABETLER
Çok yönlü niteliği olan mekânlarda güvenlik protokollerinin özellikle çalışılması, konuyla ilgili çok yüksek standartlarda bir eğitimin verilmesi ve uygulanması şart olarak belirtiliyor.
Öncelikle tüm risk kategorilerinin hesaplandığı çok yönlü bir sınıflandırmanın yapılması gerekliyor. Ardından hangi mekânda, hangilerine ne oranda rastlanabileceği hesaplanmalı ve buna yönelik eğitilmiş personelin yeterli sayıda bulunması ve yalnızca kendi görevleriyle ilgilenmesi esas olması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Teknolojik altyapının gelişmesinin sağladığı kameralar, özellikle yüz tanıma sistemleri gibi imkânlar mutlaka bu eserlerin güvenlik sistemlerine en ileri düzeyde entegre edilmesi gerekliliğinni altını çiziyorlar.
TARİHİ MABETLERDE GÜVENLİK ZAFİYETİ VAR
Uzmanlara göre Konya'daki bütün tarihî camilerde kesinlikle güvenlik görevlisi bulunması gerekiyor. Ancak görevlilerin vazife yaptıkları yerin ne olduğunu çok iyi bilmesi ve sayılarının yeterli olmasının zorunluluğu belirtiliyor.
Özellikle Selatin camileri devasa büyüklükte ve ibadetin dışında farklı maksatlarla gelen kişiler de var. Dolayısıyla teknolojinin de yardımıyla camilerin her yeri takip edilmesi isteniyor.
HIRSIZLAR DAHA ÖNCE DE CAMİLERE DADANDI
Camilerde geçmişte de tahribatların yanı sıra tarihî eserler hırsızlıklarının yaşandı.
Mesela Yavuz Sultan Selim’in Çarşamba’daki camisinin duvarında yer alan Kâbe örtüsü geçtiğimiz yıllarda çalındı. Bazı mabetlerdeki tarihî elyazmaları da vaktizamanında çalınıp gitti. Fatih Camii’nin envanterinde olduğu bilinen Akşemseddin’in bastonu hâlâ bulunamıyor. Tire’deki Rum Mehmed Paşa Camii’ndeki Sokollu’nun şamdanları ortada yok. Uzmanlara göre bütün camiyi din adamlarına zimmetlemek de doğru değil.
KONYA'DAKİ O NADİDE CAMİLER
Konya'da koruma altında olması gereken başlıca camiler ise şöyle belirtiliyor:
Aziziye Camii
Beyşehir Eşrefoğlu Camii
Beyşehir Taş Camii
Hacıhasanbaşı Camii
İnce Minare Medresesi
İplikçi Camii
Kapu Camii
Karatay Medresesi
Hz. Mevlana Dergahı
Piri Mehmet Paşa Camii
Sahipata Camii
Şemsi Tebrizi Camii
Şerafettin Camii
Sultan Selim Camii
Çeşme Kitabeleri
Fotoğraf: Go Konya