Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. ABD ürünlerine vergi indirimi Türk çiftçisi ve üreticisini tedirgin etti.
yüzde 30'lara varan vErgi indirimi
22 Eylül 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile ABD menşeli pirinç yüzde 25, tütün yüzde 30), kuru yemiş yüzde 10) ve meyve gibi tarım ürünlerine uygulanan ek vergiler kaldırıldı.
Bu karar, Türkiye-ABD ticaretini artırma hedefiyle alınsa da, yerli tarımı uçuruma sürükleyeceği iddia ediliyor. Uzmanlar “Bu, çiftçimizin mezarını kazmaktır” olarak nitelendiriliyor.
TARIMDA İFLAS DÖNEMİ Mİ?
Bu kararla Trük çiftçi ve üreticisini ne bekliyor?
Uzmanlara göre vergisiz ithalat, yerli çeltik üretimini yüzde 15-20 daraltacak.
Antep fıstığı ve tütün çiftçileri iflasa sürüklenecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024-2028 Stratejik Üretim Planı, bu kararla anlamsız, etkisiz ve geçersiz hale gelecek.
İSTİHDAM KAYBI
Yine uzmanlara göre çiftçiler, rekabet edemeyecekleri ürünlerden vazgeçip buğday veya sebzeye yönelirken, tarımsal istihdamda yüzde 2-5 kayıp bekleniyor. İthalata bağımlılık artarken, gıda güvenliği riske girecek; kısa vadeli fiyat düşüşü, uzun vadede pahalı gıdaya dönüşecek.
Çin’in Tarım Atağı: Türkiye Kırsalı Tehlike Altında mı?
Türkiye’nin tarım sektörü, Çin’in artan yatırımları ve ticaret anlaşmalarıyla yeni bir sınavla karşı karşıya olduğu da belirtiliyor.
2023’te 9,1 milyar dolarlık Türkiye-Çin tarım ticareti, 2025’te daha da artacak. Çin’in fındık, kayısı, buğday, kiraz ve Antep fıstığı talebi, Karadeniz ve Güneydoğu’da üretimi hızlandırsa da, “Çin bağımlılığı” korkusu büyüyor.
Uzmanlara göre 2025 TÜBİTAK-NSFC protokolleri, akıllı tarım ve biyo teknolojileri vadediyor; ancak 500 milyon dolarlık lojistik yatırımları, yabancı hakimiyeti riskini artırıyor. Brezilya’da Çin’in soya ve mısır egemenliği, yerel çiftçileri zora sokarken, Türkiye’de de benzer bir senaryo endişe yaratıyor. Toprak İşçileri Hareketi’nin Brezilya’daki tepkileri, Türkiye’de de yankı bulabilir.
ÇİN'İN “KAZAN KAZAN” POLİTİKASI TÜRK ÇİFTÇİSİNİ NASIL ETKİLEYECEK?
Uzmanlar “Ülkemiz çiftçisi, yüksek maliyetler ve destek eksikliğiyle boğuşurken, Çin’in “kazan-kazan” söylemi inandırıcı değil. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın şeffaflıktan uzak politikaları, ulusal egemenlik tartışmalarını alevlendiriyor. Bakan Yumaklı, Çin anlaşmalarını “karşılıklı fayda” diye savunurken, yerli üretimi koruma iradesi gösteremiyor. Akıllı tarım teknolojileri fırsat sunsa da, ulusal kaynakların korunması için dengeli regülasyon şart. Aksi takdirde, Türkiye’nin tarımsal bağımsızlığı, Çin’in küresel tarım stratejisine teslim olabilir.” ifadelerine yer veriyor.
TARIM DA KAOS MU?
Sonuç olarak, ABD ve Çin’in tarım hamleleri, Türk çiftçisini iki ateş arasında bırakıyor. Bakanlık, ithalat baskısına karşı kotalar, sübvansiyonlar ve tohum desteği gibi adımlar atmazsa, 2026 üretim sezonu kaosa sürüklenecek.