2026-2028 yıllarını kapsayan orta vadeli program açıklandı. Programın istihdam başlığında "güvenceli esnek" çalışma modeli en dikkat çeken başlıklarından.
İŞGÜCÜ PİYASASINA YENİ DÜZEN

Programda, "İşgücü piyasasının sektörel dönüşümlerle değişen ihtiyaçlarına uyum sağlamak, kadın erkek fırsat eşitliğini güçlendirmek ve iş yaşam dengesini korumak amacıyla yeni nesil çalışma biçimlerine yönelik düzenlemeler hayata geçirilerek, güvenceli esneklik geliştirilecek, işgücünün yeşil ve dijital dönüşümün gerekliliklerine uyumu artırılarak sürdürülebilir istihdam yapısı desteklenecektir." ifadeleri yer alıyor.
YENİ NESİL ÇALIŞMA MODELİ Mİ İŞÇİNİN S ONU MU?
Programda ayrıca bu model için, "Yeni nesil çalışma modellerinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda işgücü piyasasının ihtiyaçları ve iş yaşam dengesi gözetilerek sosyal taraflarla diyalog halinde mevzuat düze hayata geçirilecek ve güvenceli esneklik sağlanacaktır. İşgücü piyasasında güvenceli esnekliği ve erişimi artırmak amacıyla İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklı pasif işgücü programlarının yararlanma koşullarının kolaylaştırılması sağlanacaktır." denildi.
Programda, bu modelin yaşama geçirileceği tarih olarak 2026 yılı işaret edilyor.
İŞTEN ÇIKARMALAR OLACAK MI?

Güvenceli esneklik modeli, işçiyi işe alma ve işten çıkarma ve esnek iş sözleşmeleri düzenleme, işletmelerin piyasadaki dalgalanmalara yönelik fazla çalışma, kısmi süreli çalışma gibi çalışma sürelerinde esnekleşmeyi, değişen koşullara yönelik olarak işverenlerin iş ve görev tanımlarında değişmelere yönelik yapılan esnekliği ve İşçinin performansa dayalı olarak ücrete yönelik olarak yapılan esneklik hükümlerini içeriyor.
GÜVENCELİ ESNEKLİK NEDİR?
Güvenveli esneklik, çalışma yaşamında, "Bir yandan işgücü piyasalarının, iş organizasyonlarının ve çalışma ilişkilerinin esnekliğini kuvvetlendirirken, diğer taraftan, özellikle dezavantajlı kesimler ve işgücü piyasası dışında kalanlar için iş güvencesi ve sosyal güvenlik haklarının kuvvetlendirilmesidir" olarak niteleniyor.
YENİ İŞ MODELLERİ VE İŞÇİLER

Tüm dünyada etkileri giderek yoğunlaşan küreselleşme hareketleri ile birlikte, alabildiğince hızlanan teknolojik ilerlemeler çok kapsamlı değişimlere yol açtı. Son yıllarda, ekonomik sınırların neredeyse ortadan kalkması sonucunda, mal ve hizmetin oluş sürelerinin kısalması, işin ve iş organizasyonunun yeniden yapılanması, işçi ve işverenleri her geçen gün daha çetin bir rekabet mücadelesi ile karşı karşıya bırakmıştı.
Bu mücadeleye devam etmek için yeni arayışlar içine giren sektörler son yıllarda önem
kazanan esnekliğin avantajlarından azami ölçüde yararlanmaya çalışıyorlar. Peki esne çalıma modelleri neler?
İşte esnek Çalışma Modelleri
1. Kısmi Süreli Çalışma
a. Klasik Kısmi Süreli Çalışma
b. Esnek Kısmi Süreli Çalışma
2. İş Paylaşımı
a. Bölünmüş Gün
b. Bölünmüş Hafta
c. Dönüşümlü Hafta
d. Belirli Olmayan Dönüşümler
3. Kayan (Esnek) İş Süresi
a. Basit Kayan İş Süresi Modeli
b. Vasıflı Kayan İş Süresi
4. Çağrı Üzerine Çalışma
5. Evde Çalışma
6. Tele (Uzaktan) Çalışma
a. Evde Büro
b. Uydu büro
c. Komşu Büro
d. Gezici Büro
7. Ödünç İş İlişkisi
8. Yoğunlaştırılmış İş Haftası Modeli
9. Yıllık İş Süreleri Modeli
10. Emekliliğe Yumuşak Geçiş Modeli
11. Vardiya Modelleri
ESNEK ÇALIŞMA MODELİNİN YARARLARI VAR MI?

Esnek çalışma saatleri uygulamasının yararları şöyle sıralanıyor:
Uygun bir şekilde kullanıldığı takdirde trafik sorununun çözümüne önemli katkılar sağlar.
İş görenlerin performans arzlarının zaman içindeki dağılımından yararlanılır.
Çalışma saatleri, performansın yüksek olduğu zaman aralığına göre yeniden düzenlenerek,
işgücü verimliliğinde artış sağlanır, dolayısıyla işletmenin verimliliği de yükselir.
İşletmenin daha uzun süreli hizmet vermesine, dolayısıyla daha yüksek kapasite kullanımına olanak tanıdığı için, yatırımların geri dönüş hızı olumlu etkilenir.
Sık izin alma, işe devamsızlık ve kısa sürede iş değiştirme gibi sorunlar azalır.
Çalışma saatlerinin esnekleştirilmesi işletmenin müşterilerin hizmet ihtiyaçlarını karşılama imkânını arttırır. İşletmenin hizmet verdiği zaman aralığı müşterinin talebi doğrultusunda olacağı
için müşteri memnuniyeti artar.
Günlük çalışma süresinin uzaması fazla mesaiyi önler.
Talebin yoğun olduğu dönemlerde yüksek maliyetli fazla mesai yapma zorunluluğu çalışma saatlerinin talebe uygun hale getirilmesi ile ortadan kalkar.
Ayrıca, iş gücü ve dolayısıyla üretim maliyetleri düşer.
İşveren, çalışanlarını, makinelerini ve teçhizatlarını çok daha uzun süreli ve efektif kullanma kabiliyetini kazanır.
Bu verimliği artırır, çevrim süresinin ve teslim zamanının kısalmasını sağlar. Sonuç olarak kaynakların etkin kullanılması nedeniyle maliyetler düşer.
Çalışanların motivasyonu artar, iş görenin talebi doğrultusunda düzenlenen çalışma zamanında, çalışan kişi daha çok motive olur, daha az hata yapar ve daha verimli çalışır.
İşletmeye bağlılığı artar, işletmenin amaçları ile iş görenin amaçlarının aynı doğrultuda olması sağlanır.
Geniş karar alanı sağlar ve zamanı iyi kullanma becerisi kazandırır.
İş görenin çalışma zamanına kendisinin karar vermesi kişisel sorumluluk taşıma kabiliyetini ve özgüvenini geliştirir.
Çalışma saatlerini kendisinin ayarlayabilmesi, iş görenin iş hayatı ile özel hayatını uyumlu biçimde
yürütebilmesini sağlar.
Kendi çalışma zamanını ihtiyaçları ve tercihleri doğrultusunda düzenleyebilen bir iş gören daha verimli çalışacağı için işten çıkarılması riski azalır ve iş yerine güveni artar.
Esnek çalışma zamanının uygulanması sonucunda ortaya çıkan hatasız ürün, zamanında malın teslim edilmesi, müşteriye uygun servis zamanın belirlenmesi gibi bütün avantajlarından müşteriler de yararlanır. Fotoğraflar: Birgün