İklim krizinin kadına ve kız çocuklarına yönelik ayrıncı fiziki şiddeti artıracağı belirtiliyor.
Spotlight Initiative ve Dalberg'in yeni sayı özeti olan 'Çarpışan Krizler: İklim Krizi Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddeti Nasıl Körüklüyor' makalesinde ilginç veriler ortaya çıktı.
SICAKLIKTAKİ 1 DERECİLİK ARTIŞ KADINA ŞİDDETİ YÜZDE 5 ARTIRIYOR
Sıcaklıktaki 1 ° C'lik bir artış, yakın partner şiddetinde neredeyse yüzde 5'lik bir artışa neden oluryor.
2090 yılına gelindiğinde, 40 milyon kadın ve kız çocuğu, 2 ° C ısınma senaryosunda her yıl yakın partner şiddeti (IPV) yaşayacak. Bağlam açısından, birçok tahmin, 2024'ün sonunda 1,5°C eşiğini zaten aştığımızı söylüyor. Aynı zaman diliminde 10 milyon kadın ve kız çocuğu da muhtemelen partneri olmayan cinsel şiddete maruz kalacak.
İKLİM KRİZİ VE KADIN
İklim krizi kadına yönelik şiddete neden olmuyor ama daha da kötüleştiriyor.
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet, eşitsiz toplumsal cinsiyet güç dinamiklerinin bir sonucu olarak görülüyor. Kuraklık, sel ve fırtına gibi iklimle ilgili aşırı hava olayları, şiddeti artıran normları ve davranışları güçlendirebilecek yerinden edilme, güvensizlik, yoksulluk ve daha geniş kurumsal çöküşü tetiklemek de dahil olmak üzere bu dinamikleri daha da kötüleştiriyor.
SICAK HAVALARDA KADIN CİNAYETLERİ ARTIYOR
İklim krizi mevcut toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti daha aşırı hale getiriyor. Bazı araştırmalarda sıcaklıkların artması ile kadın cinayetleri, cinsel sömürü, çocuk evliliği ve bir savaş silahı olarak tecavüz gibi en aşırı şiddet biçimleri arasında ilişki bulundu. Başka bir araştırma, yakın partner kadın cinayetlerinin sıcak hava dalgaları sırasında yüzde 28'e kadar arttığını buldu.
İklim krizi hem çevresel bozulma hem de kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele etme yeteneğini azaltıyor.
Aynı zamanda, kadına yönelik şiddet, kadınların ve kız çocuklarının iklim eylemine katılmasını ve liderlik etmesini de zorlaştırıyor. Bunun önlenebilmesi için hem iklim değişikliğine karşı hem de kadın ve kız çocuklarına şiddete karşı yatırımlar yapıp ortak çalışma ekolojisi üretilmesi gerekliliğine dikkat çekiliyor.
