Konya iş dünyası sürdürülen sıkı para politikası, döviz kurlarındaki baskı, yüksek faiz ve iş gücü maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle tüm Türkiye’de olduğu gibi zorlu bir dönemden geçiyor.
EKONOMİDE ÖNGÖRÜLEBİLİRLİR
Uzmanlar Türkiye ekonomisinin en temel ihtiyacının öngörülebilirlik, güven ve yapısal reformlara dayalı bir istikrar programının kararlılıkla sürdürülmesi olduğunun altını çiziyorlar.
2025 KAYIP YIL
2025 yılında işgücü maliyetlerinin artmasıyla emek yoğun olan tekstil başta olmak üzere birçok sektörün zor bir yıl geçirdi.
2025 yılı Konya için de oldukça zor geçti. Özellikle son iki yıldır döviz kurlarının enflasyona paralel bir şekilde artmaması ve TL maliyetlerdeki aşırı yükseliş nedeniyle ihracatçı bir şehir olan Konya ekonomisinin sıkıntı içerisine itti.
Uzmanlara göre özellikle sanayi ürünleri, tarım, gıda vb. gibi önde gelen sektörlerde karlılıklarda ciddi bir düşüş gerçekleşirken, finansmana erişim zorlaştı. Faiz maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı karlılık ve bilançolarda düşüş gözlemlendi. Sıkı para politikası, özellikle işçiliğin yoğun olduğu tekstil sektörüne büyük zarar verdi, çünkü birçok önemli sektörü özellikle tarım ve gıda alanı çok fazla iş gücüne bağlı. Şu anda da kişi başı maliyetler bin 500 dolar seviyesinde.
KATMA EDĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER
Aynı uzmanlara göre Türkiye artık bundan sonrası için hem Konya özeline hem de tüm iller için katma değeri daha yüksek olan ürünlere yönelmek zorunda. 2026 yılında da sıkı para politikası devam edeceğinden dolayı faizlerde hızlı bir düşüş beklemediği için yine ihracat piyasasında zorlanmaya devam edilmesine muhtemel gözüyle bakılıyor.
Makinada katma değer ve kâr marjı yüksek
Önümüzdeki yıl öne çıkan sektörlerin özellikle makine ve yazılım olacağını ifade eden uzmanlar “Konya Organize Sanayi Bölgesi’nin de açılmasıyla makineciler ciddi bir yatırım aşamasında. Makine sektörü daha fazla katma değer yarattığından ve kar marjı daha yüksek olduğundan dolayı önemli. Türkiye’nin de artık makine otomotiv gibi daha katma değerli, savunma sanayi gibi daha çok teknoloji üreten sektörlere yatırım yapması ve bu alanda sanayileşmesi gerekiyor” ifadelerine yer veriyorlar.
Zor dönemde kolektif ilerleme
Uzmanlara göre her sektör zor bir dönemden geçiyor. Hangi sektörde olursa olsun problemli bir dönem yaşanıyor. Bu zor dönemi geçirirken uzmanlara göre sanayici ve üreticilerin dertleşmesi, konuşması, sohbet etmesi, sorunları belirlemesi ve çözüm yolları araması gerektiğinin altını çiziyorlar. “Bu yolda giderken birlikte omuz omuza vermemiz şart. Belki gelecekte yaşayacağımız zorlukları bu hareket etme kabiliyetiyle aşacağız.” ifadelerini kullandılar.
KURUMLARA GÜVEN
Uzmanlar Türkiye ekonomisinin en temel ihtiyacının öngörülebilirlik, güven ve yapısal reformlara dayalı bir istikrar programının kararlılıkla sürdürülmesi olduğunu dile getirirken, “Enflasyonla mücadele orta vadeli bir perspektifle ve toplumsal mutabakatla yürütülmesi, iş dünyası için hayati önem taşıyor. Sanayicimizin, ihracatçımızın, yatırımcımızın, üreticilerimizin önünü görebildiği bir ekonomik iklim, ülkemizin büyüme potansiyelini çok daha yukarı taşır. Konya iş dünyası olarak üretime, teknolojiye, markalaşmaya ve ihracata odaklanan güçlü bir ekosisteme sahibiz. Ancak, 2026 ve sonrasına hazırlanırken rekabetçiliği artıran, verimliliği önceleyen ve kurumları güçlendiren bir ekonomik yaklaşımın önemi her zamankinden daha fazla hissediliyor” ifadelerine yer veriyorlar
2026-27 YILLARI BEKLENTİSİ
Bu çerçevede 2026 yılında Konya'da makine ve yazılım sektöründe hareket bekleniyor. 2027 yılında piyasalarda gevşeme ve likidite artışı olursa yeniden yatırımın mümkün olabilecek.