Konya İl Müftülüğü tarafından yapılan açıklamada, "Hz. Peygamber (s.a.s), kameri aylardan Rebiu’levvel ayının 12. gecesi Mekke’de dünyaya gelmiştir. Bu yıl 3 Eylül 2025 Çarşamba gününü Perşembe’ye bağlayan gece, Sevgili Peygamberimizin (s.a.s) dünyayı teşrif ettiği mübarek Mevlit Kandili’ni idrak edeceğiz. Bu kutlu gece vesilesiyle camilerimizde Kur’an-ı Kerim tilavetleri, salavatlar, mevlit programları ve dualar eşliğinde aziz milletimizle birlikte Rahmet Elçisi’ni (s.a.s) anacağız.
İçinde bulunduğumuz hicri 1447 yılı, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin (s.a.s) doğumunun 1500. yılı olduğu tespit edilmiştir. On beş asırlık bir hatırayı taşıyan bu zaman dilimi, sadece geçmişi anmak değil; bugünün sorunlarını, asırlara sığmayan örnekliğin tecrübesiyle çözmek için büyük bir fırsattır. “Doğumunun 1500. Yılında Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.s)” temasıyla yıl boyunca (1 Eylül 2025 - 31 Ağustos 2026) gerçekleştirilecek faaliyetlerin başlangıcı Mevlid-i Nebi Haftası ile yapılacaktır. 3 Eylül 2025 Çarşamba günü idrak edeceğimiz Mevlit Kandili ile başlayacak olan Mevlid-i Nebi Haftası’nın bu yılki teması ise “Peygamberimiz ve Aile Ahlakı” olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede yıllardır büyük coşkuyla ve halkımızın yoğun ilgisiyle kutlanagelen Mevlid-i Nebi Haftası’nda, Peygamberimizin örnek aile hayatı; toplumun ve ailenin bir ferdi olarak Resûlullah’ın (s.a.s) çağlar üstü rehberlik ve örnekliği tüm yönleriyle halkımızın dikkatine sunulacaktır.
İnsanoğlunun dünya hayatında kendini tanıma, bulma ve bilme serüvenine rehberlik edecek, onun anlam arayışına en doğru cevapları verecek örnek şahsiyet Allah’ın son elçisi Hz. Muhammed (s.a.s)’dir. Cenâb-ı Hak bu hakikati, “İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” (Ahzâb, 33/21) buyurarak bizlere hatırlatmıştır. O halde “Ben Müslümanım” diyen her insan, Peygamber
Efendimizin (s.a.s) Kur’an’la yoğrulmuş ahlâkını, merhametle hayat bulan adaletini, liyakatle ayakta duran yönetim anlayışını ve insana, sırf insan olduğu için kıymet veren usul ve üslubunu hayatının vazgeçilmezi kılmak zorundadır. Varoluşun gayesi ile o gayenin hayata yansımış, kemâle ermiş hali olan Allah Resûlü’nün (s.a.s) söz, fiil ve davranışlarını; aile hayatından toplumsal yaşama, akrabalık ilişkilerinden komşuluk hukukuna, iş ortamından çalışma düzenine, kısacası her yerde ve her daim temel hedef haline getirmeli, sadece bireysel ahlâkı değil, toplumsal vicdanı da inşa etmeye çabalamalıdır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), aileyi merhamet, sevgi, saygı, fedakârlık ve adalet üzerine bina etmiş; hanımlarıyla, çocuklarıyla, torunlarıyla ve akrabalarıyla ilişkilerinde ümmetine hep örnek olmuştur. O (s.a.s), hanımlarına karşı şefkatli, nezaketli, adaletli ve anlayışlı olmuş; çocuklarına karşı merhametli, şefkatli ve muhabbet dolu bir baba olarak davranmıştır. “Sizin en hayırlınız ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” (Tirmizî, Menâkıb, 63) hadis-i şerifi, onun aile hayatındaki ölçüsünü ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s), eşlerine karşı her daim nezaketli ve anlayışlı davranmış, ev işlerinde yardımcı olmuş, çocuklarının ve torunlarının gönül dünyasına hitap etmiş, aile fertleriyle sevgi dolu bir iletişim kurmuştur. O’nun bu yönü, aile kurumunu sarsılmaz temeller üzerine inşa etmenin en güzel örneğidir.
Bugün modern çağın en büyük sorunlarından biri; aile kurumunun zayıflaması, boşanmaların artması, gençlerin evlilikten uzaklaşması, aile içi şiddetin çoğalmasıdır. Bunun yanı sıra sanal âlemin ve çeşitli ideolojilerin olumsuz etkileri gençlerimizin şahsiyet ve ahlak inşasında büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Aslında içinde bulunduğumuz çağ, kendi dışında hiçbir örnekliğe yaşama hakkı tanımamaktadır. Hâlbuki varlığı ve tarihi duruşuyla, insanlık için en güzel örnek oluşuyla Hz. Peygamber (s.a.s) yalnız Müslümanlara değil, gönlü insanlık için çarpan, zihni insanlığın mutluluğuyla meşgul olan; yeryüzünde nerede bir mazlum ve mağdur varsa onun acısını yüreğinde hisseden herkese müjdeci ve uyarıcı bir merhamet elçisidir. Hele hele vicdanların her geçen gün köreldiği, zalimlerin pervasızca davrandığı bir dünyada insanlığın, o mübarek Nebi’nin (s.a.s) rehberliğine, anlayışına, affına ve bağışlamasına hava ve su kadar ihtiyacı vardır.
Sevgili Peygamberimizin (s.a.s) aile hayatı, sadece eşler arasında değil, ebeveyn-çocuk, akraba-komşu ilişkilerinde de bizlere rehberdir. O (s.a.s), aileyi güvenin, sadakatin, sevginin, muhabbetin ve merhametin merkezi kılmış, bireylerin şahsiyet kazanmasında en büyük okulun aile olduğunu vurgulamıştır. Nitekim, “Her doğan fıtrat üzere doğar, sonra annesi babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecûsi yapar.” (Buhârî, Tefsîr, (Rûm) 2) hadis-i şerifi, aile eğitiminin çocuğun karakter ve şahsiyet oluşumundaki önemini açıkça ortaya koymaktadır. Aile kurumunun ayakta tutulduğu bir toplum, adaletin, güvenin ve barışın hâkim olduğu bir toplumdur. Peygamberimizin hayatında gördüğümüz fedakârlık, vefa, muhabbet ve merhamet ilkeleri, bugün de huzurlu ve güçlü bir toplumun anahtarıdır.
Peygamberimizin (s.a.s) doğumunun 1500. yılına ulaştığımız bu müstesna zamanda, O’nun (s.a.s) örnekliğini hayatımıza taşımak sadece bir muhabbet meselesi değil; aynı zamanda bir vefa, bir ümmet şuuru ve bir sorumluluktur. Rabbimizden niyazımız, O’nun (s.a.s) örnek aile ahlakını evlerimizde, toplumumuzda ve insanlık ailesinde hâkim kılmaktır.
Mevlid-i Nebi Haftası’na girerken milletimizin birlik ve beraberliğinde önemli yeri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor; dinimiz, vatanımız, milletimiz, ezan ve bayrağımız, istiklal ve istikbalimiz için canlarını feda eden tüm şehitlerimize ve ahirete irtihal eden gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin birlik ve beraberlik ruhuyla, iman ve kararlılığıyla kazandığı bu zafer, bugün de bizlere ışık tutmakta, aile kurumunun sağlam kalmasının milli birlik ve beraberliğimiz için ne kadar hayati olduğunu göstermektedir.
Mevlid-i Nebi Haftası’nın Konya’mıza, aziz milletimize, İslam dünyasına ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan diliyor, tüm hemşehrilerimizi camilerimizde icra edilecek programlara davet ediyoruz" ifadelerine yer verildi.
