Yaz aylarının son günlerine gelinmesiyle birlikte barajlardaki doluluk oranları yüzde 50 civarlarına geriledi. Hal böyle olunca vatandaşların aklına gelecekte kuraklık mı geliyor sorusu geldi. Ülke genelinde sıcak geçen yaz, suyun israf edilmesi ve küresel ısınma sebebiyle barajlardaki doluluk oranları geçen yıl aynı zamana göre oldukça azaldı. İstanbul’da bu oran yüzde 50’nin altına geriledi. Ülkemizde tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Amasya’nın DSİ’den gelen açıklamayla 9 günlük suyu kaldığı açıklandı. Trakya Bölgesi’nde barajların doluluk oranı yüzde 40 seviyesinde. Uzmanlar gereken önlemler alınmadığı takdirde gelecekte kuraklıkla yüz yüze gelinebileceğini ifade ediyor.
TÜRKİYE'DE KURAKLIK RİSKİ: GELECEĞİN SU KITLIĞI TEHDİDİ
Su kaynaklarının bolluğuyla bilinen Türkiye, son yıllarda su kaynaklarının hızla tahrip edilmesi kuraklık riski ile karşı karşıya. İklim değişikliği, nüfus artışı ve yanlış su yönetimi gibi faktörler, ülkemizin su kaynaklarını hızla tüketiyor. Bu durum, hem çevresel hem de sosyo-ekonomik açıdan büyük riskler taşıyor.
KURAKLIK KONYA’YI DA TEHDİT EDİYOR
Son yıllarda, Türkiye'nin birçok bölgesinde barajlar ve göletlerde su seviyeleri oldukça azaldı. Özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ege bölgelerinde yer altı suları giderek azalıyor. Konya Ovası'nda yaşanan obruklar, yer altı su kaynaklarının hızla tükendiğinin en belirgin göstergelerinden biri.
Burdur Gölü, Tuz Gölü ve Acıgöl gibi birçok doğal göl ise hızla kuruyor. Bu durum, sadece ekosistemleri değil, aynı zamanda tarım ve hayvancılık gibi suya bağımlı sektörleri de derinden etkiliyor.
GELECEK KARANLIK MI?
Uzman yorumlarına göre; iklim değişikliği ile birlikte Türkiye'deki yağış rejimleri değişti. Daha az yağış ve daha yüksek buharlaşma oranları, su kıtlığını riskini artırıyor. Türkiye 2030'lu yıllardan itibaren ciddi bir su sıkıntısı yaşayabilir. Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetilmemesi halinde, bu sorunlar daha da kötüleşebilir.
