Türkiye’nin farklı bölgelerinde peş peşe çıkan orman yangınlarıyla mücadele sürerken, özellikle sıcak hava, düşük nem ve kuvvetli rüzgârlar, söndürme çalışmalarını zorlaştırıyor.
SAHADA ÇALIŞMALAR YOĞUN
Ekipler, bir yandan alevlerle mücadele ederken diğer yandan soğutma çalışmaları ve hasar tespitleri için sahada yoğun çaba harcıyor.
Uzmanlara göre Bursa’nın Gürsu ilçesinde çıkan yangınlarda yaklaşık bin 100 hektar yani bin 500’e yakın futbol sahası kadar alanın etkilendi.
YANAN AANLAR KIZILÇAM
Yangınların etkili olduğu bölgelerdeki ağaç türleri dikkat çekti. Yanan alanlarda bulunan özellikle kızılçam ve karaçamların yangına karşı hassas. Bu türler, büyük orman yangınlarının çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. Yangın başladıktan sonra da söndürülmeleri oldukça zor.
Yine uzmanlara göre orman yangınlarında hava şartlarının belirleyici rol oynuyor.
Sıcak hava dalgası sürüyor, nem çok düşük. Rüzgâr da zaman zaman etkili oluyor. Bu durum, söndürme çalışmalarını ciddi şekilde zorlaştırıyor. Yangın anında alevlerin sıcaklığı 900 ile 1000 dereceye kadar çıkabiliyor. Alevler, 700-800 metre ileriye sıçrayabiliyor ve rüzgârın yönü de sürekli değiştiği için yangının kontrol altına alınması daha da karmaşık bir hâl alıyor.
AĞAÇLANDIRMA NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Yanan orman alanlarının anayasal güvence altında. Bu alanlarda yangın çıktıktan sonra, söndürme ve soğutma çalışmalarının tamamlanması ve güvenlik nöbetlerinin sona ermesinin ardından Orman Genel Müdürlüğü bölgede hasar tespit çalışması yapıyor. Bu işlemlerin ardından, yasal olarak bir yıl içerisinde yangın gören alanın yeniden ağaçlandırılması zorunlu.
Bursa özelinde Nisan-Mayıs gibi ağaçlandırma çalışmaları başlayacağı belirtiliyor. İlk olarak doğanın kendi süreciyle tohumların alana taşınması ve orman örtüsünün doğal şekilde oluşması bekleniyor. Ardından Orman Genel Müdürlüğü tarafından tohum ve fidanla destek verilerek ağaçlandırma tamamlanacağı kaydediliyor.
Ağaçlandırılan alanların tekrar orman statüsü kazanmasının zaman aldığını hatırlatan uzmanlar o bölge ağaçlandırıldıktan sonra tam anlamıyla bir ormana dönüşmesi 10 yılı bulacağını ifade edilorlar.
YANGINA KARŞI DAYANIKLI AĞAÇ TÜRLERİ
Yangına karşı dayanıklı ağaç türleriyle yanan alanların değiştirilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını belirten uzmanlar örneğin; Karadeniz bölgesindeki ağaç türleri yangına daha dayanıklı olduğuna dikkat çekilirken, Bursa’da yaygın olan kızılçam ve karaçam gibi türler yangına hassas olduğunun altı çiziliyor. Bunun nedeni ise bu ağaçların yüksek reçine içermesi olarak gösteriliyor.
İNSAN TEMASI YÜKSEK YERLERDE AĞAÇLANDIRMA
Ancak bu türler, bu bölgenin doğal ekosistemine aittir. Her canlının yaşaması için uygun bir iklim ve ortam vardır. Bu ağaçlar da burada doğal olarak yetişir. ‘Burası yandı, buraya başka bir tür dikelim’ demek doğru bir yaklaşım değil. Getirilen tür bu iklime uygun olmayabilir. Bu nedenle, yeniden ağaçlandırma çalışmaları doğal türlerle yapılması gerektiğine belirtiliyor. Ancak insan temasının yüksek olduğu yol kenarlarında, yangına daha dayanıklı türlerle bölgesel ağaçlandırma yapılabilir. Bu tür uygulamaların, ormana tampon bölge oluşturmak için faydalı olabileceğine işaret ediliyor.
