Ada’da artık Türk’ün sözü geçecek

Ada’da artık Türk’ün sözü geçecek

Kıbrıs seçimlerini ve önümüzdeki süreçle ilgili beklentileri BBN Türk TV’de değerlendiren Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, “Bundan sonra Ada üzerinde Türk’ün sözü geçecektir. Meydanı boş zannedenler bu seçim sürecinde gerçekle yüzleşti” dedi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Ersin Tatar dönemi resmen başlarken, BBN Türk TV’de canlı olarak ekranlara gelen “Son Durum” programına Lefkoşalı Akademisyen Doç. Dr. Emete Gözügüzelli konuk oldu.  BBN Medya Grup Başkanı Uğur Özteke ve BBN Türk TV Genel Yayın Yönetmeni Fahrettin Damga'nın imza attığı programda Kıbrıs seçimlerini ve yaşanan süreçleri değerlendiren Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Kıbrıs Akademik Birimi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Emete Gözügüzelli; Kıbrıs seçimlerini ve Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanlığına giden yolu anlattı. 

AKINCI’NIN TAVRI KIBRIS TÜRKLERİNİ RAHATSIZ ETTİ

Gözügüzelli, “Tarihi bir süreç tarihi bir seçim yaşadı. Seçim öncesinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, anavatana var olan bağlarımıza karşı bizzat garantörlük haklarını ve ada üzerinde toprak sahibi olduğumuz alanlar üzerinde pazarlığı gündeme getirmiş ve buraların verilebileceğini dahi söyleyerek Kıbrıs’ta yeni bir siyasi süreç başlatma meyilinde bulunması tamamiyle ters tepti ve süreçte milleti ve hakları ön plana çıkaran Ersin Tatar bu duruşundan ötürü Kıbrıs Türk halkı tarafından Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Akıncı’nın gerek deniz alanında gerekse de kara üzerindeki haklar konusunda izlemiş olduğu pasif ve Kıbrıs Türklerinin haklı menfaatlerini ortaya koyamayan bir şekilde sergilediği siyasi tavrı Kıbrıs Türklerini ziyadesiyle rahatsız etmiştir. Bunun için halkımız gereğini yapmıştır. Akıncı’nın Kıbrıs Rum kesimiyle yakın ilişkiler içerisinde olduğu ve Türkiye aleyhindeki eylem ve söylemleriyle öne çıkmıştır. 5 yıllık süreç içerisinde hep bir algı operasyonu oluşturma ve Rumlar’la ortak acılar yaşamışız gibi bir ideolojiyi inşa etme gayreti içerisine girmiştir. Bunlar rahatsız edici durumdur. Bu yaşanılan noktaya gelinmesinin sebebinin anavatan Türkiye olduğu izlenimini vermişlerdir. Öyle ki 1974’te gerçekleşen Rum katliamlarını dile getiremediği bir süreç yaşadık. Bunlar çok kritik, çok rahatsız edici durumlardı. Çok şükür gereği yapıldı ve Ersin Tatar görevi resmen devraldı. Tatar, anavatanın yanında olduğunu gösterirken Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’ın Ada’ya ziyareti de bu birlik ve beraberliği ortaya koymuş ve uluslararası kamuoyunu ‘tek yürek’ olunduğu mesajı verilmiştir” dedi.   

RUM TARAFININ DEĞİŞMEYEN MANTIĞININ YANSIMASI

Rum lider Anastasiadis'in kutlama yazısında yer alan "Kıbrıslı Türk vatandaşlarım" tanımı da değerlendiren Gözügüzelli, “Rum tarafının değişmez mantığıdır bu. Çünkü Kıbrıslı Türkleri bir azınlık grup olarak tanımlamaktalar. Bu yönde politika geliştirip uluslararası kamuoyuna bu yönde mesajlar vermekteler. Çünkü alıştılar. Akıncı döneminde ve öncesinde kukla rejim, kukla hükümet ve yasa dışı devlet gibi ifadelerle Kıbrıs Türk halkını hor gören bir siyasi anlayış sergilemişlerdi. Bu mektup da bu siyasetin devam ettiğini, Ada üzerinde egemen devletmiş gibi bir tavrın sürdürüldüğünü ortaya koymaktadır. Bundan sonraki süreçte Sayın Ersin Tatar dik bir duruşla kendilerine Kıbrıs Türk halkının bağımsız olduğunu gösterecektir” diye konuştu.

RUMLAR SON YILLARDAKİ RAHATLIĞI BULAMAYACAK

Müzakere sürecini de değerlendiren Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, “Müzakere süreçlerinin tarihsel gelişimine baktığımızda Kıbrıs Rum Kesimli, bugüne kadar Kıbrıs Türkleriyle ilgili yapmış olduğu bütün önerilerini Birleşmiş Milletler’den çekmiştir. Bu bizi 1968’lere götürmektir. Yani haklarımızı kabul etmedikleri ve kendilerinin hizaya çekmek istediği yıllar. Tabii ki bunun bu şekilde kabul edilmesi mümkün değildir. O nedenle Türkiye tavrını ortaya koymuştur. Sayın Çavuşoğlu bu konuda hassasiyet gösterdiklerini dile getirmişti. Yeni süreçte Sayın Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının haklarını söke söke alacağını karşı tarafa gösterecektir. O yüzden son 5 yıldaki ve ondan önceki Talat döneminde buldukları rahatlığı bulmaları mümkün değil. Çünkü halk iradesi de siyasi irade de artık Kıbrıs Türklerinin ayrı bir egemen varlık olarak gelecekte yer alması için süreci onaylamıştır. Bundan sonra Kıbrıs Türkleri tanınmak için değil ekonomik kalkınmak için mücadelesini sürdürecektir. Diğer devletlerle de geliştirilecek ilişkilerde Türkiye yanımızda olacaktır. Önce anavatanın desteği ile içimizi temizlemeye, ülkemizin altını oyanları ayıklamaya ve akabinde ekonomik kalkınmaya başlamalıyız” dedi.

CUMHURBAŞKANI TATAR’IN MİLLİ DAVA İNANCI VAR

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın milli duruş sergileyen bir kişilik olduğunun altını çizen Gözügüzelli, “Kıbrıs’ta atılması gereken adımlar tek tek atılacaktır. Süreç artık bitmiştir. Türkiye’nin ortaya koyduğu kararlı ve dik duruş, Sayın Erdoğan’ın bizzat Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu ortaya koyması çok önemli. Kıbrıs’ta değişim başlamıştır. Buradaki halkı kimse yadırgamasın. Burada beşinci kol faaliyetleri dediğimiz yabancı istihbarat güçlerinin parayla, hibeyle, fonlarla kültür sosyal etkinlik adı altında etkinlikler düzenlemekte. Burada yaşayan halkı kimse suçlayamaz çünkü gerek siyasal sistemin işleyişi gerekse de operasyonel bağlamda barışın gölgesinde psikolojik savaşın nasıl yürütüldüğü ortadadır. Bu adamların açık beyanı var; ‘Biz 3 kişiyi eğittik, onlar 30 kişiyi, o 30 kişi 300 kişiyi ve 300 kişi de 3 binleri eğitti…’ Dolayısıyla böyle bir atmosferde paranın gücünü konuşturarak gençleri kullanıyorlar. Okullardaki din derslerini kaldırırsan bu çocuklara hiçbir manevi eğitim veremezsin. Bunun için halkı suçlamamak gerekir. Suçlanması gereken kişi bu ülkede bu misyonu üstlenip de vazifesini yapmayandır. Yeni Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar halkın içinde olan, insanların nabzını tutan bir kişidir. Milli dava inancı vardır. Bu kadar hassasiyet gösteren bir insan gençleri de düşünüp mutlaka adımlar atacaktır. Ersin Bey makamda oturmak için o koltuğa gelmedi, çalışacaktır. Biz de elimizden geleni ortaya koyacağız. Yeter ki anavatan ile olan bağlarımız korunsun ve bu halkın hakları korunsun. Muhtemelen erken seçime de gidilip meclisin yapısı değişecektir. Bundan sonra Ada üzerinde Türk’ün sözü geçecektir. Zannettiler ki meydan boştur, bu seçim sürecinde meydanın boş olmadığını anladılar.”  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.