Al-kullan-at döneminin artık sona erdi

Al-kullan-at döneminin artık sona erdi

Al-kullan-at döneminin artık sona ermeye başladığını söyleyen Kurum, al-kullan-dönüştür prensibinin artık bir yaşam kültürü haline getirilmesi yani döngüsel ekonomiye geçişin izlerinin görülmesinden ötürü mutluluk duyduklarını aktardı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "En kısa zamanda kanunumuzu da Meclisimizden geçireceğiz ve yaptığımız her konutu, iklime duyarlı, enerji verimli ve yüzde yüz sıfır atık hassasiyetiyle inşa edeceğiz." dedi.

Şehirlerin günümüzde küresel kirliğin yüzde 75'inden mesul olduğunu söyleyen ve küresel iklim değişikliğinden söz eden Kurum, dünyayı jeopolitik istikrarsızlıklar, siber güvenlik, enerji ve bulaşıcı hastalık riskleri, doğal kaynak ve biyoçeşitlilik kaybı, düzensiz göç, su kıtlığı, finansal ve makroekonomik bozulmaların beklediğini ifade etti.

Kutuplarda buzulların hızla eridiğini hatırlatan Kurum, ülke büyüklüğünde orman yangınlarının çıktığını, bulaşıcı hastalıkların insanlığın en büyük tehdidi olmaya devam ettiğine işaret etti.

Kurum, "Sadece çevresel bir sorunla değil, bir taraftan da ekonomi, kalkınma sorunuyla birlikte yaşadığımızı artık tüm açıklığıyla anlamak zorundayız. İklim krizi noktasında, insanın hem mağdur hem fail, hem maktul hem suçlu olduğunu bilmek durumundayız. Ellerini yıkarken nehre doğru eğilen, nehrin suyunu bile dışarı akıtarak israf etmekten kaçınan insanoğlu, bu durumdan nasıl bir tüketim ve israf canavarına dönüştüğünü sorgulamalıdır." diye konuştu. Al-kullan-at döneminin artık sona ermeye başladığını söyleyen Kurum, al-kullan-dönüştür prensibinin artık bir yaşam kültürü haline getirilmesi yani döngüsel ekonomiye geçişin izlerinin görülmesinden ötürü mutluluk duyduklarını aktardı.

"TÜRKİYE YÜZYILI'NDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KESİNTİSİZ KILACAĞIZ"

Bakan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz bundan 20-30 yıl önce, 'geri dönüşüm düşüncesi yerleşmeli' temennilerinde bulunuyorduk. Bugün bütün dünyanın gıptayla baktığı, ödül vermeye doyamadığı, insanlık tarihinin en büyük çevre seferberliklerinden birini, Sıfır Atığı, saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde, tüm insanlığa Türkiye olarak sunuyoruz. Bu anlamda tüm dünya ülkeleriyle kabul edilmiş, BM nezdinde 30 Mart günü sıfır atık günü olarak ilan edilmiş ve bu projeye başladığımızda yüzde 13 olan geri dönüşüm oranımızı yüzde 27'lere çıkardık. Bu yıl inşallah depozito uygulama sistemini hayata geçireceğiz. Yapmış olduğumuz projelerle birlikte daha yapacak çok işimiz olduğunu da düşünüyoruz. İnşallah şimdi tüm tecrübelerimizin daha güçlü şekilde aksiyona dönüşeceği güçlü bir döneme hep birlikte adım atıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, ekim ayında bir açıklamayla birlikte Türkiye Yüzyılı'nın temel parametrelerinin başında sürdürülebilirliğin yüzyılı olduğunu ilan ettiler. Türkiye Yüzyılı'nda sürdürülebilirliği kesintisiz kılacağız. Sosyal, ekonomik ve çevresel konularda önemli etkiler yaratan her projeyi, her insanımızı, her akademik çalışmayı Türkiye Yüzyılı yatırım planlamalarının önceliği haline getireceğiz. Tüm bakanlıklarımızla birlikte, sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu 2053 net sıfır emisyon hedefimize uyumlu İklim Kanunumuzu da Meclisimizle birlikte çalışıyoruz. En kısa zamanda kanunumuzu da Meclisimizden geçireceğiz ve yaptığımız her konutu, iklime duyarlı, enerji verimli ve yüzde yüz sıfır atık hassasiyetiyle inşa edeceğiz."

Millet Bahçelerini fidanlarla buluşturduklarını dile getiren Kurum, Millet Bahçelerinin en büyüğünü de Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak nisan ayında bitirerek, vatandaşların hizmetine sunacaklarını söyledi.

Bakan Kurum, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bir taraftan yutak alan kapasitesini artırırken bir taraftan da ülkemizin masmavi göllerini, akarsularını, denizlerini Sıfır Atık Mavi Seferberliğiyle temizliyoruz. Mavi vatanımız da aslında bizim yutak alanlarımız. Net 0 emisyon hedefine ulaşabilmemiz için bir taraftan yeşil alanlarımızın sayısını artırmak bir taraftan da denizlerimizi, göllerimizi, akarsularımızı korumak durumundayız. Attığımız her adımda iyi tarım ve yenilenebilir enerji uygulamalarını teşvik ediyoruz. Daha az su kullanarak daha fazla ürün elde edeceğimiz model ve yöntemleri Tarım Bakanlığımızla birlikte hayata geçiriyoruz. Şimdi de tarımsal üretime uygun olmayan atıl hazine arazilerimizi ve bu çerçevede 300 milyon metrekare alanımızı yenilenebilir enerji kaynaklarını burada yapılabilmesi amacıyla ilgili bakanlığımıza ve yatırımcılarımıza tahsisi yolunu açtık. Tam 300 milyon metrekare büyüklüğe sahip bu alanlarda üretilecek temiz ve yeşil enerjinin, ülkemiz için milletimiz için ortak evimiz dünya için hayırlı olmasını diliyorum."

Kaynak:Hümeyra KARADAĞ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.