BBP Genel Başkanı Destici'den asgari ücret açıklaması

Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 10-16 Mayıs'ın Dünya Engelliler Haftası olduğunu anımsatarak, engellilerin tüm ihtiyaçları karşılanana, kendilerini engelli hissetmeden yaşadıkları bir sürece, bir zamana kavuşana kadar çalışmaların en üst düzeyde devam etmesi gerektiğini söyledi.

Pandemi, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ile dünyada yaşanan ekonomik krize rağmen Türkiye'nin üretim, istihdam ve ihracat rakamlarında belirgin bir artış olduğunu belirten Destici, bunun, sıkıntıların kademe kademe çözüleceğinin sinyali anlamına geldiğini dile getirdi.

Sıkıntıların el birliğiyle, daha çok dayanışma göstererek, daha çok çalışıp üreterek atlatılacağına yürekten inandığını vurgulayan Destici, geliri düşük gruplara desteğin kesilmeden devam etmesi gerektiğini söyledi.

Bu süreçte fırsatçıların da ortaya çıktığına dikkati çeken Destici, bunun son örneğinin, düşük faizli konut kredisi açıklandıktan hemen sonra ev fiyatlarına zam yapılması olduğuna işaret etti. Destici, bunlara meydan verilmemesi gerektiğini kaydetti.

Asgari ücret konusuna değinen Destici, şöyle devam etti:

"Asgari ücret bize göre mutlaka yılın ikinci yarısında yeniden değerlendirilmeli ve en azından, oluşan enflasyon farkı asgari ücrete eklenmelidir. Burada elbette işveren kesimi korunmalı. En azından prim desteği sürdürülmeli ve daha da artırılmalıdır. Çiftçilerin maliyetleri 3 katına çıkmış vaziyette. Gübre ve mazot başta olmak üzere bu destekler direkt üreticiye verilmelidir. Aynı şekilde diğer küçük esnafımız başta olmak üzere enflasyonun karşısında ezilen, asgari ücretin bile çok altında bir ücrete mahkum olan ücretli öğretmenlerimiz, fahri Kur'an kursu öğreticilerimiz, vekil imamlarımız gibi gruplar korunmalı, kollanmalı ve bunların talepleri dikkate alınarak karşılanmalıdır."

Destici, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sorunu bugünkü iktidarın değil, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in siyasete başladığı partisinin çıkardığını ifade etti.

Mustafa Destici, BBP'nin, başından beri bu konuda bir hak mağduriyeti olduğunu belirttiğini dile getirerek, "Emeklilikte yaşa takılanların sorunlarının mutlaka ama mutlaka çözülmesi ve burada bütçe imkanlarının zorlanması gerektiğini, bütçede yeni kaynaklar oluşturarak emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetinin giderilmesini istediğimizi bir kere daha ifade ediyoruz." diye konuştu.

- "Ellerindeki siyasi malzeme alınacak diye ödleri kopuyor"

Türkiye'de bulunan sığınmacıların uygun şartlar sağlanır sağlanmaz kendi ülkelerine dönmeleri ve kendi ülkelerinde barış ve huzur içinde yaşamaları gerektiğini belirten Destici, durumun istismar edilerek oluşturulmaya çalışılan infialden politik fayda sağlanmaya çalışılmasını ise ahlaki bulmadıklarını kaydetti.

Suriye'nin kuzeyinde, finansmanı dışarıdan gelecek, Türkiye'nin hiçbir mali külfete katlanmadan yapacağı konutlara 1 milyonun üzerinde sığınmacının gidecek olmasından dahi rahatsızlık duyanlar bulunduğunu ifade eden Destici, "Gitmeseler daha memnun olacaklar. Çünkü ellerindeki siyasi malzeme alınacak diye ödleri kopuyor. İstiyorlar ki, sığınmacılar burada kalsın ve bu beyler, hanımlar bu işin üzerinden popülist bir politika üretmeye devam etsin." dedi.

Sığınmacılar konusunu tartışmaya açan kısa filmi de izlediğini dile getiren Destici "Öncelikle herkese hatırlatalım, sanatla propagandanın, düşünceyle provokasyonun ayrımını yapabilecek eğitim ve kapasite düzeyine sahip insanlarız. Filmi izledim. İçeriği ve kalitesini tartışmaya değer bile bulmuyorum." diye konuştu.

Destici, filmin ve benzer girişimlerin, sadece hükümete karşı değil, millete karşı da bir saygısızlık ve haksızlık olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Bakan Soylu'ya destek

Terörle mücadele ve Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan yabancıların durumlarıyla ilgili İçişleri Bakanlığına önemli bir görev düştüğünü anlatan Destici, şöyle konuştu:

"Bu süreçte İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'nun başarıyla görev yaptığını düşünüyor, itibarsızlaştırılması yönünde sarf edilen gayretleri kınıyorum. İçişleri Bakanlığımızın görevli olduğu tüm alanlarda; terörle mücadele, asayiş, trafik, bağlı kurumların verimliliği, FETÖ'yle mücadele, uyuşturucuyla mücadele gibi tüm konularda, ayrı ayrı, istatistiklerde de kolayca görebileceğimiz bir başarı var. Sayın Süleyman Soylu'nun, kamuoyunu yanıltmak için servis edilen dezenformasyonla ilgili verdiği gerçek bilgilerin, sürdürülen tartışmaların gölgesinde kalmasının da ayrıca bir kayıp olduğu kanaatindeyiz."

- "İran çok yanlış yapıyor"

İran'ın geçmişte olduğu gibi terör örgütü PKK ile iş birliği yapıp Irak ve Suriye'deki Türk varlığını tehdit ettiğini belirten Destici, Haşdi Şabi adlı İran'ın vekil operasyonel örgütü ve türevlerinin, 2021 başlarından beri Başika'daki Türk üssüne ara ara saldırdığını söyledi. Şimdi ise Erbil'den Sincar'a kadar tüm bölgede tam bir hasımlık içine girdiklerini kaydeden Destici, ayrıca İran'ın Afganistan'dan gelen sığınmacıları da Türkiye'ye yönlendirdiğini belirtti.

İran'a bir hatırlatmada bulunmak gerektiğini ifade eden Destici, "İran çok yanlış yapıyor. Bu coğrafyada hala yerinde duruyorsa, tarih boyunca batıdan çok ciddi saldırılara uğramıyorsa bunun en önemli sebebi Anadolu'daki güçlü Türk devlet geleneği ve güçlü Türkiye tamponudur. İran'ı, gizli kapaklı hasımlık yapmayı terk edip komşuluk hukukuna riayet etmeye davet ediyoruz." dedi.

Destici, Türkiye'nin, Kuzey Irak'tan Sincar'a, Sincar'dan Akdeniz havzasına kadar her yerde egemenlik haklarını, siyaset kurumu, düzenli orduları ve istihbarat kapasitesi ile korumaya muktedir olduğunu kaydetti.