Erbaş, fethin yıl dönümünde İstanbul'da sabah namazı programına katıldı

Erbaş, fethin yıl dönümünde İstanbul'da sabah namazı programına katıldı

Fethin 569. yıl dönümü dolayısıyla Ayasofya Camisi’nde sabah namazı programı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul’un fethinin 569. yıl dönümü dolayısıyla Ayasofya Camisi’nde sabah namazı programına katıldı.

Fetih Suresi ve sabah namazının ardından cemaate hitap eden Erbaş, fethin yıl dönümünde fetihle camiye dönüştürülen Ayasofya Camisi’nde olmanın çok anlamlı olduğunu anlattı.

“Cenabı Hak, fethi nasıl 569 sene önce bu ümmete, bu millete nasip ettiyse bundan sonra da gönüllerimizi Rabbimizin mağfiretine açsın inşallah.” diyen Erbaş, Müslümanların beldelerin fethinden önce gönülleri fethettiğini söyledi.

Erbaş, şöyle konuştu:

“Kur’an’ın nuruyla, bu Kur’an ki zaten gönülleri fethetmek için gönderildi. ‘Bu kitabı insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye sana gönderdik Ey Habibim’ Rabbimiz öyle buyurdu ve Peygamber Efendimizin en büyük mucizesi olan Kur’an’da insanları karanlıklardan aydınlığa çıkardı. Medine’ye saldıran müşriklere karşı hem şehri hem Peygamberimizi korumak için Bedir’de gençler Efendimizin yanında yer aldı. Gençlerin Uhud ve Hendek savaşlarında da Hz. Muhammed’in yanında yer aldı. Hendek’te hem şehri hem İslam'ı, Müslümanları korumak için gençler yer aldı. Sonra bir hadisi şerif duydular Peygamber Efendimizden. ‘Konstantiniyye mutlaka feth olunacaktır, onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden asker ordu, ne güzel askerdir ne güzel ordudur.’ Bu hadisi şerifi duyan müminler yerinde durabilir mi? Yaşı ilerlemiş ama gönlü genç olan Ebu Eyüp El Ensari, yanında gençlerle yola çıktı. İstanbul’a kadar geldi. Yüzlerce sahabi buralarda şehit oldu. Bu şehri fethetmek, İslam’a kazandırmak için, Müslümanlaştırmak için.”

“Burada 5 bin kişi Hz. Ebu Eyüp El Ensari ile birlikte İstanbul’a geldi." diyen Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Daha sonraki süreçte bu hadisi şerifin müjdesine nail olmak için nice fetih mücadeleleri verildi ama şehri İstanbul fatihini bekliyordu. Fatih Sultan Mehmet Han’ı bekliyordu. Fatih olmak demek ki ona nasip olacaktı. 1453 yılında, 21 yaşında artık fethin zamanı gelmişti. ‘Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın. Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.’ Diyor ya şair işte sizler gibi gençler görüyorum. Fatih’in yaşında gençler şu anda Fatih’in emaneti fethin emaneti Ayasofya Camisi’nde sabah namazında birlikte secde etti. İnşallah sizler nice insanların gönüllerini fethederek namaz kılmayan insanların, namaz kılmayan arkadaşlarınızın namaz kılmasına vesile olarak fetihler gerçekleştireceksiniz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.