İBB'de işten çıkarılan 2 çalışan işe iade davası açacak

Sarıyer Rumeli Kavağı'nda ikamet eden Saim Tanır ile Osman Turan, İBB tarafından gerekçe gösterilmeden işten çıkarılmalarıyla ilgili süreci AA muhabirine anlattı.

İBB Halkla İlişkiler Müdürlüğünde yerinde çözüm personeli olarak görev yaparken 25 Mart'ta insan kaynakları müdürlüğüne çağrıldığını belirten Saim Tanır, üst yönetim kendileriyle çalışmak istemediği gerekçesiyle iş akitlerinin feshedildiğinin söylendiğini anlattı.

Tanır, bunun nedenini sorduklarında da kendilerine "bu konu hakkında bilgi veremeyecekleri, üst yönetimin kararı olduğu ve yönetimin bizimle çalışmak istemediği" yönünde açıklama yapıldığını kaydetti.

Öncelikle hukuki süreci başlatacaklarını ifade eden Tanır, 6 yıldır söz konusu birimde çalıştığını, bugüne kadar da hiç bir sorun yaşamadığını ve hakkında bir tutanak tutulmadığını dile getirdi.

İmamoğlu'nun balıkçıda yediği yemek

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Rumeli Kavağı'ndaki balıkçıda yemek yediği sıradaki görüntülerinin çekilmesiyle kendilerinin ilgisi olmadığını belirten Tanır, şöyle konuştu:

"Ama burada bizi zan altında bırakıp bu süreci böyle işlettiklerini düşünüyoruz. Çünkü yakın bir gündemde bu gerçekleşti. İBB büyük bir kurum. 105 müdürlük, 30 şirket, 2 genel müdürlüğü var, 90 bin kişiye yakın çalışanıyla beraber. Bugüne kadar çalışmaktan da şeref duyduk, onur duyduk. Şöyle düşünelim. 90 bin çalışanı olan bir kurum, 2 yakın arkadaş, ikisi de birer gün arayla ikisi de 25. maddeden, ikisine de herhangi bir açıklama yapılmadan üst yönetim tarafından işten çıkarıldı. İstanbul'umuzun en ufak köylerinden, mahallelerinden bir tanesinde Rumeli Kavağı'nda yaşıyoruz. Gündem de çok yakın sürede Rumeli Kavağı'nda oldu. Yani bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz."

İşten çıkarılan Osman Turan, Şehir Hatlarında 5 yıldır görev yaptığını, olay günü kendisine de bir telefon geldiğini, acil bir durum olduğu belirtilerek insan kaynakları müdürlüğüne çağrıldığını anlattı.

Yukarıdan gelen karar üzerine işine son verildiğini belirten Turan, "Amirlerimle, iş arkadaşlarımla herhangi bir sıkıntım, herhangi bir tutanağım, hiçbir şey olmadı. Bizce neden işten çıkarıldık? Yakın gündemi biliyorsunuz. Balıkçı Kahraman olayını. Muhtemelen burada yaşadığımız için bizim üzerimize yıkmak istediler, diye tahmin ediyoruz. Öyle diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Turan, söz konusu olayla hiçbir ilgilerinin olmadığını vurgulayarak, "Restoranda bu işi kimin gerçekleştirdiği zaten kameralardan belli oluyor." diye konuştu.

"Belediyede son dönemde bu tarz işten çıkarışları çok görüyoruz"

Çalışanların avukatı Mehmet uzun ise Saim Tanır ve Osman Turan'ın İş Kanunu'nun 25. maddesinin 2. fıkrası uyarınca işten çıkarıldığını, bunun da işverene haklı bir sebeple fesih hakkını sağlayan bir madde olduğunu söyledi.

İşverenin çıkış yapmak için haklı bir sebebi olması, bunu açık ve kesin bir şekilde işçiye bildirmesi gerektiğini vurgulayan avukat Uzun, şöyle devam etti:

"Bakıyoruz tebligatlarına hiç öyle bir bildirim yok. 25. maddenin 2. fıkrasının e bendince sizi çıkardık diyorlar. Bu zaten başlı başına bir haksız fesih sebebi. Belediyede son dönemde bu tarz işten çıkarışları çok görüyoruz. Biz bunların da açıkçası siyasi olduğunu düşünüyoruz. Çok insan mağdur edildi bu şekilde. Tabii dava açınca kazanıyor ama bunun için temyiz süreci, istinaf süreci beklenmesi gerekiyor işe iade davalarında. Bu sebeple çalışanlar çok mağdur oluyorlar."

Uzun, işe iade davası açacaklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını bildirdi.