Milli Savunma Bakanı Güler’den "İsrail-Filistin çatışması" açıklaması
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin, "Sivillere yönelik her türlü eylem ile sivil yerleşimi hedef alan her türlü saldırıları kınıyoruz. Gelinen noktada temel hedefimiz rehinelerin serbest bırakılması, Gazze'deki çatışmanın diğer cephelere sıçramasının önlenmesi ve elbette çatışmanın gecikmeden sona erdirilmesidir" dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, NATO Savunma Bakanları Toplantısı için bulunduğu NATO Karargahı'nda, Brüksel'de görevli Türk gazetecilerle bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güler, NATO Karargahı'nda Ukrayna Savunma Temas Grubu Toplantısı ile NATO Savunma Bakanları Toplantısı'na iştirak ettiklerini belirtti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin de katıldığı Savunma Temas Grubu Toplantısı'nda başta toprak bütünlüğü olmak üzere Ukrayna'ya olan destekleri ve bugüne kadar sağladıkları katkıları dile getirdiklerini ifade eden Bakan Güler, "Karadeniz Tahıl Girişimi'nin devamı için yoğun gayret sarf etmemize rağmen girişimin sonlandığını ancak, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, girişimin yeniden canlandırılması konusundaki ısrarlı çabalarımızın devam ettiğini ifade ettik. Ülkemize uygulanan haksız ihraç lisans kısıtlamalarının sadece Türkiye'yi değil, ittifakı ve Ukrayna'yı da etkilediğine dikkat çektik" diye konuştu.
"Karadeniz ve Montrö'ye ilişkin görüşlerimizi tekrar vurguladık"
NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ilk oturumunda da Ukrayna'ya olan destek ve iş birliklerini yinelediklerini bildiren Güler, "Karadeniz ve Montrö'ye ilişkin görüşlerimizi tekrar vurguladık. Toplantı, NATO Ukrayna Konseyi'nin Savunma Bakanları düzeyindeki ilk toplantısı oldu. Ukrayna'nın yeni Savunma Bakanı Rüstem Umerov'un da katıldığı toplantıda, NATO-Ukrayna ilişkileri gözden geçirildi" dedi. Bulgaristan Savunma Bakanı Todor Tagarev ve Romanya Savunma Bakan Yardımcısı Simona Cojocaru ile bir araya geldiklerini hatırlatan Güler, "Bulgaristan ve Romanya ile Karadeniz'de deniz mayınlarıyla mücadeleyle ilgili olarak birlikte çalışmaya yönelik "üçlü girişim" oluşturulması konusunda karar aldık" açıklamasında bulundu.
"Romanya'daki hava polisliği misyonuna Aralık 2023-Mart 2024 döneminde F-16 uçaklarımızla katkıda bulunacağımızı beyan ettik" diyen Güler, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"NATO'nun "Akdeniz Diyaloğu" ortaklık mekanizmasının bir üyesi olan İsrail'in Savunma Bakanı Yoav Galant'ın da video konferansla katıldığı ayrı bir oturum düzenlendi. Bizim hem kendi terörle mücadelemizde hem de bölgemizdeki tüm savaş ve çatışmalarda tavrımız gayet açık. Sivillere yönelik her türlü eylem ile sivil yerleşimi hedef alan her türlü saldırıları kınıyoruz. Gelinen noktada temel hedefimiz rehinelerin serbest bırakılması, Gazze'deki çatışmanın diğer cephelere sıçramasının önlenmesi ve elbette çatışmanın gecikmeden sona erdirilmesidir. Bir an evvel barış görüşmelerine başlanması, uluslararası toplumca da desteklenen iki devletli çözüm çerçevesinde mesafe kat edilmesi gerekir. Kalıcı barışın yegane yolu budur."
"Irak ve Suriye'deki durumdan beslenmeye devam ediyor"
NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın üçüncü oturumunda mevcut güvenlik ortamında ittifakın savunma ve caydırıcılık yapısının güçlendirilmesi amacıyla yürütülen çalışma ve planların ele alındığını belirten Güler, Türkiye'nin NATO'nun komuta ve kuvvet yapısına, harekat ve misyonlarına yaptığı katkıları dile getirdiklerini bildirdi. Terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle kararlılıkla mücadele ettiklerini vurgulayan Güler, "Bunun NATO'nun savunma ve caydırıcılık hedefleriyle uyumlu olduğunu vurguladık. Ankara'da yaşanan menfur hadisenin, terörizm tehdidinin azalmadığını, Irak ve Suriye'deki durumdan beslenmeye devam ettiğini gösterdiğini altını çizdik. Ülkemize yönelik yaptırım ve kısıtlamaların, ittifakın birlik, dayanışma ve uyum ilkeleriyle bağdaşmadığını ve sonlandırılması çağrımızı bu vesileyle bir kere daha yineledik" ifadelerini kullandı.
Son oturumda ise ittifakın harekat ve misyonlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunduklarını aktaran Bakan Güler, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Öncelikle Kosova'da kısa süre önce üstlendiğimiz KFOR Komutanlığının önemine ve bu görevi tam bir tarafsızlık ve şeffaflık ile yerine getireceğimize vurgu yaptık. AB üyesi olmayan müttefiklerin, AB'nin savunma girişimlerine tam katılımının sağlanmasının önemini bir kez daha hatırlattık. Vilnius Zirvesi'ndeki taahhüdümüze bağlı olduğumuz ancak İsveç'ten terörle mücadele konusunda somut adımlar, terörle mücadelede yeni hukuki düzenlemeleri uygulamasını beklediğimizi, NATO üyeliğinin onaylanması konusunda ise nihai kararın Meclisimizde olduğunu belirttik."
Terörle mücadele
71 yıllık güçlü ve güvenilir bir üyesi olarak Türkiye'nin bir yandan NATO'ya önemli katkılarda bulunurken diğer yandan da yürütülen çalışmaları yakından takip ederek menfaatleri doğrultusunda azami ölçüde yönlendirmeyi sürdüreceklerini dile getiren Güler, şu ifadeleri kullandı:
"Bu toplantıda da gündemdeki konulara ilişkin görüşlerimizi birinci ağızdan ifade ettik. Ayrıca, terörizm konusundaki hassasiyetlerimizi her ortamda olduğu gibi burada da dile getirerek, hem oturumlarda hem de ikili görüşmelerimizde, PKK/YPG, FETÖ, DEAŞ, El-Kaide ve diğer tüm terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele etmekte kararlı olduğumuzu vurguladık. Terörün her türlüsüyle mücadelede müttefiklerimizden tam destek beklediğimizi, PKK/YPG terör örgütünü desteklemenin hiçbir mazereti olamayacağını ve hiçbir şart altında bunu kabul edemeyeceğimizin altını çizdik. NATO'ya verdiğimiz tüm katkı ve desteklerimize rağmen, müttefiklerimiz tarafından ihraç kısıtlarına maruz bırakılmamız kabul edilebilir değildir. Bu kısıtlar sadece bizim güvenliğimizi değil aynı zamanda NATO'nun güvenliğini de olumsuz etkilemektedir. Türkiye olarak NATO'ya ve Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine, geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de kayda değer ve önemli katkılarda bulunmayı sürdüreceğiz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.