“Toros, Soros’u yendi”

“Toros, Soros’u yendi”

BBN Türk TV’de Kıbrıs meselesini ve seçimleri konuşan Ceviz Kabuğu programı konukları, “Ada da fırsatlar da var, çatışma da” açıklamaları ışığında yapılan değerlendirmelerde seçimleri “Kıbrıs halkının milli ve modern damarının galip gelmesi” olarak yorumladılar

BBN Türk TV’de deneyimli televizyoncu Hulki Cevizoğlu’nun imza attığı ekran klasiği Ceviz Kabuğu’nun bu haftaki konukları Bizim TV Genel Yayın Yönetmeni Şaban Sevinç, TV5 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz, Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ünal oldu.

ADADA FIRSATLAR DA VAR ÇATIŞMA DA

İlk olarak Kıbrıs meselesini değerlendiren Prof. Dr. Mustafa Ünal, Kıbrıs adasının da bulunduğu Doğu Akdeniz bölgesi son yıllarda çok önemli hale geldi. Ada da fırsatlar da var, çatışma da. Hatta adanın etrafında balıktan çok gemi var, asker ve çatışma var. Jeopolitik açıdan oldukça önemli bu adada Türkiye’nin adadan çıkıp gelmesi anlamına gelen herhangi bir federasyon müzakeresinin artık yürütülmemesi gerekiyor. Sorunların çözümü için federasyon yönetimini öne sürüyorlar ancak federasyonlar soğuk savaş dönemindeki birleştiricilik özelliklerini çoktan kaybettiler. 1990’lı yıllardan itibaren çok sayıda federasyonun dağıldığına şahit olduk. Bunlar sadece Sovyetler Birliği ve eski Yugoslavya gibi eski komünist devletler değil. Bıraksalar İspanya da dağılacak zaten Belçika de neredeyse fiili olarak dağılmış durumda. Böyle bir ortamda yetki paylaşımını öne çıkaran federasyonlar çözüm olamaz. Azerbaycan kendi topraklarını işgalden kurtardıktan sonra Kıbrıs noktasında önemli sonuçlar doğurabilecek kararlara imza atacaktır. Gelinen noktada Azerbaycan’ın Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyacağını düşünüyorum. Zira Rumların ve Yunanistan’ın ‘sen tanırsan ben de Karabağ’da Ermenilerin kurduğu uyduruk devleti tanırım’ tehdidi vardı. Artık denklem tersine döndü” dedi. 

“Toros, Soros’u yendi”

ESKİ YANLIŞLAR BUGÜNKÜ POLİTİKAYI BELİRLİYOR

Gazeteci Şaban Sevinç’in “AK Parti iktidarının 2004 yılından itibaren Kıbrıs’ta yanlış politikalara imza atmıştır. Öyle ki 2004’teki referandumda devlet aklı olsa ya da politikalar şimdiki gibi olsa Rumlar, Kıbrıs’ı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak AB üyesi yapamazdı” söylemi üzerine değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Hasan Ünal, “1999 yılında Ecevit döneminde bir yandan AB yanlısı politikalar izlenmiş öte yandan Kıbrıs konusunda da bazı emniyet supapları geliştirilmişti. Müzakerelerde ‘Eğer, Güney Kıbrıs’ın üyelik zamanı geldiğinde Kıbrıs’taki sorun çözülmemişse AB durumu değerlendirir’ ifadesi vardı. Bunun üzerine Türkiye yeni bir politikayı hayata geçirmek durumunda kaldı. Ancak gelinen süreçte Rum kesiminin AB’ye girmesi engellenemedi. Üstelik Kıbrıs üzerindeki izolasyonlar hafifletilemedi. En azından havaalanları uluslararası uçuşlara açılsa olay bitmiş olurdu. AK Parti’nin yanlışı ise Annan Planı’nın reddedilmesinin ardından İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri ‘KKTC’yi tanıma talebiniz var mı?’ dedi ancak ‘Bu işe karışmayın meseleyi Avrupa Birliği ile çözeceğiz’ karşılığı verildi. Maalesef eski yanlışlar günümüzü de etkileyebiliyor” diye konuştu.

GÜNÜN SONUNDA MİLLİ DAMAR GALİP GELİYOR

Kıbrıs Seçimlerini de değerlendiren Ünal, “KKTC’nin kendi iç dinamikleri var. Denktaş ailesi bile kendi içerisinde siyasi ayrılık yaşıyor. Öncelikle oradaki halka saygılı olmak gerekir. Bazen AB medyasının da etkisiyle Türkiye karşıtı sesler gereğinden fazla veriliyor. Fitne ateşi belli oranda başarılı olsa da Kıbrıs halkında milli ve modern bir damar var. Günün sonunda da o damar galip geliyor. Seçimlerin sonucunu da böyle değerlendirmek gerekir. Rahmetli Denktaş, uzun yıllar Sorosvari yapılanmaya karşı mücadele etti. Bugünkü seçimler bu açıdan da önemli. Toros, Soros’u yendi” diye konuştu.

HAKKI HUKUKU KORUMAK GÜÇLE ALAKALIDIR

Programda ayrıca Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkiler ele alındı. Azerbaycan’ın Ermenistan karşısında kazandığı her başarıyla mutlu olduklarının altını çizen Gazeteci Yazar Mustafa Yılmaz, “Azerbaycan, uluslararası hukukta da haklı ama uluslararası platformlarda hakkınızı hukukunuzu koruyabilmek biraz da güçle alakalı. Bugüne kadar Azerbaycan ile ilişkilerimizde özellikle ekonomi açısından çok ciddi ilerleme kaydedilemedi. Yani ‘tek millet iki devlet’ prensibi yeterince uygulanmıyor. Ancak Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olmasından daha doğal bir şey yok. Ama bizim müttefikimiz gibi görünen devletler bir anda karşımızda dikiliyor. Doğu Akdeniz’de de Kafkasya’da da bunu gördük. Ülkemizin bu ilişkilerini gözden geçirmesi gerekiyor” dedi.

RUSYA’YI SAVAŞA DAHİL ETMEK İSTİYORLAR

Paşinyan’ın Soros rüzgârıyla Ermenistan’ı savaşa sürüklediğini söyleyen Gazeteci Şaban Sevinç, “Ermenistan’ın sivillere yönelik eylemleri tamamen Azerbaycan’ı üzerine çekmek ve Rusya desteğini almak içindir. Çünkü Rusya ile anlaşmaları var. BU anlaşma çerçevesinde Ermenistan topraklarını Rusya koruyacak. Ancak savaş Ermenistan sınırlarında değil Karabağ’da. Bunun için sivil halka füze atıyorlar. İstiyorlar ki Azerbaycan da füzelerle karşılık versin ve Rusya savaşa müdahil olsun” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.