Konya’nın Karapınar ilçesinde yer alan Karapınar Çölü, tipik çöl iklimi ve arazisiyle dikkat çekiyor. Kumluk, düz ve çorak bir yapıya sahip olan bu bölgenin, yıllık yağışının son derece düşük olduğu biliniyor. Yüksek sıcaklıklar ve kuraklık, çöl ikliminin temel özellikleri arasında yer alırken, bölge geçmişte Tethys Denizi’nin kurumasıyla şekil almış. Bu jeolojik süreç, Karapınar Çölü’nün bugünkü görünümünü almasına yol açtı. Bölge, endemik bitki türleriyle de zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahip olsa da, son yıllarda artan iklim değişikliği, tarımsal faaliyetler ve plansız kentleşme gibi etkenlerle doğal dengenin bozulması oldukça endişe yaratıyor.
Karapınar Güneş Enerji Santrali, 20 milyon m2 alanda
Karapınar Çölü’nün bulunduğu alanda, Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali olan Karapınar Güneş Enerji Santrali (GES) de yer alıyor. 20 milyon metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen santral, tam anlamıyla devreye girdiğinde Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesini tek başına yüzde 20 oranında artış sağlamasına neden olacak. Karapınar GES, Avrupa’nın en büyük ve dünyanın sayılı güneş enerji santrallerinden biri olarak, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmaya yönelik önemli bir adım olarak görülüyor.
Dünya’nın nazar boncuğu ‘Meke Gölü’
Bölgedeki Meke Krater Gölü ise, "dünyanın nazar boncuğu" olarak biliniyor. Ancak, göl 2020 yılı sonlarında iklim değişikliği nedeniyle tamamen kurudu. Meke Gölü, yaklaşık 8 bin yıl önce iki aşamalı bir volkanik patlama sonucu oluştu. Patlamalar, gölün ortasında su birikmesine neden oldu. Fakat artan sıcaklıklar nedeniyle göldeki su kayboldu.
Karapınar Çölü, hem doğal güzellikleri hem de enerji üretimi açısından büyük bir öneme sahip olsa da, çevresel tehditler ve iklim değişikliği gibi faktörler, bölgenin geleceğe yönelik verimliliğini riske atıyor. Uzmanlar, Karapınar’ın doğal yapısının korunarak sürdürülebilir bir şekilde ilerletilmesi gerektiğini söylüyor.
