Konya Büyükşehir Belediyesi'nin şehre kazandırdığı müzeler, Hz. Mevlana'nın 751. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında Konya'ya gelen misafirlerin büyük ilgisini çekiyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, şehirde gerçekleşen törenlerin büyük bir yoğunluğa sahne olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin dört bir yanından ve yurtdışından on binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye ev sahipliği yapıldığını ifade etti.
Hz. Mevlana’nın “Gel” felsefesine uygun bir misafirperverlikle karşılanan ziyaretçilerin, şehrin farklı bölgelerinde bulunan kültürel mekanlara da yoğun ilgi göstermesinden büyük memnuniyet duyduklarını kaydeden Başkan Altay, şu değerlendirmelerde bulundu:
Konya'nın kültürel turizm değerleri
“Konya Büyükşehir Belediyesi olarak şehrimize kazandırdığımız; Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi, Büyükşehir Taş Bina Dijital Tanıtım Merkezi, Darülmülk Sergi Sarayı, Konya Panorama Müzesi, Depo No: 4 başta olmak üzere Konya’da bulunan diğer müzeler, Selçuklu başkenti Konya’ya gelen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Tarihi ve kültürel mirasımızı en güzel şekilde yansıtan bu eserler, bu anlamlı haftada şehrimizi ziyaret eden misafirlere Konya’nın zengin geçmişini ve manevi atmosferini daha yakından tanıma imkanı sunuyor. Çatalhöyük’ten Selçuklu eserlerine, Hz. Mevlana’nın öğretisinden modern sunum tekniklerine kadar geniş bir yelpazeyi içinde barındıran bu mekanlar, Konya’mızın kültürel turizmine değer katıyor.” dedi.
“Konya, Mevlana'nın hoşgörü ve sevgi anlayışını temsil ediyor
Başkan Altay, Mevlana’yı anma törenlerinin sadece manevi bir buluşma değil, aynı zamanda Konya’nın uluslararası arenada tanıtımı için büyük bir fırsat olduğunu da vurgulayarak, “Konya, Mevlana’nın hoşgörü ve sevgi anlayışını temsil eden bir şehir. Bu değerleri yansıtan mekanlarımız ve etkinliklerimizle, her yıl dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerimizi ağırlıyoruz. Amacımız, Konya’nın bu güçlü manevi ve kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmak. Tüm Mevlana dostlarını Konya’mızın değerlerini keşfetmeye davet ediyoruz” diye konuştu.
Ziyaretçiler Konya'dan ve müzelerinde etkileniyor
Şehir dışından Konya’ya gelerek görüşlerini paylaşan misafirler de şehrin manevi atmosferinden ve müzelerden çok etkilendiklerini söyledi. İstanbul’dan gelen ilkokul öğretmeni Tülay Budan, “İlk defa Konya’ya geliyorum. Gelmediğim günler için çok üzülüyorum. O kadar beğendim ki. Hem müzeleri hem Konya’nın yerleşimini. Harika bir yer olmuş. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bunların hepsini öğrencilerime tek tek anlatacağım. Onların da gelmesine ön ayak olacağım. Çok etkilendim” yorumunu yaptı.
Afyonkarahisar’dan gelen bir ziyaretçi, “Konya’ya karşı bir muhabbetimiz var. Konya Büyükşehir Belediyesi’ni sosyal medyadan takip ediyoruz. Darülmülk Sergi Sarayı’nın açıldığını duymuştuk. Hakikaten ecdadımıza karşı büyük bir ahde vefa görevi görmüş. Hem gururlandık hem belediyeyi bu konuda tebrik ediyoruz. Çünkü ecdadımıza zamanında sahip çıkılmamış bunu biliyorduk. Alttan gelen yeni nesli de bilgilendirme konusunda güzel bir çalışma olmuş. Emeği geçenlerden Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da yaşayan sınıf öğretmeni Cemile Eren de, “Darülmülk Sergi Sarayı’nı duymuştum. Çok muhteşem bir yer olmuş. Taş Bina’ya gittik, orası da çok güzel olmuş. Emeği geçen herkese içtenlikle teşekkür ediyorum. Konya’mızın adını böyle güzel şeylerle duyurabildiğimiz için. İnşallah tarihimize sahip çıkabiliriz. Çünkü bunlara baktığımız zaman gerçekten çok duygulanıyoruz. Bu duyguları bize yaşatmaları ve geleceğe aktarmamız açısından büyük önem taşıyor bizim için” yorumunu yaptı.
Elazığ’dan gelen Prof. Dr. Sermin Ozan ise Şeb-i Arus törenlerine ilk kez katıldığını belirterek şu değerlendirmeleri yaptı:
“Muhteşem, hakikaten kendimizi çok iyi hissettik. Hem manevi olarak hem kültürel olarak çok şey öğrendim. Konya’dan çok etkilendik. Buraya belki daha uzun zaman ayrılarak gelinmeli. Biz hızlandırılmış bir tur yaptık ama vakit olarak dar bir zamandayız. Konya’ya 1 hafta ayrılmalı diye düşünüyorum. Türkiye muhteşem bir coğrafya, muhteşem bir kültür ve geçmişimiz var. Önce biz kendi ülkemizi, kendi tarihimizi, kendi kültürümüzü öğrenmeliyiz.”
