Konya'da şehir merkezine ayrı bir şebeke hattıyla yaklaşık 590 km uzunluk ve bin 9 adet tatlı su çeşmesiyle halkın hizmetine sunuluyor. Yaşanılan kuraklığın ardından gözler hem evlerde hem de tatlı su çeşmelerinde oluşabilecek su kesintilerine çevrildi.
SU VARLIĞI YÜZDE 26'YA DÜŞTÜ
Bir taraftan sulama suyu diğer yandan içme suyu olarak kullanılan baraj suları kritik seviyeye geriledi. KOSKİ’nin verilerine göre Konya’da ana su kaynakları Bağbaşı ve Altınapa’da yüzde 26 oranında su kaldı. Mevcut su miktarı da Konya gibi büyük bir şehir için oldukça sıkıntılı.
KONYA İÇME SUYU TARİHÇESİ
Konya'da içme suyunun tarihçesi ise Selçuklu dönemine dayanıyor. Büyükşehir'den alınan bilgilere göre; "Konya şehri içerinde arkeolojik kazılar yapıldığı için, Konya içme suyu tarihine Selçuklular devrinden başlamak icap etmektedir. Bugün bir kısmı ayakta duran Selçuklu devri mimari eserlerinde havuz, çeşme ve su yolları, bu devirde gelişen ve kalabalıklaşan şehrin içe suyu meselesinin sistemli ve planlı bir şekilde ele alindigina canlik misallerdir.Bu devirde de Konya içme suyu kaynaklarinin sehrin batisindaki daglarin yamacinda bulunan Dere, Basarakavak, Tepeköy ve Sille sulari oldugu anlasilmaktadir. Bu sular, birtakim kaynaklarla da beslenerek Meram baglarina inmekte buralarda içme ve sulama suyu olarak sarfedildigi gibi bir kismi da Konya ya getirilmektedir. Bu kaynaklardan alinan Mukbil ve Beypinari sulari, Selçuklular devrinde sistemli bir sekilde, 1. Aladdin Kaykubat tarafindan Meram baglari ile Konya sehri arasindaki Havuzhan (Havuzluhan) su deposunda toplanmis, buradan sehre ve civar mahallelere taksim edilmistir.
