Depremin acı hikâyesi

Depremin acı hikâyesi

Depremde baba ve oğlu öldü, vücudunda yanıklar oluşan anne ve bacağı kesilen küçük oğlu ise tedavi altında. Afetzede anne yaşanan kabus gibi anları anlattı.

Asrın felaketi depremlere Hatay’ın Antakya ilçesinde yakalanan Tatar ailesinde baba Yusuf (38) ve oğlu Ahmet Efe (8) enkaz altında kalarak hayatlarını kaybetti. Vücudunda yanıklar oluşan anne Rabia (27) ile sol bacağı kasık bölgesinden kesilen Emin Derda ise Konya Şehir Hastanesinde tedavi altında tutuluyor. Anne Rabia Tatat eşinden helallik istediğini büyük oğlunun ise ‘anne ben uyuyacağım’ dedikten sonra bir daha uyanamadığını söyledi.

6 Şubat’ta meydana gelen asrın felaketi depremlere Hatay’ın Antakya ilçesinde yakalanan Tatar ailesinin oturduğu 5 katlı apartman çöktü. Enkaz altında kalan baba Yusuf ve oğlu Ahmet Efe hayatlarını kaybetti. Anne Rabia ve küçük oğlu Emin Derda ise sağ kurtuldu.

VÜCUDUNDA YANIKLAR OLUŞTU

Deprem sırasında sobanın üzerindeki güğümün üzerinde devrilmesi sonucu vücudunda yanıklar oluşan anne Rabia ve oğlu Emin Derda Konya Şehir Hastanesine getirilerek tedavi altına alındı. Anne Rabia Tatar yapılan deri nakilleri ile toparlama dönemine girdi. Sol bacağında ciddi derecede ezilme bulunan Emin Derda’nın ise bacağı kasık bölgesinden itibaren kesildi. Anne ve oğlunun yanık merkezindeki tedavisi ise sürüyor.

whatsapp-image-2023-03-30-at-13-25-06-1.jpeg

EŞİMDEN HELALLİK İSTEDİM

Rabia Tatar, deprem anını şu sözlerle anlattı: “Deprem esnasında eşim büyük oğlumu bende küçük oğlumuzu yanımıza aldık. Çocuklarımızı kucağımıza aldıktan sonra daha adım atmamıza fırsat bulamadan soba bacası üstümüze geldi ardından duvar yıkıldı. Bu esnada sobanın üzerinde bulunan kaynar su dolu güğüm benim olduğum yere döküldü. Ben ve oğlum yandık. Eşimin ilk andan itibaren durumu ağırdı. Eşimden helallik istedim. Konuşamadı sadece elimi sıkabildi ve sonrasında eşim o anda hayatını kaybetti. Çocuklarımın korkmaması için onlarla oyun oynamaya başladım. Dışarıdan bize sesler geliyordu. Fakat bizim bağırma seslerimizi kimse duymuyordu. Enkazdan ikinci gün çıkarılabildik. Büyük oğlum Efe, ‘Anne ben uyuyacağım’ dedi. Nereden bilebilirdim ki bir daha uyanmayacak. Ben de uyumuştum o esnada, uyandığımda oğluma seslendim ama artık yaşamıyordu.”

Küçük oğlunu kaybetme korkusu da yaşadığını belirten Rabia Tatar, “Riskli bir alan olduğundan dolayı enkazdan çıkarılmamız yaklaşık 9,5 saat sürdü. Küçük oğlum Emin Derda’yı da kaybetme korkusuyla ‘Eğer oğlumu sağ kurtaramayacaksanız beni de çıkarmayın buradan’ diye bağırıyordum. Çok şükür ki rabbim Derda’yı bana bağışladı. Oğlumun iki sefer kalbi durdu buna rağmen hayatta kalmayı başardı. Fakat onundan bacağı kesildi” dedi. (Haber Merkezi)

Kaynak:BBN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum