ERBAKAN VE SİYASİ UZLAŞI AHLAKI KONFERANSI DÜZENLENDİ
Erbakan Haftası etkinlikleri kapsamında "Erbakan'ı Anmak Ve Doğru Anlamak İçin! ana başlıklı etkinliklerin ikinci programı "Erbakan Ve Siyasi Uzlaşı AHLAKI" adlı konferans oldu. Siyaset Bilimci Düşünür Ahmet Akgül'ün katılımıyla 26 Şubat Pazar Saat 14:30 da Bera Otel Kubbeli Salonda gerçekleştirilen konferans programına ilgi büyüktü. Konferans başlamadan önce Merhum Erbakan'ın hayatından, konuşmalarından bölümlerin ve Milli Çözüm Dergisi mensuplarının deprem bölgesindeki çalışmalarının yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.
DEPREMZEDELER VE ERBAKAN HOCA İÇİN KUR'AN TİLAVETİ
İstiklal Marşının okunması ile başlayan konferans programında depremde ölen yurttaşlarımız ve Eski Başbakan Merhum Necmettin Erbakan için Kuran tilaveti yapıldı ve Kuran Meali okundu.
MİLLİ ÇÖZÜM PROJELERİ BİR ZARURET HALİNİ ALMIŞTIR
Açılış Konuşmasını yapan Milli Çözüm Dergisi Bölge Başkanı Necmettin Erdoğan Bişkin, "Milli Çözüm Dergisi olarak farklı kesimleri ülkemizin menfaatleri konusunda ittifak halinde çalışmaya davet etmeye devam edeceğiz. Salonumuzda birbirinden farklı kesimlerden misafirlerimizi ortak dertlerde birleşiyor olarak görüyor olmak yolumuzun doğru olduğunu bize gösteriyor. Yaşadığımız maddi manevi sorunlarımızdan Erbakan Hocamızın izinde siyasi uzlaşı içinde bilimsel ve doğru projeleri uygulayarak kurtulabiliriz. Yaşanan süreçler bize bunu kanıtlamıştır. Bundan dolayı Erbakan Hocanın Adil Düzen projeleri ve bunun güncel sunumu olan Milli Çözüm Pojeleri milletimiz için ihtiyaç değil artık bir zarurettir mutlaka bu projelere geçilmelidir" şeklinde konuştu.
BAHAR GELDİ
Şerife Sultan Cesur adlı küçük kız çocuğunun okuduğu -Erbakan Hoca için yazılmış- "Bahar Geldi" şiiri salonda duygusal bir atmosfer oluşturdu.
İşte o Şiir:
BAHAR GELDİ, ERBAKAN GEÇTİ!
Karakış gibi
Kara bir devir, dondurdu yüreklerimizi…
Tufana tutulmuştuk
Gözlerimiz dondu, kulaklarımız dondu
Ve kara kapkara yeller esti
Dondurdu, kavurdu belleklerimizi
Gayrı göremez, duyamaz, bilemez olmuştuk
Kendi gerçeklerimizi
Neylersin başımıza baykuşlar konmuştu
Karakış gibi
Kara bir devir geçti üzerimizden
Dalındaki gül dondu
Yuvada bülbül dondu
Damarlarımızdaki kan dondu
Ruhlarımızdaki can dondu
Yaş dondu gözlerimizde…
Ve derken, dayanamamıştı,
Bu karakışın karayellerine.
Şuur donmuştu, iz’an donmuştu...
Ve iman donmuştu gönüllerimizde
Ve artık şeytanlar,
Saltanat kurmuştu yeryüzünde.
Hainler kurtarıcı,
Zalimler baş tacı,
Çağdaş münafıklar;
Mehdi olmuştu,
Dengesizlik düzeninde…
Metreler kısalmıştı,
Teraziler bozulmuştu
Ama bir gün,
Bir yiğit çıktı karşımıza…
Avuçlarıyla ısıttı,
Buz bağlamış bağırlarımızı.
Ve bir türkü başladı,
Karanlık devirleri ışık gibi delecek:
“Aldırma bu küfrün karakışına
Yakındır, Zeynebim, bahar gelecek”
Yine bülbüller şenlendirecek
Viran olmuş bağlarımızı.
Ve özlenen yiğit,
Can çekişen vicdanlara yöneldi;
Nefesiyle eritti, donmuş yüreklerimizi
Sesiyle, sohbetiyle diriltti,
Bir bir beyinlerimizi…
Yeniden can geldi Anadolu’ya, kan geldi
Kırklar, üçler, yediler geldi.
Bu çağı dirilten çağrıya,
Melekler, şehitler geldi.
Her mekân dinledi,
Her makam geldi…
Sen hala uyur musun,
Yoksa gavur musun, ey nefis!
Haydi, uyansana,
Ve uyandırsana artık…
Bak bahar geldi.
Ve selam dursana
ERBAKAN geldi...!
ERBAKAN geçti!
Yazar: AHMET AKGÜL
Fatma Betül Erişkin'in
"Erbakan'dan Manevi Uyarı Ve Mesajlar"
Başlıklı sunumu sonrası depremde ölenlere Allah'tan rahmet dileyerek ve deprem bölgesine koşarak büyük fedakarlıklar gösteren resmi gönüllü herkese teşekkür ederek sözlerine başlayan Milli Çözüm Dergisi Baş Yazarı Siyaset Bilimci Düşünür Ahmet Akgül Merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın hayatından verdiği çok sayıdaki örneklerle beraber sosyal siyasi askeri ekonomik birçok konuya temas etti.
YAŞANAN DEPREM FELAKETİNİN SORUMLULARI
Doğal felaketlerin oluşturduğu tahribatları ve yaşanan acıları sadece kadere yüklemenin büyük bir hata olacağını belirten Akgül, "Gerekli zemin etütleri yapılmadan tarım arazileri ya da kumsallara yapılan, oluşacak bir depremin şiddetine dayanacak mukavemette yapılmayan, bilimsel verilerin öngördüğü teknik özelliklere uymayan yönetmeliklerle, demirden betondan çalarak inşaa edilen binaların yıkılmasını ve imar afları ile insanımızın tehlikeye atılmasını kadere yükleyemeyiz" dedi.
Akla bilime ahlaka dayalı Adil Düzen projelerinin uygulanması ile bu tür felaketlerde yaşanan acıları en aza indireceğini vurgulayan Siyaset Bilimci Düşünür Ahmet Akgül:
"Yaşanan felaketin ana sorumlusu 1999 depremi sonrası aradan geçen bunca yıla rağmen 20 yıldır tek başına yönetimde olan Akp ve Erdoğan iktidarı gerekli önlemleri yeterince almamıştır. Yeni yapılan binalar bile yıkılmıştır. İmar affı ile depreme dayanıksız binaların olduğu alanlarda kentsel dönüşüp gerçekleştirilmemiştir. Hatalı projelere imza atan tüm yetkililer başta olmak üzere yaşadığımız büyük acının sorumluları öncelikle Allah katında çok büyük vebaldedirler ve mutlaka hukuk önünde de hesap vermelidirler " dedi.
SİZİ MÜJDELİYORUM
Konuşmasının sonunda Merhum Erbakan ile katıldığı özel bir toplantıda gösterimi yapılan Atom Silahlarını dahi etkisiz kılan yüksek teknoloji başta olmak üzere Erbakan'ın ülkemize bıraktığı stratejik teknolojilerden örnekler veren Ahmet Akgül; "Yaşanan acılara olumsuzluklara rağmen geleceğe ümitle bakın. İnşallah ülkemize düşmanca bakan İsrail'in Abd'nin Çin'in ve diğer güç odaklarının üstün teknolojilerle zulümlerini önleyeceğimiz günler yakındır. Herkesin insan hak ve hürriyetlerine sahip olacağı huzurlu günler yakındır. İnşallah hep birlikte bugünler için adil bir düzene yeni bir dünyaya kavuşmak için çalışma vaktidir" şeklinde sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.