Konya'da unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek: Diş Kirası
Konya’da son dönemde yapılan farkındalık çalışmalarıyla tekrar hatırlanan “diş kirası” eski ramazanlarda iftara gidilen saray ve konaklarda misafirlere verilen hediyeler için kullanılan bir tabirdi. Osmanlı Devleti'nde hükümet üyelerinin ve devlet ricâlinin saray ve konaklarında her akşam iftar yemeği vermesi yerleşmiş bir gelenekti. Bu iftarlarda misafirlere ve özellikle fakirlere yemekten sonra diş kirası adıyla para ve çeşitli hediyeler dağıtılırdı.
YEMEKTEN SONRA DİŞ KİRALARINI ALIYORLAR
Anadolu’nun medeniyet beşiği Konya’da ise unutulan bu gelenek yaşatılıyor. “Konya’nın Gülleri” adı verilen meczup ve garipler gerek Ramazan ayında gerekse de diğer günlerde sofrada buluşturuluyor ve yemeğin ardından diş kirası olarak belli meblağlarda para dağıtılıyor. Karınları doyan, ceplerine harçlıklarını alan meczuplar da hayır sahiplerini dualarıyla ihya ediyor.
Peki Osmanlı'daki ramazan gelenekleri arasında yer alan diş kirası nasıl verilirdi?
Diş kirası, eski Ramazanlarda iftara gidilen saray ve konaklarda misafirlere verilen hediyeler için kullanılan bir tabirdir. Osmanlılar, Ramazan ayında hem evlerinin hem de kalplerinin kapılarını sonuna kadar açıyorlardı. İftar saati kapıyı kim çalmışsa kesinlikle geri çevirmezlerdi. Özenle hazırlanan sofralarda Medine hurmalarından reçel ve peynir çeşitlerine, iştah kabartan yemeklerden tatlılara kadar her şey bulunurdu. Misafirlerin mekanlara teşrif etmesiyle artan telaş, yerini beraberliğin güzelliğine bırakırdı. Büyük bir iştahla ve afiyetle yenen yemeklerin ardından akşam namazı kılınır, sohbetler edilir ve kahveler içilirdi.
Ardından davetin belki de en güzel safhasına geçilirdi. Misafirler, teravihe gitmek üzereyken, gümüş tabaklar, yüzükler ve akçeler; kehribar, tesbihler, oltu taşlı ağızlıklar veya altın paralar, bir kadife kese içerisinde hane sahibi tarafından diş kirası olarak verilirdi. Osmanlı’nın nezaketini gösteren diş kirası günümüzde unutulmaya yüz tutan gelenekler arasında yer alıyor.
Bazı kaynaklarda, Fâtih Sultan Mehmed’in vezîriâzamı Mahmud Paşa’nın tertip ettiği ziyafetlerde pilâv içine altın paralar koydurduğu belirtilmektedir.
Kaynak:Abdulğani ÇİFTÇİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.