Konya'daki Üniversite öğrencilerinden İsrail'e tepki
AGD Üniversite Komisyon Başkanlığı'na bağlı öğrencilerin yaptığı basın açıklamasında, "Eûzu billahi mine'ş-şeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm. "Ey iman edenler! Size ne oldu ki, ‘Allah yolunda seferber olun’ denilince yerinize çakılıp kaldınız; yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatıyla yetinmeye razı mı oldunuz? Halbuki dünya hayatının sağladığı fayda, ahiretinkine göre pek azdır." (Tevbe Suresi, 9:39)
Bu ayet uyarınca hareket eden, müjdesini cihad ve şehadet iklimleri üzerine kuran; ümmetin ikbalini ve selametini 365 gündür sıkılmadan, şikayet etmeden taşıyan; nice azlığın nice çokluğa galip geldiğini gösteren mücahid Filistin halkına ve onlara yol gösteren evlatları Hamas’a ve İzzeddin el-Kassam Tugayları'na selam olsun.
Sene-i devriyesinde olduğumuz, tüm insanlığın şahitlik ettiği bu hak-batıl mücadelesinde, zoru kolay eden ve Müslümanların ilk kıblegâhını savunan Filistinli Müslümanların ahvalini kavramak, onların cesaretinden bir parçaya sahip olup harekete geçmek, günümüz Müslümanlarının en önemli sınavı haline gelmiştir. Yıllardır süren mücadelenin, Siyonist terör destekçisi gruplar ve devletler tarafından pasifize edilmeye çalışıldığına; çözüm ve barış başlıkları altında dökülen gözyaşı ve akan kanın üzerinin örtülmeye çalışıldığına şahidiz. İki devletli çözüm, geçici ateşkesler ve hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olan yardım sözleriyle Filistin halkına karşı yapılan bu saldırıların, Müslüman ülkelerin hükümetleri nezdinde bir çaba uyandıracağı umudundayız.
Bu arayışa bir gayretle sarılan Müslüman milletler, geçen bir yıllık mücadele süresince sokaklardan meydanlara, sınırlardan dağlara kadar ülkelerini karış karış özgürlük ve cihad ülküsü ile adımlamış; devletlerinden Filistin halkının yıllardır süren ve artık kıvılcım alan bu kutlu müjdenin yolunda zafer ve şehadet adımlarıyla yürümelerini istemiştir. Ne yazık ki, görmekte olduğumuz tablo, Müslüman ülkelerin yöneticilerinin toplumlarının bu isteklerini hâlâ anlayamamakta olduğu; sahte barış önerileri, kirli diplomasi oyunları ve tükenmiş bir adalet duygusuna sahip Siyonist rejim savunucularına yem olduklarını göstermektedir.
Birleşmiş Milletler'den Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne kadar tüm insanlığın bir araya gelip kararlar almaya çalıştığı yerlerden Filistin adına çıkacak olan lehte bir karar beklemek yerine, İslam İşbirliği Teşkilatı'na verilen mesaiyi ümmetin sesine verilecek çabayla yer değiştirmek, Filistin ve kutlu direniş için daha hayırlı bir yön oluşturacaktır.
Ümmetin liderlerine ve devlet büyüklerine çağrımız yine odur ki: Gelin, uğruna beyhude emek sarf ettiğiniz ve size zerre güven duymayacak Siyonistlerin ve destekçilerinin sesini değil; kendi halkınızın, özgürlük ve intifadayı haykıranların sesini duyun. Aksi taktirde bu bir yıllık süreçte şehit olan kırk üç bini aşkın yaşlının, kadının, çocuğun, bebeğin; mücahid ve mücahidelerin hesabı sizleri kahredecek.
Peygamber Efendimiz (sav) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:
“Ümmetimden bir topluluk daima hak üzere olacak ve düşmanlarına kesin bir şekilde üstün gelecektir. Allah’ın emri gelinceye dek şiddetli geçim sıkıntısına düşmeleri durumu hariç muhalefet edenlerin muhalefeti onlara zarar vermeyecektir.”
Sahabe efendilerimiz sorar;
“Ya Rasûlallah! Onlar nerededirler?”
Ve Efendimiz (sav) cevaplar;
“Onlar, Beyti’l Makdis’te (Kudüs) ve Beyti’l Makdis’in etrafındadırlar”
Alemlere Rahmet Efendimizin 14 asır önce duyurduğu hadise bu gün ayan beyan yaşanmaktadır. Hiçbir yahudi devleti yoktur ki ömrü seksen yılı aşsın. Bu işgal Allah’ın izni ile bitecek ve biz bu süreçte üzerimize düşenleri tam olarak yapanlardan olmanın derdindeyiz.
Bir cihad olacak ki dağlar inleyecek; bir cihad olacak ki kalpler titreyecek; bir cihad olacak ki: Ya zafer, ya şehadet" ifadelerine yer verildi.
Kaynak:Hümeyra KARADAĞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.