Konya'nın merkezi bilinmiyor. Kentin kalbi artık her yerde atıyor

Konya'nın merkezi bilinmiyor. Kentin kalbi artık her yerde atıyor

Konya'da kadim kent merkezi artık değişti; ne tarih, ne kamu binaları kent merkezini belirlemiyor. Kent merkezini yerin ruhuna uygu yaşayan Konyalılar belirliyor. Şehir artık İstanbul ve Ankara gibi çok merkezli bir kent görünümüne büründü.

Konya yeni bin yılda yepyeni bir kent olmanın sancılarını yaşıyor. Kent hem gelenekten kopmadan ve geleneksel yapılarını koruyarak gelişmeye ve yenilenmeye çalışıyor hem de yeni bin yılın kent vizyonunu yansıtmak için çaba sarfediyor.

Yeni kent yönetim merkezi

Konya, yönetim merkezi anlamında önemli bir dönüşüme hazırlanmakta. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yeni belediye binasının yerini duyurmuştu. Başkan Altay’ın açıklamasına göre, deprem yönetmeliğine aykırı olduğu için yıkılan eski belediye binasının yerine, Eski Sanayi ve Karatay Sanayi bölgesinde modern bir kampüs şeklinde inşa edilecek. Bu projeyle birlikte, Konya'nın yönetim merkezi hem modern bir yapıya kavuşacak hem de şehri yöneten iki önemli kurum, Konya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi, tek bir çatı altında toplanacak. Kentteki iki başlılık tek bir mekanda yeni bir sürecin de işaret fişeği olacak.

Yeni kent merkezi neresi olacak?

Anadolu’nun ortasında geniş bir vadi üzerinde yer alan Konya kentinde ilk yerleşim izleri MÖ. 6 8 yy. arasında Frigler döneminde görüldü. Frig kenti olan Konya, savunma amaçlı etrafı surlarla çevrili yuvarlak planlı bir kale kente dönüştürülmüştü.

Friglerin ardından Lidya, Pers, Bergama Krallığı gibi farklı medeniyetlerin hâkimiyeti altına aldıkları şehir, MS 395 yılında Roma İmparatorluğunun eline geçerek dini ve askeri bir Bizans kentine dönüştürüldü.

1308 yılına kadar Anadolu Selçuklu Devletine başkentlik yaptı. Bizans Döneminde yalnızca Alâeddin Tepesi kent merkeziydi.

1867 yılında Kapu Cami ve Konya Çarşısı kent merkezi oldu. 19. yüzyılın sonlarına doğru Anadolu-Bağdat demiryolunun Konya’ya ulaşması ile kent merkezindeki ticaret aktifleşmiş bu durum kent içi ulaşım akslarını ve kent formunu etkiledi.

Kent merkezi- tren istasyonu arasındaki mesafe yeni ulaşım alternatiflerini gerekli hale getirince Konya’da valilik yapmış Avlonyalı Ferit Paşa aracılığıyla Selanik’te elektrikli tramvayların kullanılması sonrası atıl hale gelen atlı tramvaylar Konya’ya getirilmiştir. Kent merkezi bu kez Alaaddin tepesi-Arapoğlu Makası ve Kapu Camii ve Eski garaj arasında dağılma eğilimi gösterdi.

Konya'nın 'güzel kent' vizyonu

Mimar, şehir plancısı ve restoratör Asım Kömürcüoğlu tarafından ABD ve Avrupa kentlerinden esinlenilerek “güzel kent” vizyonu yaklaşımı ile hazırlanan 1946 yılına ait imar planı Konya kent merkezinin ilk kapsamlı ve bütüncül imar planı olarak kabul edilmekte. Bu yaklaşım; geniş bulvarların varlığı, tarihi yapıların ön plana çıkarılması, simetri ve üslup birliği arayışları ile dikkat çekti.

Daha önceleri Alaeddin Tepesi etrafında yayılarak genişleyen kent merkezi, 1946 yılında hazırlanan imar planı ile daha çok doğu ve güney yönde ilerledi.

Kent merkezinin yönetim, hizmet ve ticaret merkezi olarak Konya Çarşısı- Alâeddin Tepesi- Mevlana Müzesi üçgeni tanımlanmış ve yakın şehirlere bağlantı sağlayacak yeni çevre yolları planlanmıştı.

2000'li yıllarda çok merkezli kent modeli benimsendi

Yıllar içinde Zafer meydanı da kent merkezi olarak bir süre işlevsel oldu. Sonrasındaki planlamalarda ise Selçuk Üniversitesi ve yakın çevresi, Ankara-Aksaray yolu üzerinde yer alan kuzey-kuzeybatı koridoru, Konya-Ereğli ve Konya-Karaman karayollarını içeren güney koridoru 1999 yılı imar planı kapsamında üç alt gelişim bölgesi olarak belirlendi. Çok merkezli kent modelinin benimsendiği 1999 yılı imar planı ile konut ve hizmet alanları ile bütünleşik sanayi bölgeleri planlandı.

Konya artık Ankara ve İstanbul gibi çok merkezli bir kent

Bizans’tan Osmanlı’ya farklı medeniyetlerin izini barındıran Konya kent merkezleri, sadece dini, askeri ve siyasi değil artık daha çok toplumsal olmayı temsil ediyor. Çoklu kent merkezine sahip olan Konya'da bu yeni mekânsal yapılara ruhunu verenler ise Konya'da yaşayanlar. Bosna'dan Zafer meydanına, Mevlana'dan Gazze Caddesine, Sille'ye ve Meram'a kadar bir çok kent merkezi kalabalıkların ruhuyla yaşıyor. Konya artık İstanbul ve Ankara gibi çok merkezli bir kent. Ancak kimilerine göre Konya'nın tek bir merkezi var o da kadim tarihinin izlerini taşıyan eski Konya.

Kaynak:BBN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.