KONYA HABER
Konya
Parçalı az bulutlu
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3480 %0,33
48,7079 %0,53
4.840,70 % 0,05
Ara

Keşkelerin Alemi Yok

YAYINLAMA:

Yoğun ve fazla koşturmacalı geçen bir haftanın ardından, nedendir bilinmez bir sorgulama düştü aklıma. Sizleri de yaş fark etmeksizin bu sorgu çemberine dahil etmek istedim.

50'li yaşları art arda ve hızla geçmeye başladığım şu günlerde Dünya'nın bu hızlı döngüsünde bir el freni çekip, ardımıza ve önümüze bir bakma gereği duydum. Tabii ki bu yaş aralığında girdap daha hız kazandığından biraz zor oluyor, ama oluyor. Keşkelerle ve iyiliklerle dolu bu hayatı bir teraziye koymak gerekiyor.

Bir arkadaşım, sohbetimizde "biz yaşlandık konuya o kafayla bak" diyerek başlardı, bense kızardım ne alaka diye. Oysa gerçekten fark ediyormuş probleme bakışta yaşın etkisi. Hepimiz biliriz, dün ağır sorun gördüğümüz, bir yaştan sonra sinek vızıltısı.

Genç yaşlarda önemsiz konulara çok fazla vakit ayırır, ayrıntılarla boğuşurken, şimdilerde sadece büyük fotoğrafa baktığımı fark ettim.

Sımsıkı sarıldığım birkaç hobim benimle yola devam ediyorken dünkü önemlilerin bugünün anlamsız vakit kayıpları olmuş.

60 yaşı aşmış 70'e yaklaşmakta olan oldukça da iyi yaşamış bir kişiye, kendinde ne gibi bir değişiklik hissettiğini sormuşlar.

Sosyal medyaya da düşen bu anonim hikayeye göre arkadaş aşağıdaki çok ilginç cevapları veriyor:

(1) Ailemi, kariyerimi ve pozisyonumu sevdiğim yılların ardından, şimdi eski arkadaşlarımı sevmeye başladım.

(2) Bir atlas olmadığımın farkına vardım. Dünyayı omuzlarımda taşımam gerekmiyor.

(3) Meyve sebze satanlarla pazarlık yapmayı bıraktım. Sonuçta, bir kaç kuruş fazla ödememle cebimde bir delik açılmayacağını biliyorum ama o bir kaç kuruş, zavallı adamın kızının okul masraflarını ödemesine yardımcı olabilir.

(4) Taksi şoförüne ödeme yaptığımda, para üstünü almıyorum. Ekstra para kazanmak yüzüne bir tebessüm kondurabilir. Ne de olsa benden çok daha fazla yoruluyor.

(5) Yaşlılara "Bu hikayeyi anlatmıştınız." demeyi bir kenara bıraktım. Ne de olsa, bu hikâyeler hatıralarını canlandırmalarına ve geçmişi tekrar yaşamalarına yardım ediyor.

(6) İnsanları hatalı olduklarında bile düzeltmemeyi öğrendim. Ne de olsa, herkesi mükemmel yapma sorumluluğu bana ait değil. Huzur mükemmeliyetten çok daha önemli.

(7) Cömertçe ve bolca iltifat ediyorum. Ne de olsa, bu yalnızca karşımdakine değil, benim de ruh halime iyi geliyor.

(8) Giysilerimdeki kırışıklığı ya da bir lekeyi dert etmemeyi öğrendim. Sonuç itibariyle, kişilik görünüşten daha çok öne çıkar.

(9) Benden farklı kişilerle tartışmaktan kaçınıyorum. Ne de olsa, onlar iyi ilişkiler yürütmenin önemini bilmiyor olabilirler ama ben biliyorum.

(10) Beni kirli oyunlarıyla saf dışı bırakmak isteyen biri olduğunda, sakinliğini koruyorum. Sonuçta, ben ne kirliyim ne de kimseyle bir yarış halindeyim.

(11) Duygularımdan utanmamayı öğreniyorum. Ne de olsa, beni insan kılan duygularım.

(12) Bir ilişkiyi koparıp atmaktansa egomu bir kenara bırakmanın daha iyi olduğunu öğrendim. Sonuçta ego tek başıma olmama neden olacakken ilişkiler asla yalnız kalmamamı sağlar.

(13) Her günü son günümmüş gibi yaşamayı öğrendim. Ne de olsa, öyle de olabilir.

(14) Beni mutlu eden şeyleri yapmayı öğrendim, ne de olsa ben kendi mutluluğumdan mesulüm, başkasınınkinden değil...

Elbette verilen cevaplara ekleyeceklerimiz vardır. Her tecrübe buraya bir madde ekletecektir. Sıralanan bu maddelerde hemfikirsek ilavelerle kişiselleştirme yolu açık.

Bence geçmişinden gelen acılarınızla mutluluklarınızı, doğrularınızla yanlışlarınızı terazinin birer kefesine koyup, bir göz açıp kapatmaktan ibaret olan ömür, hangi kefeye ne kadar yük koydu hayatın tanımı bu olsa gerek...

Hayatınızın sürekli mutluluk kefesine yük atması, aklınıza geldiğinde, gözlerinizi buğulandıran hatıralarınızın, mutlu anlar olması ümidiyle...

"İyiki" leriniz, "keşke" lerinizden fazla olsun.

Kalın sağlıcakla…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *