KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3304 %0,25
48,6170 %0,46
4.889,10 % 0,09
Ara

Usta Sanatçılara Veda Ederken...

YAYINLAMA:

Son yıllarda Türk Müziği derin yaralar alıyor. Bir taraftan, yılların birikimiyle kültürümüzü zenginleştiren usta sanatçılar bir bir aramızdan ayrılıyor; diğer taraftan yeni dönem sanatçıları tarafından müzik adı altında önümüze sunulan eserlerin niteliği sorgulanır hâle geliyor.

Ne yazık ki, klasikleşmiş eserlerin ruhuyla büyüyen nesiller, büyüklerimiz artık o zarafeti ve derinliği yeni yapımlarda bulamıyor. Anlattıklarına göre; eskiden bir şarkı sadece melodisiyle değil, sözleriyle de ruhumuza hitap ederdi. Bir Zeki Müren'in yorumladığı bir eser, dinleyeni alır bambaşka bir dünyaya taşır; bir Münir Nurettin Selçuk bestesi, insanları köklü bir geleneğin içine çekermiş. Oysa şimdilerde tıka basa dolu olan dijital platformlarda aranan şey çoğu kez sadece "eğlencelik" melodiler oluyor. Ya da Tiktok ve Reels paylaşımları için mini bir tınkırtı…

Gözümüzün önünündeki kayıp, elbette sadece bireysel sanatçılarla sınırlı değil. Geleneksel müzik öğelerimizin, popüler kültürün hızına yenik düşmesi de dikkate değer. Oysa bir milletin kültürünü ayakta tutan en önemli unsurlardan biri, o milletin sanatı ve müziğidir. Şu bir gerçek ki, kültürünüze ne kadar sahip çıkarsanız, geleceğe de o kadar sağlam bir miras bırakırsınız.

Yeni kuşak sanatçılara haksızlık etmek istemem. Elbette yetenekli ve özgün işler ortaya koyan isimler de var. Ancak sorun, bu özgün eserlerin seslerini yeterince duyuracak platform ve destek bulamaması. Piyasa dinamikleri, niteliğin önüne geçiyor; popüler olan, kaliteli olandan daha fazla ön plana çıkıyor.

Biz dinleyicilere düşen görev ise basit: Müziğe kulak verirken sadece görünüşe ya da ritme değil, onun ruhuna da bakmalıyız. Usta sanatçılarımızın geride bıraktığı o değerli mirası yaşatmak, yeniliklerle zenginleştirerek geleceğe taşımak bizim elimizde.

Unutmayalım ki, bir sanatçı öldüğünde aslında sadece bir insanı değil, bir dönemin ruhunu ve hafızasını da kaybederiz. Bu nedenle, hem ustalara veda ederken hem de yeni sanatçılara kapı aralarken, sanatta özün ve niteliğin öncelikli olması gerektiğini unutmamalıyız.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *