Kışa Geçişte Ruhumuz ve Müziğin Şifası
Mevsimlerin değişimi doğanın en güzel döngülerinden biridir. Ülke olarak bu döngülerin hepsini yaşama şansına sahip bir konumda bulunmaktayız. Tabi bu geçişlerin etkileri bedenimize ve ruhumuza da yansımaktadır.
Mevsimler değişirken bizler de her canlı gibi değişime uğruyoruz, yazın sıcak ve uzun günlerinden kışın soğuk ve kısa günlerine geçiş, çoğu insan için sadece hava değişikliğiyle sınırlı kalmıyor. Güneşin daha az görünmesi, havaların serinlemesi, günlerin kısalması; ruh halimizi, enerjimizi ve motivasyonumuzu da etkiler. Yorgunluk, isteksizlik, hatta hafif bir hüzün bu dönemin sıkça görülen şikayetlerindendir.
İşte bu noktada müzik devreye girer. Çünkü müzik, duygularımıza dokunur, içimizi ısıtır ve ruhsal dengemizi yeniden kurmamıza yardımcı olur. Kışa geçiş döneminde özellikle içimizi sıkmayan, ruhu hafifletip canlılık veren parçalar dinlemek büyük fayda sağlar.
Sabahları güne daha pozitif başlamak için hafif tempolu klasik eserler, cazın akıcı melodileri veya akustik gitarın samimi tınıları iyi bir seçim olabilir. Öğle saatlerinde ise enerji toplayacak neşeli halk ezgileri, ritmik dünya müzikleri veya hareketli pop parçaları güne dinamizm katabilir. Akşamları ise dinginleşmeye yardımcı olacak ambient veya ney ve piyano gibi huzur veren enstrümantal melodiler ruhumuzu sakinleştirir.
Müziği sadece kulaklarımızla değil, kalbimizle dinlediğimizde; dışarıda ne kadar soğuk olursa olsun içimizde sıcacık bir iklim yaratabiliriz. Kış mevsimi, biraz daha ağır ve içe dönük bir süreç gibi görünse de doğru melodilerle ruhumuzu besleyerek bu dönemi huzurlu ve keyifli hâle getirebiliriz.
Unutmayalım; doğa kışa hazırlanırken, biz de müzikle kendimize bir iç bahar armağan edebiliriz.