KONYA HABER
Konya
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,1195 %0,31
48,7323 %0,57
8.884,74 % 0,83
Ara

Toprağı Yeşerten Eller: Kadın Çiftçilerin Gıda Üretimi ve Kırsal Kalkınmadaki Gücü

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kadın çiftçiler, gıda üretiminin görünmeyen ama en güçlü kahramanlarıdır. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de tarımın omurgasını kadın emeği oluşturur. Kadınlar, toprağı işlerken yalnızca üretim yapmaz; aynı zamanda ailelerinin geçimini sağlar, yöresel ürünlerin devamlılığını korur ve kırsal yaşamın sürdürülebilirliğine katkı sunar. Kadın Çiftçiler , bu emeğin ve direncin simgesidir; çünkü her tohumda, her fidanın yeşermesinde kadınların sabrı, bilgeliği ve sezgisi vardır.

Kırsal alanda kadınlar, tarımsal üretimin hemen her aşamasında aktif rol oynarlar. Ekin dikiminden hasada, hayvancılıktan el emeğiyle üretilen gıdalara kadar üretim zincirinin tamamında çalışırlar. Ancak çoğu zaman bu emek görünmezdir; çünkü kadınların üretime katkısı çoğunlukla ev ekonomisiyle iç içe geçmiştir. Yine de kırsal kalkınma stratejilerinin başarılı olabilmesi için kadın emeğinin farkına varmak, onları üretim süreçlerinde karar verici konumuna taşımak büyük önem taşır. Kadınların eğitim olanaklarının artırılması, tarımsal desteklere erişimlerinin kolaylaştırılması ve kooperatifleşme yoluyla güçlendirilmeleri, yalnızca kadınların değil, kırsal ekonominin de gelişmesi anlamına gelir.

Gıda güvenliğinin sağlanmasında kadınların rolü yadsınamaz. Çünkü kadın çiftçiler, hem üretici hem de besleyici kimlikleriyle toplumun gıda kültürünü şekillendirirler. Yerel tohumların korunmasında, doğal üretim yöntemlerinin sürdürülmesinde ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasında kadınlar öncü rol üstlenir. Onların bilgeliği, nesilden nesle aktarılan tarımsal deneyimlerin ve doğayla uyumlu üretimin temel taşıdır.

Kadın çiftçilerin güçlendirilmesi, kırsal kalkınmanın da kalbidir. Bir bölgede kadınlar üretim ve yönetim süreçlerine dâhil olduğunda, o bölgenin ekonomik refahı artar, sosyal dayanışma güçlenir ve göç eğilimi azalır. Kadınların tarımda söz sahibi olması, sadece adaletin bir gereği değil; aynı zamanda ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için bir zorunluluktur.

Bugün,  tarlalarda emeğiyle bereket yaratan, doğayı koruyan, üretimi sürdüren tüm kadınlara teşekkür etmek gerekir. Çünkü onlar yalnızca toprağı değil, hayatı da yeşerten ellerdir. Her birinin emeği, hem sofralarımızda hem de geleceğimizde filizlenmeye devam etmektedir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *