KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8399 %0
50,7523 %0.05
10.108,47 % -0,17
Ara
Kazakların yaşam kültürü: aile ve geleneksel değerler

Kazakların yaşam kültürü: aile ve geleneksel değerler

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

            Kazak halkı, örf ve adetler bakımından zengin bir millettir. Geleneksel Kazak değerlerinde aile ve akrabalık ilişkileri büyük önem taşır. Hatta Kur’an’da bile “akrabalık bağlarını koparmayın” buyurulmaktadır.

Büyüklere saygı göstermek, küçüklere ise sevgi ve nezaketle davranmak çocukluktan itibaren verilen terbiyenin bir parçasıdır. Ata ve büyükannelerinin terbiyesini görerek, destanlar, şiirler ve masallar dinleyerek büyüyen çocuklar entelektüel açıdan daha hızlı gelişir. Büyükler bu amaçla torunlarını toplantı ve düğünlerden geri bırakmayıp, onları sürekli yanlarında gezdirirlerdi. Böyle çocukların konuşma becerileri de erken gelişirdi. Günümüzde ise birçok çocuğun dili geç gelişmekte ve çeşitli hastalıklara maruz kalmaktadır. Ne yazık ki onları artık anne-babaları ya da dede ve nineleri değil, telefonlar yetiştirmektedir.

Kazak geleneğinde soyun saflığı da ilk sırada yer alır. Bu nedenle gelenek ve görenekler arasına yedi ata (yedi kuşak) anlayışı dâhil edilmiştir. Yani Kazaklar, yedi kuşak dolmadan birbirleriyle evlenmezler.

Kazak toplumunda yedi ata, soy kütüğü ve kabile (akrabalık) yapısı kavramları önemli bir rol oynar. Her Kazak ailesi, çocuğuna babasının, dedesinin ve atalarının adlarını ezberletir; yedi atasına kadar olan soyunu bilmesini hayat boyu bir görev sayar. Bu yüzden “yedi atasını bilmeyen – bilinçsizdir” denir. Çünkü Kazak toplumunda soy kütüğü (köken) ve kabile kurumları, tarihsel olarak halkın etnik kimliğinin korunmasında önemli bir işlev görmüştür. Ataları ve kabileleri yaşatarak Kazaklar, gelenek ve göreneklerini kuşaktan kuşağa aktarmışlardır. Bu birinci noktadır.

İkinci olarak, Kazaklar yedi ata dolmadan kız alıp vermezler. Bu yalnızca bir gelenek değil, Kazaklar için yazılı olmayan bir kanundur. Yani yedi kuşağa kadar evlenmeme geleneğinin biyolojik (tıbbi) üstünlüğü bilim tarafından şu gerekçelerle açıklanmaktadır:

  • Kalıtsal hastalıkların önlenmesi: Yakın akrabaların evlenmesi durumunda resesif genler birleşerek çocukta kalıtsal hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum tıbbi genetikte akraba evliliği (inbreeding) olarak adlandırılır.
  • Bağışıklık zayıflığı ve gelişim bozuklukları: Akraba evliliklerinden doğan çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıf olması, zihinsel gerilik, doğuştan kalp veya organ anomalileri ile işitme ve görme bozukluklarının daha sık görüldüğü bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Kazakistan Cumhuriyeti Tıbbi Genetik Merkezi ile uluslararası biyomedikal araştırmalarda, yedi ata dolmadan yapılan evliliklerde genetik mutasyonlar ve kromozomal bozuklukların görülme sıklığının 2–3 kat daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de yakın akraba evliliklerinden kaçınılmasını önermektedir. Kazak halkı bu biyolojik ilkeleri bilimsel terimlerle bilmese de, “yedi ata dolmadan evlenmeme” geleneğini koruyarak genetik saflığı ve neslin sağlığını muhafaza etmiştir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *