KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3304 %0,25
48,6170 %0,46
4.889,10 % 0,09
Ara

Dolaylı Değil, Doğrudan Savaş!

YAYINLAMA:

Son zamanlarda yaşananlar malumunuz… Geçtiğimiz hafta ülkemiz için oldukça kötü geçti. Kahraman askerlerimizin kalleş bir şekilde vurulmasının arkasından TSK olması gerektiği gibi hamlelerde bulunarak adeta rejim güçlerini felç etti. Her ne kadar resmi anlamda Rusya’nın adı geçmese de bunu herkesin adı gibi bildiği aşikâr. Ruslarla şuan için açık bir harp halinde olduğumuz ve bunu rejim adıyla yaptıkları saldırılarda görmekteyiz. Pazar günü Rusların övünüp durduğu, tüm dünyaya adeta şov yaptığı savunma sistemlerini ve saldırı uçaklarının Türk SİHAları karşısında aciz kaldığını göstermiş olduk. Dünya savaş stratejisinin resmen değiştiği gördüğümüz bugünlerde insansız hava araçlarının ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha görmüş olduk. SİHAların bu üstün başarısında başta projeye destek veren Merhum Necmettin Erbakan olmak üzere, Selçuk Bayraktar gibi büyük fedakârlık örneği sergileyen nice mühendise bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.

Türk ordusu, Rusya’nın desteklediği rejim güçlerini vurdukça olay dallanıp budaklanmaya başladı. Önce Rus Devletine yakın Sputnik sitesinde Hatay ile ilgili alçakça yazı kaleme alındı. Arkasından bu kişilerin gözaltına alınmasıyla durumlar içinden çıkılamaz bir hale geldi. Bizi ilgilendiren konu Hatay ile ilgili işgal cümlelerin legal ortamlarda söylenilmesi. Gelelim Hatay ve diğer meselelere…

Mustafa Kemal Atatürk’ün ölmeden önce muhakkak yapılmasını istediği belki de son arzusu olan şey Hatay’ın anavatana katılmasıydı. Kendisi her ne kadar görememiş olsa da bugün Hatay’ın vatan topraklarında olabilmesinin en önemli çalışanı şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Milli mücadele döneminden sonrasında elde tutamadığımız Hatay’ı Fransızlar önce sömürge haline getirmiş akabinde de Suriye’de kurdukları kukla devletlerine vermişlerdir. 1930’lu yıllardan itibaren başlayan yoğun Türk dış politika baskısı sonucunda ve yaklaşan II. Dünya Savaşı da düşünüldüğünde Avrupalı devletler bu konuda çok fazla diretememişler ve 2 Eylül 1938 yılında Hatay bağımsız bir devlet durumuna gelmiştir. Devlet Başkanlığı'na Tayfur Sökmen, Meclis Başkanlığı'na Abdülgani Türkmen, Başbakanlığa ise Abdurrahman Melek seçilmiştir. Devletin resmî dili Türkçe kabul edilmiştir. Bu tarihten bir yıl sonra, Hatay Meclisi aldığı kararla, Türkiye Cumhuriyetine bağlandığını resmen duyurmuş olacaktı.

Anlaşılacağı üzere Hatay’ın Türk toprağı olmasında herhangi bir zorlama veya işgal bulunmamakta. Rusya bu tür yalan propagandaları tarihten bu yana sürdüren bir ülkedir. Aynı faaliyetleri II. Dünya savaşından sonra da yapan Ruslar, o zamanlarda da bizden, Milli Mücadele döneminde tekrardan vatan topraklarına kattığımız Kars ve Ardahan’ı istemişlerdi. Bugün Türk ordusu tarihi bir zafer yazmak üzere. Bütün gücüyle rejimi destekleyen Ruslar, bu topraklarda kimlerin sözünün geçtiğini bir gün kesin suretle anlayacaklar.

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, Rusya ve İran bloğuyla ittifak kurmak, müttefiklik bağı oluşturmak, tarihsel sürece bakıldığında her daim imkânsız olmuştur. Yaşanan bu gelişmeler bizi çokta şaşırtmamış, tarihin bir kez daha doğruluğunu ispat etmiştir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *